"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 11.06.2012 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 725. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Hemen belirtmek gerekir ki, temliken tescil isteme hakkı ancak, yapı yapıldığı sıradaki taşınmazın maliki olan kişiye karşı açılacak davada ileri sürülebilecek bir kişisel hak olup, yenilik doğurucu bu dava sonunda verilen kararın kesinleşmesinden sonra ayni hakka dönüşebilir. Açıklanan ilkeler doğrultusunda somut olaya dönüldüğünde; Dava konusu 183 ada 50 parsel numaralı taşınmaz 1975 yılında yapılan kamulaştırma sonucu Hazine adına kayıtlı iken, 7269 ve 1051 Sayılı Afetler Kanununun 23.maddesi uyarınca 1997 tarihinde davalı adına tescil edilmiştir. Davacının iddiasına göre bina 1990 yılında ve taşınmaz henüz Hazine adına kayıtlı iken yapılmıştır. Az yukarıda da değinildiği üzere başkasının arazisi üzerine kendi malzemesi ile bina yapan kişinin TMK.un 724. maddesi gereğince tesci1 isteğinin kabulü için öncelikle subjektif iyiniyet koşulunun gerçekleşmiş olması gerekli olup iyiniyetin binanın yapımına başlanmasından bitimine kadar devam etmiş olması gereklidir....
Davacı, 103 parsel numaralı taşınmazın kendisine murisi ... tarafından tahsis edilerek adına tescil edildiğini ve bu tescile güvenerek ev yaptığını fakat davalının açtığı elatmanın önlenmesi davası sonucu yaptığı binaların davalıya ait 80 parsel sayılı taşınmaza tecavüzlü olduğunu öğrendiğinden iyiniyetli olduğunu, binanın taşınmazın zemin değerinden daha yüksek olduğunu belirterek Türk Medeni Kanunu’nun 724 maddesi gereğince bina için gerekli kısmının adına tesciline, tescil mümkün olmazsa evlerin değerinin tazminat olarak ödenmesine karar verilmesini istemiştir Davalı, taşınmazların çaplı olması nedeniyle iyiniyetin oluşmayacağını bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, tescili istenilen taşınmaz kısmının ifrazının mümkün olmadığı nedeni ile istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Bu kural, malzeme sahibinin, elattığı taşınmazın başkasının mülkü olduğunu bilmemesini veya beklenen tüm dikkat ve özeni göstermesine karşılık bilebilecek durumda olmamasını ya da yapıyı yapmakta haklı bir sebebinin bulunmasını ifade eder. Malzeme sahibinin tescil istemi ile açtığı davada iyiniyetin varlığı iddia ve savunmaya bakılmaksızın mahkemece re’sen araştırılmalıdır. Ne var ki, 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi olay ve karinelerden, durumun özelliklerine göre kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermemiş olduğu açık bulunan malzeme sahibinin temliken tescil talebinde bulunması mümkün değildir. Çünkü bu gibi durumlarda kötüniyet karşı tarafın ispatı gerekmeden belirlenmiş olur. Ayrıca iyiniyet inşaatın başladığı andan tamamlandığı ana kadar devam etmelidir....
Mahkemece, davalıya ait bina ve duvarın davacının taşınmazına tecavüz ettiğinin keşfen saptandığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekilince süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle yargılama aşamasında ileri sürülmeyen temliken tescil talebinin temyiz aşamasında dinlenilmesi mümkün olmadığına göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 255.55.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 11.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ VE YIKIM Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden paydaşı olduğu 711 ada 3 parsel sayılı taşınmazına komşu 711 ada 1 parsel maliki davalı tarafından bina yapmak ve ağaç dikmek suretiyle müdahale edildiğini ileri sürerek, el atmanın önlenmesi ve yıkım isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalı tarafından açılan temliken tescil davasının reddedilerek kesinleştiği ve davalının davacıya ait taşınmaza haksız olarak elattığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı-birleştirilen dosya davalısı vekili tarafından, davalı-birleştirilen dosya davacısı aleyhine 24.10.2013, birleştirilen dosya 18.11.2013 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal, birleştirilen dava ile temliken tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı- birleştirilen dosya davalısı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Asıl davada davacı, 661 ada 2 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, davalının bitişik parsel maliki olup taşınmazına yapmış olduğu inşaatın bir bölümünün kendi taşınmazına müdahalede bulunduğunu ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ile davalı tarafından yapılan inşaatın kendi taşınmazına denk gelen kısmının yıkılmasını istemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Taşkın Bina Yapımı Nedeniyle Tapu İptali ve Tescil, olmazsa İrtifak Hakkı Tesisi istemine ilişkindir. Yasal ayrıcalıklar dışında, TMK’nin 684/1 ve 718/2 maddeleri hükümlerine göre, arazinin mülkiyeti ve buna bağlı olan tasarruf hakkı o arazide kalıcı olmak koşuluyla yapılan şeyleri de kapsar. TMK’nin 725. maddesinde bu kuralın istisnalarından birisi düzenlenmiş, böylece muhdesatla arasındaki bağlantı kesilmiş bina sahibine bazı koşulların oluşması halinde ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. Bunun için, tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçası yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır. Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır....
Belediyesi mühendisleri tarafından yapılan denetimler ile binanın inşa edildiğini, davaya konu taşmanın olduğu yerin vekil edeninin özel mülkiyeti olmadığını, davalının başkasının özel mülkiyetine kasti olarak girmesinin söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tazminat ve ecrimisil isteğine ilişkindir. 1. Tazminat yönünden yapılan temyiz incelemesinde; Davacılar ecrimisil ile birlikte taşan kısmın bedelinin ödenmesini talep etmiştir. Dava konusu taşkın kısmın arazi bedeli talebi temliken tescil isteğine ilişkin olup, Mahkemece temliken tescilin şartlarının araştırılması gerekir, yapının değeri açıkça arazinin değerinden fazlaysa, iyi niyetli taraf uygun bir bedel karşılığında yapının ve arazinin tamamının veya yeterli bir kısmının mülkiyetinin malzeme sahibine verilmesini isteyebilir....
TMK'nın 724. maddesi uyarınca temliken tescil, muhdesatın aidiyetinin tespiti, ıslah ile tazminat istemiyle dava açmış, mahkemece elatmanın önlenmesi davasının kabulüne, birleştirilen temliken tescil ve muhdesatın aidiyetinin tespiti davasının reddine karar verilmiş, tarafların temyizi üzerine Dairemizce elatamının önlenmesi, temliken tescil ve muhdesatın aidiyetinin tespitine ilişkin hükme yönelik tarafların temyiz itirazları reddedilerek karar onanmış ancak birleştirilen davanın davacıları ... ve ...'nın ıslah yolu ile öne sürdükleri tazminat istemleri hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemesi nedeniyle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Bunun üzerine mahkemece bozma ilamına uyularak davacılar ... ve ...'nın muhik tazminat talebi kabul edilmiştir....