Bu durumda davacının iyiniyetli olduğunun kanıtlanamaması nedeniyle temliken tescil koşulları oluşmadığından davanın reddi gerekir. İyiniyet koşulunun gerçekleşmemiş olması nedeniyle artık diğer koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğinin aranmasına gerek bulunmamaktadır. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin diğer temyiz itirazının reddine, 2 numaralı bent uyarınca hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine 09.07.2013 gününde oybirliği ile karar verildi...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Kal, Temliken Tescil Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı; taşınmazına, komşu parselde bulunan inşaatın taşkın olduğundan bahisle elatmanın önlenmesi ve kal'e karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı; kötüniyetli olmadığını belirterek davanın reddini savunmuş, evin değerinin arsanın değerinden fazla olduğunu belirterek savunma yoluyla temliken tescil talebinde bulunmuştur. Mahkemece davanın kabulü ile; A,B,C,D kısımlarının kal'ine karar verilmiş olup; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni" Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 01.10.2003 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, kal, birleştirilen temliken tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın reddine dair verilen 05.11.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, sayılı taşınmazın, davalının da 1541 parsel sayılı taşınmaz maliki olduğunu, kendisinin il dışında memur olarak çalışırken davalının yokluğundan istifade ederek taşınmazının doğu sınırından batıya doğru yaklaşık 80-90 cm eninde ve kuzeyden güneye uzanan taşınmazının boydan boya bir bölümünü kendi taşınmazına dahil ederek el attığını, üzerine ev ve bina yaptığını ileri sürerek davalının taşınmazına olan tecavüzünün önlenmesini ve yapıların yıkılmasını...
Kendi malzemesi ile başkasının arsası üzerine inşaat yapan kişinin tapu iptali ve tescil talep edebilmesi için başkasının taşınmazına bir yapı yapılmış olması gerekmektedir. Somut olayda, davacı TMK'nın 725. maddesi anlamında bir yapı nedeniyle değil komşu taşınmaza taşkın olarak inşa ettiği duvardan dolayı temliken tescil istediği dava konusu taş duvarın kalıcı nitelikte bir yapı olmadığı anlaşıldığından temliken tescile konu edilemez. Mahkemece, davanın bu gerekçe ile reddedilmesi gerekirken temliken tescil davalarında uygulanan iyiniyetin gerçekleşmediği gerekçesiyle reddi doğru görülmemiş ise de davanın reddi sonucu itibari ile doğru bulunduğundan, HUMK’nun 438/VII maddesi gereğince kanun gerekçesi düzeltilerek hükmün onanması gerekmiştir....
Hukuk Dairesi Başkanlığı'nın 03/04/2015 tarih ve 2014/11878 Esas - 2015/3626 Karar sayılı ilamı ) 4721 sayılı TMK'nin 729. maddesine göre, bir kimse başkasının fidanını kendi arazisine ya da kendisinin veya bir üçüncü kişinin fidanını başkasının arazisine dikerse, başkasının malzemesini kullanarak yapılan yapılara veya taşınır yapılara ilişkin hükümler bunlar hakkında da uygulanır. Bilindiği üzere, haksız inşaat (TMK mad.724) ve taşkın inşaat nedeniyle temliken tescil isteklerinin (TMK mad.725) müstakil dava yoluyla da ileri sürülebileceği gerek yargısal uygulamada, gerekse öğretide benimsenen kuraldır. (Yargıtay 8....
den satın aldığını, üzerine bina yaptığını, iyiniyetli olduğunu savunarak temliken tescil talebinde bulunmuştur. Mahkemece davalı ...'nin de kabulünde olan davacıya ait yapının yapım yılı olan 1982 yılı itibariyle değerinin davalılardan tahsiline karar verilmiştir. Dava konusu taşınmaz 22.08.2011 tarihinde davalı ... tarafından diğer davalı ...'a satılmıştır. Sözleşme tarafı davalı ... olmadığından temliken tescil talebinin de tazminat talebinin de bu davalı bakımından kabulü mümkün değildir. Yukarıda değinilen ilkeler ışığında somut olaya gelince; 1-Davacı yararına TMK'nın 724. maddesi uyarınca temliken tescil koşullarının oluştuğundan sözedilemez. Davacının tapu iptali ve tescil talebinin reddedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin temliken tescil koşullarının oluştuğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddine, 2- Davacı vekilinin tazminat miktarına ilişkin ve davalı ...'...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; söz konusu taşkın yapının dava konusu taşınmazlar tapuya tescil edildikten sonra 1980'li yıllarda inşa edildiği, bir başka deyişle taşkın yapının çaplı taşınmazlar üzerinde bulunduğu, davalının üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediği için iyi niyetli sayılamayacağı gerekçesiyle davacının maliki olduğu 16 numaralı parselin fen bilirkişisi tarafından düzenlenen 05.11.2021 tarihli raporda bulunan aplikasyon krokisinde gösterilen 3.12 m²'lik alanına bina inşa edilerek yapılan el atmanın bina yıkılarak önlenmesine, temliken tescil talebinin ise reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı-K.davalı vekili tarafından, davalı-k.davacı aleyhine 29.06.2009 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, karşı dava dilekçesi ile temliken tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen 24.05.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı karşı davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Davacı, 521 parsel numaralı taşınmazına davalının bina yapmak suretiyle tecavüz ettiğini belirterek elatmasının önlenmesine ve binanın kaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddi ile taşınmaz üzerindeki binanın değeri arazinin değerinden fazla olduğundan taşınmazın temliken tesciline karar verilmesini istemiştir....
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; davacı dilekçesinde arazinin mülkiyetinin tamamının ya da yeterli kısmının TMK'nın 724. maddesi gereğince ve yakın akraba olan davalılar arasındaki muvazaalı devir nedeniyle temliken tescilini kabul edilmediği takdirde inşa edilen yapılar bedelinin tahsilini istemiştir. Mahkemece davacının 06.10.2003 tarihli harici satış ve teslim sözleşmesine göre iyiniyetli ve davalıların yakın akraba olduğu ancak, temliken tescil davasına konu taşınmazın ifraz edilemeyeceği nedeniyle davacının temliken tescil davasının reddine, terditli olarak açtığı tazminat davasının kabulüne, malzeme bedeli 232.053,71 TL'nin davalılardan yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiştir. Davacı vekili kararı temyiz etmemiş, davalılar vekili kararı temyiz etmiştir. Mahkemece yapılan inceleme ve araştırma hüküm vermeye yeterli değildir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/746 KARAR NO : 2021/17 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ULUKIŞLA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/04/2019 NUMARASI : 2018/193 ESAS, 2019/58 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Taşkın Bina Yapımı Nedeniyle) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....