Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 13.06.2006 gününde verilen dilekçe ile Medeni Kanununun 724 vd. maddelerine dayalı temliken tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 16.11.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, malzeme sahibi tarafından Türk Medeni Kanununun 729 ve 724. maddelerine dayanılarak açılan temliken tescil istemine ilişkindir. Mahkemece dava temliken tescil isteminin kabulünde aranan iyiniyet unsuru oluşmadığından, reddedilmiştir. Kararı davacı temyiz etmiştir. Davacı ve davalı çekişme konusu 3 parsel sayılı taşınmazda paylı maliktir....

    Asıl dava el atmanın önlenmesi ve ecrimisil talebine, birleşen dava ise temliken tescil talebine ilişkindir. Hükme karşı sadece davalı-birleşen dosya davacısı Abdurrahman Genç vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması nedeniyle istinaf incelemesi asıl dava bakımından el atmanın önlenmesi talebi yönünden ve birleşen dava yönünden yapılmış, asıl davada talep edilen ecrimisil talebinin reddine dair karar yönünden inceleme yapılmamıştır. Birleşen dava yönünden; Davacı Abdurrahman Genç'in istemi taşkın yapı niteliğindeki C ve D harfleri ile gösterilen alanlar bakımından TMK'nın 725.maddesinde düzenlenen taşkın yapı nedeniyle temliken tescil, bahçe olarak kullanılan A ve B harfleri ile gösterilen alanlar bakımından ise TMK'nın 729. maddesi gereğince temliken tescil talebidir....

    Bu iki koşulun varlığı halinde taşkın yapı maliki uygun bir bedel ödeyeceğini bildirerek açacağı yenilik doğurucu nitelikteki temliken tescil davası ile taşkın kısımın mülkiyetini veya üzerine bir irtifak hakkı kurulmasını istiyebilir. Ayrıca, iyiniyet savunmasının yukarda açıklanan niteliği dikkate alınıp, bu savunma içerisinde temliken tescil isteğinin de bulunduğu kabul edilerek, tescil talebi,ayrı bir davaya gerek olmaksızın açılan davada savunma yoluylada ileri sürülebilir. Esasen bu kuralın uyuşmazlıkların en kısa sürede sağlıklı biçimde çözümlenmesi ve dava ekonomisi yönünden büyük yarar sağlayacağıda kuşkusuzdur....

    Bu iki koşulun varlığı halinde taşkın yapı maliki uygun bir bedel ödeyeceğini bildirerek açacağı yenilik doğurucu nitelikteki temliken tescil davası ile taşkın kısımın mülkiyetini veya üzerine bir irtifak hakkı kurulmasını istiyebilir. Ayrıca, iyiniyet savunmasının yukarda açıklanan niteliği dikkate alınıp, bu savunma içerisinde temliken tescil isteğinin de bulunduğu kabul edilerek, tescil talebi,ayrı bir davaya gerek olmaksızın açılan davada savunma yoluylada ileri sürülebilir. Esasen bu kuralın uyuşmazlıkların en kısa sürede sağlıklı biçimde çözümlenmesi ve dava ekonomisi yönünden büyük yarar sağlayacağıda kuşkusuzdur....

    Davalının 234 parsel sayılı tapulu taşınmaz üzerine inşa ettirdiği yapıların (Bina ve Kömürlük), müvekkillere ait 235 parsel sayılı tapulu arsaya tecavüz ettiğini, Davamızın kabulü ile; 235 parseldeki müvekkiller adına kayıtlı taşınmaza; davalıya ait 234 parseldeki taşınmazın (Yapıların Bina ve Kömürlük) Vaki (müdahalesinin) Elatmasmm önlenmesine ve müdahaleye konu alanda kalan yapı ve binalar ile ilgili olarak (Yapıların Bina ve Kömürlük) kal'ine kararı verilmesini; Davalıya ait taşkın inşa edilen ve müvekkilin taşınmazına tecavüz eden yapılar nedeniyle imar hakları zarar görmüş olup inşa ettiği bina ve ilerde inşa edeceği bina üstü yapılarda hem mimari hem de fiziki anlamda küçülerek zarara uğramış olup zararın tespiti ile Fazlaya ilişkin hak alacak ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1000 TL zararın dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Taşkın inşaatın yıkılması gerekmiyorsa, mahkemece yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda belirlenecek bedel arsa sahibine ödenmek üzere depo ettirilmelidir. d)Yukarıda değinilen üç koşulun yanısıra, mahkemece iptal ve tescile karar verilebilmesi için taşkın yapının zeminindeki arazi parçasının ana taşınmazdan ifrazının da mümkün olması gereklidir. Somut olayda; yukarıda değinilen ilkelere göre, temliken tescil isteyen davacı kendi kadastral parseline bina yaparken davalı parseline tecavüz ettiğinden iyiniyetli değildir. Çapa bağlı taşınmaza inşaat yaparken gerekli özeni göstermeyen davacının iyiniyetli olduğundan söz edilemez. Sübjektif koşul gerçekleşmediğinde diğer koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılmasına da gerek bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece temliken tescil koşulları oluşmadığından asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.1.2006 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 29.11.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı 17.1.2006 tarihli dava dilekçesi ile davalıların malik oldukları 307 parsel sayılı taşınmazın davalıların murisi adına kayıtlı olduğu sırada, bedel ödemek suretiyle 9.7.1980 yılında aldığı muvafakatname ile iyi niyetle bina yaptığını ileri sürerek Medeni Kanunun 724 maddesi uyarınca temliken tescil istemiş; davalılar; binayı davacının yaptığını, karara bağlanan izaleyi şüyu davası ile taşınmazın satışına karar verildiğini beyan etmişlerdir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 27.11.2000 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali tescil, alacak istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 08.11.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanunun 724.maddesine dayalı temliken tescil, ikinci kademedeki istek ise arsa ve yapı bedelinin yarısının tahsiline ilişkindir....

          Uyuşmazlığın bu kapsamda değerlendirilmesi gerekecektir. 2.Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde malzeme sahibinin iyiniyetli olması yanında diğer bazı koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir. 3.Türk Medeni Kanunu'nun 724’üncü maddesinde yapı sahibine tanınan bu hak, kişisel hak niteliğinde olup, bina sahibi ve onun külli halefleri tarafından, inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise ona ya da onun külli haleflerine karşı ileri sürülebilir....

            Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde diğer koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir. Türk Medeni Kanununun 724. maddesinde yapı sahibine tanınan bu hak, kişisel hak niteliğinde olup, bina sahibi ve onun külli halefleri tarafından, inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise ona ya da onun külli haleflerine karşı ileri sürülebilir. Hemen belirtmek gerekir ki, taşınmaza sonradan malik olan kişiye karşı da bu kişisel hak ancak yapı sahibini bu haktan mahrum bırakmak amacıyla arsa sahibi ile el ve işbirliği içinde olduğu iddiası ileri sürülebilir....

              UYAP Entegrasyonu