Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gerçekten, bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde diğer koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir. Ne var ki, Türk Medeni Kanununun 724. maddesinde bina sahibine tanınan bu hak, kişisel hak niteliğinde olup, bina sahibi ve onun külli halefleri tarafından, inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise ona ya da onun külli haleflerine karşı ileri sürülebilir. Bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelince; Dava konusu 181 ada 3 parsel imar uygulaması sonucu oluşmuştur. Taşınmazın öncesinin 2670 parsel olduğu, maliki olan Hazine’nin satışı sonucu önce ... ’ya sonradan yapılan satışlarla da mülkiyetin 30.03.1998 tarihinde davacı ...’a geçtiği görülmektedir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 12.06.2002 gününde verilen dilekçe ile Türk Medeni Kanununun 725. maddesine dayalı temliken tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.10.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davacıların tapu ile malik olduğu 342 ada 67 parsel sayılı taşınmaz üzerine yapılan binanın davalı adına kayıtlı 342 ada 23 parsele taşan kısmının Türk Medeni Kanununun 725. maddesine dayanılarak temliken tescil istemiyle açılmıştır. Davalı davanın reddini savunmuştur....

      Belirtilen koşulların varlığı hâlinde, taşkın yapı maliki uygun bir bedel ödeyeceğini bildirerek açacağı yenilik doğurucu nitelikteki temliken tescil davası ile taşkın kısmın mülkiyetini veya üzerine bir irtifak hakkı kurulmasını isteyebilir. Ayrıca, iyi niyet savunmasının yukarda açıklanan niteliği dikkate alınıp, bu savunma içerisinde temliken tescil isteğinin de bulunduğu kabul edilerek, tescil talebi, ayrı bir davaya gerek olmaksızın açılan bir elatmanın önlenmesi ve yıkım davasında savunma yoluyla da ileri sürülebilir. Esasen bu kuralın uyuşmazlıkların en kısa sürede sağlıklı biçimde çözümlenmesi ve dava ekonomisi yönünden büyük yarar sağlayacağı da kuşkusuzdur....

        Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde diğer koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir. TMK’nın 724. maddesinde yapı sahibine tanınan bu hak, kişisel hak niteliğinde olup, bina sahibi ve onun külli halefleri tarafından, inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise ona ya da onun külli haleflerine karşı ileri sürülebilir. Hemen belirtmek gerekir ki, taşınmaza sonradan malik olan kişiye karşı da bu kişisel hak ancak yapı sahibini bu haktan mahrum bırakmak amacıyla arsa sahibi ile el ve işbirliği içinde olduğu iddiasıyla ileri sürülebilir. Malzeme sahibinin TMK’nın 724. maddesine dayanarak tescil talebinde bulunabilmesi bazı koşulların varlığına bağlıdır; a) Birinci koşul, malzeme sahibinin iyiniyetli olmasıdır....

          Somut olaya gelince, birleştirilen dava, iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçimi itibariyle TMK'nın 724. maddesine dayalı olarak temliken tescil istemine ilişkin olduğundan mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken temliken tescil şartlarının oluşup oluşmadığı hususu değerlendirilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi de doğru görülmemiş, bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı-birleştirilen davada davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.07.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava Türk Medeni Kanununun 724.maddesine dayalı temliken tescil, birleşen dava ise Çaplı mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve kal istemlerine ilişkindir. Mahkemece temliken tescil talebiyle açılan davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile davacı ve davalı kooperatifin 206 ada 18 parsel sayılı taşınmaza bina yaparak oluşan elatmasının kal suretiyle önlenmesine karar verilmiştir. Hükmü davacı ve birleşen davanın davalısı kooperatif temyiz etmiştir. İddia, savunma ve tüm dosya içeriğine göre, davalı ve davacı kooperatifin 206 a6a 18 parsel sayılı taşınmaz üzerine bina yaptığı sabittir. Gerçekten kayıt maliki davalı ve davacılar Türk Medeni Kanunun 683.maddesinden yararlanarak arazi üzerindeki her türlü haksız elatmanın kaldırılmasını isteyebilirler....

              Hukuk Dairesinin 2016/21042 esas, 2018/12203 karar sayılı ve 07/05/2018 tarihli ilamı) Somut olayda; davacının dava dilekçesinde temliken tescil talebine dayalı olarak tapu iptal ve tescil davası açtığı, dava dilekçesi ile birlikte tapu iptal ve tescil talebine ilişkin olarak 1.000,00.-TL üzerinden dava değerini gösterdiği ve harcını da bu bedel üzerinden yatırdığı, tapu iptal tescil davası yönünden (tapu iptal ve tescili istenen arsa bedelinin) dava değerinin belirlenerek harç ikmalinin yapılmadığının anlaşılması karşısında; davacı tarafça harç ikmali yapılmadan davaya devam edilerek karar verildiği anlaşılmaktadır....

              nun ... olmaksızın bina inşa ettiğini, bir yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI 1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir. 2. Mahkemece, 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde davacının dava açmadığı, temliken tescil yönünden taşınmazın çaplı taşınmaz olduğu, bu kapsamda davacının iyi niyetli olduğunun kabul edilemeyeceği, açılan davanın yerinde olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

                Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar, dava konusu 281 parsel sayılı taşınmazda 20 yılı aşkın süredir zilyet olduklarını, taşınmazda bulunan binalarının değerinin zemin değerinden fazla olduğunu ileri sürerek temliken tescil mümkün olmadığı takdirde bina bedellerinin tahsilini istemişlerdir. Birleştirilen davada davacı, dava konusu taşınmazı cebri ihale sonucu 20.10.2006 günü edindiği elatmanın önlenmesi ile davalılara ait binaların kal’ine ve 85.000 TL ecrimisile karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, tapu iptali ve tescil isteminin reddine, bina değerinin davalılardan alınmasına, birleştirilen davada ise, elatmanın önlenmesi ve kal isteminin kabulüne, ecrimisil isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ VE YIKIM Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden paydaşı olduğu 711 ada 3 parsel sayılı taşınmazına komşu 711 ada 1 parsel maliki davalı tarafından bina yapmak ve ağaç dikmek suretiyle müdahale edildiğini ileri sürerek, el atmanın önlenmesi ve yıkım isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalı tarafından açılan temliken tescil davasının reddedilerek kesinleştiği ve davalının davacıya ait taşınmaza haksız olarak elattığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

                    UYAP Entegrasyonu