Somut olayda; davacı dilekçesinde arazinin mülkiyetinin tamamının ya da yeterli kısmının TMK'nın 724. maddesi gereğince ve yakın akraba olan davalılar arasındaki muvazaalı devir nedeniyle temliken tescilini kabul edilmediği takdirde inşa edilen yapılar bedelinin tahsilini istemiştir. Mahkemece davacının 06.10.2003 tarihli harici satış ve teslim sözleşmesine göre iyiniyetli ve davalıların yakın akraba olduğu ancak, temliken tescil davasına konu taşınmazın ifraz edilemeyeceği nedeniyle davacının temliken tescil davasının reddine, terditli olarak açtığı tazminat davasının kabulüne, malzeme bedeli 232.053,71 TL'nin davalılardan yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiştir. Mahkemece yapılan inceleme ve araştırma hüküm vermeye yeterli değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ,YIKIM Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki bulunduğu 1826 ada 4 parsel sayılı taşınmaza komşu parsel maliki davalıların taşkın bina yapmak suretiyle tecavüz ettiğini ileri sürüp elatmanın önlenmesi ve yıkım istemiştir. Davalılar, davacının taşınmazına tecavüzleri bulunmadığını bildirip davanın reddini savunmuşlar, yargılamanın devamı sırasında temliken tescil talep etmişlerdir. Mahkemece, davalıların iyiniyetli oldukları ve bina değerinin tecavüzlü arsa değerinden fazla olduğu gerekçesiyle elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinin reddine, savunma yoluyla ileri sürülen temliken tescil taleplerinin kabulüne karar verilmiştir. Karar, davacı ve davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....
Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde diğer koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir. Davada davacı, üzerine bina inşa ettiği 561 ve 572 sayılı parselleri satın alarak bina yaptığını ve iyiniyetli olduğunu ileri sürdüğünden, iddianın elde edilecek delillere uygun ve Türk Medeni Kanununun 724.maddesi çerçevesinde değerlendirilmesi gerekir. Dava, eksik inceleme ve araştırma sonucu ve sözde bazı gerekçelerle reddedildiğinden karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 20.09.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.09.2008 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil, birleşen dava ile müdahalenin meni ile ecrimisilin tahsili istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali tescil isteminin kabulüne birleşen davanın reddine dair verilen 26.05.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı-birleşen davalı vekili, davalı-birleşen davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Asıl dava Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayalı temliken tescil, ikinci kademedeki istek, yapının kendisi tarafından yapıldığının tespiti ve 6650 TL malzeme bedelinin davalıdan tahsili istemlerine ilişkindir....
TMK'nın 724. maddesi uyarınca temliken tescil, muhdesatın aidiyetinin tespiti, ıslah ile tazminat istemiyle dava açmış, mahkemece elatmanın önlenmesi davasının kabulüne, birleştirilen temliken tescil ve muhdesatın aidiyetinin tespiti davasının reddine karar verilmiş, tarafların temyizi üzerine Dairemizce elatamının önlenmesi, temliken tescil ve muhdesatın aidiyetinin tespitine ilişkin hükme yönelik tarafların temyiz itirazları reddedilerek karar onanmış ancak birleştirilen davanın davacıları ... ve ...'nın ıslah yolu ile öne sürdükleri tazminat istemleri hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemesi nedeniyle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Bunun üzerine mahkemece bozma ilamına uyularak davacılar ... ve ...'nın muhik tazminat talebi kabul edilmiştir....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından davalı aleyhine 30/12/2013 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05/06/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, temliken tescil isteğine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin ... ili, ... ilçesi, ......
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; dava konusu taşınmazın tapulama sonucu taşınmaz malikleri ... ile ... adına 10.02.1970 tarihinde tescil edildiği, temliken tescil isteyen davacının 1978 yılında taşınmaza ev, ahır, samanlık ve ekmek evi yaptığı kendi beyanından anlaşılmaktadır. Çaplı taşınmaza inşaat yapılması durumunda kural olarak iyiniyet iddiasında bulunulamaz. Temliken tescil isteyen davacının iyiniyet iddiası başkaca delillerle de kanıtlanamamıştır. Bu itibarla mahkemece, sübjektif iyiniyet iddiası kanıtlanamadığından temliken tescil talebinin reddedilmesi gerekir. İyiniyet koşulunun gerçekleşmediği durumlarda diğer koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılmasına da gerek bulunmamaktadır. Temliken tescil talebi reddedildiğine göre elatmanın önlenmesi ve kal, ecrimisil talebinin de kabulü gerekir....
İ.., 66 parsel sayılı taşınmazına davalıların sınırdan tecavüzde bulunduğunu, elatmanın önlenmesi ile binanın tecavüzlü kısmının yıkılmasını istemiştir. Davalı-karşı davacı vekili, müvekkilinin inşaatını kendi arazisine yaptığı kanaatiyle ve iyiniyetle yaptığını, inşaatın yapımına bizzat davalı taraf ve ailesinin de yardımcı olduğunu ve hiçbir itirazları olmadığını ileri sürerek TMK' nın 725. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil talebinde bulunmuşlardır. Mahkemece, asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Hükmü, davalı-karşı davacı K.. G.. vekili temyiz etmiştir. Kendi malzemesiyle başkasının taşınmazına inşaat yapan bir kişi bu inşaatını komşusunun taşınmazına taşırmış olabilir, bu durumda TMK'nın 725. maddesindeki koşullar gerçekleşmiş ise taşırdığı bölümün mülkiyetinin kendisine verilmesini isteyebilir....
Somut olayda; ilk derece mahkemesi tarafından ifrazın mümkün olmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de, toplanan deliller karar vermeye elverişli değildir. Öncelikle mahkemece dava TMK 725 maddesine dayalı temliken tescil (Taşkın İnşaat) olarak değerlendirilmiş ise de dava TMK 724 maddesine dayalı temliken tescil (Başkasının Arazisi Üzerine Kendi Malzemeleri ile Yapı İnşa Etmek) isteğinden ibarettir. Dolayısıyla değerlendirmenin TMK'nın 724 maddesi dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. İzah edildiği üzere temliken tescilin öncelikli şartı yapının iyi niyetli olarak inşa edilmesidir. Dava konusu taşınmaza ait kadastro tespit tarihi (20/08/1982) ve yapının yıpranma payı (%35) dikkate alındığında iyi niyetin değerlendirilmesi bakımından yapının yaşının tespiti önem arz etmektedir....
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; Dava konusu 528 parsel sayılı taşınmaz 11.05.1982 tarihinde tapulama ile ...... adına tescil edilmiştir, daha sonra.......aşınmazı 09.08.2010 tarihinde davalı ...’a satmıştır. Bu arada davacı ise 1985 yılında yani çap kaydı oluştuktan sonra anılan taşınmaz üzerine ev ve ahır yapmıştır. Çaplı taşınmazlarda iyiniyet iddiası da ileri sürülemeyeceğinden, dolayısıyla temliken tescilin sübjektif unsuru olan iyiniyet unsuru gerçekleşmiş değildir. Bu nedenle TMK’nın 724. maddesi gereğince temliken tescil koşulları gerçekleşmediği gerekçesiyle reddi gerekirken mahkemece davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle yazılı şekilde reddi doğru görülmemiş ise de hüküm sonucu esas bakımından usul ve kanuna uygun olduğundan HUMK’nın 438/son maddesi gereğince hükmün gerekçesinin değiştirilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....