Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; 1-Dava konusu taşınmazın tapuda tarafların müşterek murisi ve babaları ... adına kayıtlı olduğu, davacının bu durumu bilerek taşınmazda bina inşa ettiği anlaşıldığından temliken tescil davalarında aranan sübjektif koşul olan iyiniyet koşulu gerçekleşmemiştir. Bu nedenle diğer koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği aranmaksızın temliken tescil davasının reddi gerekir. Mahkemece temliken tescil talebinin reddine karar verilmesi doğru olduğundan bu yöne ilişkin davacının temyiz istemi yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davacı temliken tescil olmadığı takdirde taşınmaz üzerine inşa edilen binanın kendisine ait olduğunun tespitine karar verilmesini de talep etmiştir....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/1903 KARAR NO : 2022/391 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KURTALAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/05/2019 NUMARASI : 2018/147 2019/230 DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Temliken Tescile Dayalı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Bölge Adliye Mahkemesince incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosya incelendi....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali tescil (temliken tescil) davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 3.7.2006 gün ve 2006/6579-2006/7853 sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayalı temliken tescil, kademeli istek, bina değeri ile satış bedelinin reel değerlerinin tazmini istemlerine ilişkindir. Mahkemece temliken tescil isteminin reddine karar verilmiş, hüküm Dairemizin 3.7.2006 tarih 2006/6579-7853 sayılı ilamıyla onanmıştır. Davacı tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur. 1- Temliken tescil isteminin reddine ilişkin Dairemizin onama kararına karşı ileri sürülen yönler daha önce temyiz nedeni yapılmıştır....

      Bu genel kuralın yasadan kaynaklanan istisnalarından biri TMK'nın 724. maddesinde düzenlenen kendi levazımı ile başkasının taşınmazına inşaat(yapı) yapılması, diğeri de TMK'nın 725. maddesinde düzenlenen taşkın inşaat halidir. Olayımızda TMK’nın 724. maddesinde düzenlenen hal söz konusu olup, TMK’nın 724. maddesinde bina sahibine tanınan bu hak, kişisel hak niteliğinde olup, bina sahibi ve onun külli halefleri tarafından, inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise ona ya da onun külli haleflerine karşı ileri sürülebilir. Hemen belirtmek gerekir ki, taşınmaza sonradan malik olan kişiye karşı da bu kişisel hak ancak bina sahibini bu haktan mahrum bırakmak amacıyla arsa sahibi ile el ve işbirliği içinde olduğu iddiasıyla ileri sürülebilir. Davalı-karşı davacı birleştirilen dosyada, TMK’nın 724. maddesine dayalı temliken tescile karar verilmesini istemiştir....

      Davalılar-birleştirilen dava davacıları vekili temyiz dilekçesinde; davacının taşınmazında bir küçülme yokken tecavüzün varlığının kabulü ile belirlenen alanın ifrazına ve temliken tesciline karar verilmesinin adalete aykırı olduğunu, öncelikli taleplerinin tecavüz olmadığı takdirde davacının davasının reddi, tecavüz var ise temliken tescil yönünde olduğunu, davacının tecavüze dair iddiası reddedilmişken tecavüz varmış gibi zemindeki sözde taşma için bedel ödeyip bu kısmın ifraz edilerek temliken tescile dair verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, hükmün bu yönüyle çelişki içerdiğini, taşınmazların birbirine tecavüzlü gibi görünme sebebinin ölçüm teknolojilerinin farklılaşmasından kaynaklığı dosya kapsamındaki tüm bilirkişi raporlarında belirtilmişken, özellikle de dava konusu ada içerisinde tüm parsellerdeki taşınmazların sanki birbirine tecavüzlü gibi göründüğü ve bu hatanın yenileme kadastrolarıyla giderileceği ortaya konmuşken müvekkillerin davacıya bedel ödemesi hukuka aykırı olduğunu...

        * 4721 sayılı TMK'nin 729. maddesine göre, bir kimse başkasının fidanını kendi arazisine ya da kendisinin veya bir üçüncü kişinin fidanını başkasının arazisine dikerse, başkasının malzemesini kullanarak yapılan yapılara veya taşınır yapılara ilişkin hükümler bunlar hakkında da uygulanır. Bilindiği üzere, haksız inşaattan (TMK mad. 724) kaynaklanan temliken tescil isteklerinin müstakil davaya konu olacağı sabit iken taşkın inşaat nedeniyle temliken tescil isteklerinin (TMK mad. 725) savunma yoluyla da ileri sürülebileceği gerek yargısal uygulamada, gerekse öğretide benimsenen kuraldır. * 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 26.maddesinin 1.fıkrasında, hakimin; tarafların talep sonuçları ile bağlı olduğu belirtildikten sonra, bu talepten fazlasına veya başkasına karar veremeyeceği hükme bağlanmıştır. Açılan bir davada hakim istenilenden fazlasına veya başka bir şeye hükmedemez." şeklindedir....

        Bu kural, malzeme sahibinin, elattığı taşınmazın başkasının mülkü olduğunu bilmemesini veya beklenen tüm dikkat ve özeni göstermesine karşılık bilebilecek durumda olmamasını ya da yapıyı yapmakta haklı bir sebebinin bulunmasını ifade eder. Malzeme sahibinin tescil istemi ile açtığı davada iyiniyetin varlığı iddia ve savunmaya bakılmaksızın mahkemece re’sen araştırılmalıdır. Ne var ki, 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi olay ve karinelerden, durumun özelliklerine göre kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermemiş olduğu açık bulunan malzeme sahibinin temliken tescil talebinde bulunması mümkün değildir. Çünkü bu gibi durumlarda kötüniyet karşı tarafın ispatı gerekmeden belirlenmiş olur. Ayrıca iyiniyet inşaatın başladığı andan tamamlandığı ana kadar devam etmelidir. (Sübjektif koşul) İyiniyet koşulunun gerçekleşmediği durumlarda diğer koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılmasına gerek bulunmamaktadır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25/09/2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 24/10/2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KARAR Asıl dava temliken tescil, karşı dava elatmanın önlenmesi ve kal isteğine ilişkindir....

          724.maddesine dayalı temliken tescil, ikinci kademedeki istek ise malzeme bedeline katkı payı oranında tazminat tahsili istemlerine ilişkindir....

            Dosya içeriğinden toplanan delillerden; çekişme konusu 1220 ada 5 nolu parselin davacı, 6 nolu parselin ise davalı adına kayıtlı olduğu, davalının haklı bir neden olmaksızın davacıya ait taşınmaza bina inşa etmek suretiyle el attığı belirlenmek suretiyle el atmanın önlenmesine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalının tüm temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Bilindiği üzere; başkasının taşınmazına, temelli ve kalıcı nitelikte yapı yapılması durumunda, Medeni Kanunun 684. ve 718.maddelerinin hükümleri gereğince yapı üzerinde veya altında bulunduğu taşınmazın tamamlayıcı parçası(mütemmim cüzü) haline geleceğinden ana taşınmazın mülkiyetine tabi olur.Yasa koyucu bu konumdaki taşınmaz maliki ile yapıyı yapan kişi arasındaki ilişkiyi genel hükümlere bırakmamış Medeni Kanunun 722,723,724maddelerinin özel hükümleri ile düzenlemeyi uygun bulmuştur....

              UYAP Entegrasyonu