Hazırlanan raporda bina değerinin arsa değerinden yüksek olduğu ve temliken tescil talebine ilişkin; yapı kıymetinin taşınmazın değerinden açıkça fazla olması şartının tahakkuk ettiği değerlendirilerek raporla saptanan miktar üzerinden davalı lehine taşkın yapı nedeniyle tescil şartlarının tamamlanmış olduğu sonucuna ulaşılmış, davacının meni müdahale talebinin kabulüne, yıkım talebinin fahiş zarar nedeniyle reddine karar verilmiştir....
Hazırlanan raporda bina değerinin arsa değerinden yüksek olduğu ve temliken tescil talebine ilişkin; yapı kıymetinin taşınmazın değerinden açıkça fazla olması şartının tahakkuk ettiği değerlendirilerek raporla saptanan miktar üzerinden davalı lehine taşkın yapı nedeniyle tescil şartlarının tamamlanmış olduğu sonucuna ulaşılmış, davacının meni müdahale talebinin kabulüne, yıkım talebinin fahiş zarar nedeniyle reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 02.09.2010 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil karşı davada Türk Medeni Kanununun 725. maddesi gereğince temliken tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine, karşı davanın kabulüne dair verilen 24.01.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı 85 parsel sayılı taşınmazına davalının taşkın bina yapmak suretiyle elatmasının önlenmesini, binanın kaldırılmasını ve ecrimisilin tahsilini istemiştir. Davalılar vekili davanın reddini savunmuş, karşılık dava olarak TMK'nın 725. maddesi gereğince temliken tescil isteminde bulunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Davada, davacı, maliki olduğu 96 parsel sayılı taşınmazın, davalının 19 parsel sayılı taşınmazına tecavüzlü olup olmadığının belirlenmesi, taşınmazının davalı taşınmazına tecavüzlü olmadığının saptanması halinde her iki taşınmazın perde beton ile ayrılması, aksi halde temliken tescil isteğinde bulunmuş olup, mahkemece davanın reddine karar verildiği ve hükmün davacı tarafından temyiz edildiği anlaşıldığından, temyiz isteğine göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarını inceleme görevi Yüksek 14.Hukuk Dairesine aittir. Ne varki anılan Dairece daha önce görevsizlik kararı verilmiş olduğundan, Daireler arasında temyiz incelemesi yönünden ortaya çıkan uyuşmazlığın Hukuk Başkanlar Kurulunca giderilmesi için dosyanın Yüksek Birinci Başkanlığa sunulmasına, 23.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
herhangi bir husus tespit edilemediğinden davalının iyi niyetli olduğundan bahsedilemeyeceğinden HMK'nın 724-725 inci maddeleri gereğince temliken tescil hususunun şartları oluşmadığından temliken tescil savunmasına itibar edilmeyerek İstanbul ili, Sarıyer ilçesi, Kilyos Köyü, ......
Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde malzeme sahibinin iyiniyetli olması yanında diğer bazı koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir. TMK’nın 724. maddesinde yapı sahibine tanınan bu hak, kişisel hak niteliğinde olup, bina sahibi ve onun külli halefleri tarafından, inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise ona ya da onun külli haleflerine karşı ileri sürülebilir. Hemen belirtmek gerekir ki, taşınmaza sonradan malik olan kişiye karşı da bu kişisel hak ancak yapı sahibini bu haktan mahrum bırakmak amacıyla arsa sahibi ile el ve işbirliği içinde olduğu iddiasıyla ileri sürülebilir....
tescilini talep etmişse de, temliken tescil kararı verilebilmesi için MK'nin 725 maddesi gereği imar durumunun uygun olması,davalıların iyi niyetli olması,binanın yıkımının fahiş zarar doğurması, yapı değerinin zamin değerine nazaran daha fazla olması, taşkın bölümün ifrazınında yasal olarak mümkün bulunması gerektiği, fen bilirkişisi ve Silifke Belediye Başkanlığının 22.05.2015 havale tarihli yazısında taşınmazların imar adası içerisinde imar durumlarına göre kat yüksekliğinin farklı olduğu için 3194 sayılı İmar Kanununun 15 ve 16 maddelerine ve Tip İmar Yönetmeliğinin 17.maddesi hükümlerine göre ifrazının mümkün olmadığının anlaşılması nedeniyle temliken tescil talebinin reddinin gerektiği gerekçeleriyle, davanın kısmen kabulü ile; 69 ada, 60 parsel ile 69 ada, 40 parselin dava konusu 57 nolu parsele ilişkin müdahalenin önlenmesine; Fen bilirkişisi ...'...
Bu kural, malzeme sahibinin, elattığı taşınmazın başkasının mülkü olduğunu bilmemesini veya beklenen tüm dikkat ve özeni göstermesine karşılık bilebilecek durumda olmamasını ya da yapıyı yapmakta haklı bir sebebinin bulunmasını ifade eder. Malzeme sahibinin tescil istemi ile açtığı davada iyiniyetin varlığı iddia ve savunmaya bakılmaksızın mahkemece re’sen araştırılmalıdır. Ne var ki, 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi olay ve karinelerden, durumun özelliklerine göre kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermemiş olduğu açık bulunan malzeme sahibinin temliken tescil talebinde bulunması mümkün değildir. Çünkü bu gibi durumlarda kötüniyet karşı tarafın ispatı gerekmeden belirlenmiş olur....
E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, el atmanın önlenmesi, kal ve temliken tescil istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince el atmanın önlenmesi ve kal talebinin kabulüne, temliken tescil talebinin reddine karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir....
Belediye Başkanlığı elemanları "başkasının mülkü olduğunu bilerek inşaat yapmışlardır. Kendinden beklenen dikkat ve özeni göstermeden yapılan taşkın inşaat için temliken tescil istenemez. Bu nedenle davalı vekilinin temliken tescil talebinin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi hukuka aykırıdır. Ayrıca tapu ve kadastro mevzuatına göre "...dava konusu dükkandan 6,17m2'lik kısmın alınarak tuvaletin olduğu taşınmaza eklenmesinin de (ifrazı) mümkün olmadığı kanaatindeyim. Kaldı ki davalı T3'nın kamulaştırma yapma hak ve yetkisi vardır. Eğer böyle bir inşaatın yapılmasında kamu yararı varsa kamulaştırma yapılabilir. Kamulaştırma yoluna başvurulmayıp, taşkın inşaat yapılması kabul edilemez....