Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Dava, tevkifat aidiyetinin tespiti ve davacının tarım bağkur sigortalısı olduğunun tespiti istemine yöneliktir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olmakla Bölge Adliye Mahkemesince karar usul ve yasaya uygun bulunmuştur. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; Davacı ... adı yazılı sebze meyve komisyoncusu ... tarafından düzenlenmiş olan bağkur kesintisi yapılmış 31/01/2003 gün 705744 s.müstahsil makbuzunun mevcut olduğu, davacının kuruma başvurusuna “ davacının kimlik alt bilgilerinin bulunmaması nedeniyle kesintinin davacıya ait olup olmadığının tespit edilemediği” cevabının verildiği, davacının oturduğu köydeki tanıkların ve komisyoncunun dinlendiği, davacının nüfusa kayıtlı olduğu yer Sarıveliler İlçe Nüfus Müdürlüğüne ve oturduğu ilçe olan Gazipaşa İlçe Nüfus Müdürlüğüne davacı ile aynı adlı şahsı olup olmadığının sorulduğu anlaşılmaktadır....

    İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; kurum işleminde hata bulunmadığını, davacının kendi talebi ile prim tevkifatlarını iade aldığını, davanın açılmasına kurumun sebebiyet vermediğini, kurum aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, kurum işleminin hatalı olduğu düşünülse dahi hizmet tespiti talep edilen yıllara ilişkin prim tutarlarının güncellenerek davacı tarafından kuruma yatırılması gerektiğini, mahkemenin bu hususu değinmediğini,yasal imha süresi dolan belgelerin imha edilmesi nedeniyle müvekkilinin kusurlu kabul edilemeyeceğini, kararın usul ve yasa hükümlerine aykırı olduğunu belirterek kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava,kurum işleminin iptali ile Tarım Bağkur sigortalı olduğunun tespiti istemine ilişkindir....

    Hal böyle olunca, davacının dava dışı Bağkur ile anlaşması olup olmadığı, davalıya Bağkur tarafından iddia edilen tedavi ücretinin ödenip ödenmediği araştırılmalı, davacının davalıdan tedavi ücreti isteyip isteyemeyeceği, Bağkur tarafından davacıya ücret ödenip ödenmediği belirlenmeli, olayda dava dışı Bağkur'dan da tedavi ücretinin talep edilip edilmeyeceği (davalının Bağkur üyesi olması nedeniyle) saptanmalı ve gerekirse bu hususta bilirkişiden rapor alınarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmelidir. Mahkemenin değinilen bu yönleri gözardı ederek eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir....

      ın Bağkur prim borcunu ödenmesi için verdiği 29/04/2011 tarihinde 167,00 TL 29/03/2011 tarihinde 184,00 TL parayı ilgili kuruma ödemeyerek üzerine atılı bulunan suçu işlediğinin iddia edildiği olayda; 1-22/01/2013 tarihli duruşma tutanağında zabit katibinin imzasının bulunmaması, 2-Müşteki tarafından verilen 12/08/2015 tarihli dilekçede zararın sanık tarafından karşılandığının bildirilmesine rağmen hangi tarihte karşılandığının belirtilmemesi göz önüne alındığında; sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tespiti açısından müştekinin dinlenmesi neticesinde sanığın hukuki durumunun tayin ve tespiti gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Davacının 1997 yılında geçen 9 günlük SSK (4/a) sigortalılığı dışlanmış olup, kısa süreye ilişkin olması sebebiyle öncesi ve sonrasında Tarım Bağkur sigortalısı sayılmasına engel değildir. Yine 2 yılı geçmeyen boşluk dönemlerde de (1996- 1997 yılı) davacının Tarım Bağkur sigortalısı sayılmasını gerektirecek ilgisi mevcuttur. Genel olarak istek geriye dönük sigortalılığın tespiti olmakla tevkifat olan yıllar yönünden davanın karara bağlanması gerekmiştir. Açıklanan gerekçe ve nedenlerle davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki gibi karar verilmiştir....

        F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe ; Dava, davacının 1479 sayılı Yasa kapsamında yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti ile, Kuruma yersiz ödeme nedeniyle borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir....

          DAVA KONUSU : Tespit (Sosyal Güvenlik Hukuku İle İlgili Tespit Davaları) KARAR : GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : İDDİANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilinin 01/01/1985 tarihinden beri çiftçilikle uğraştığını,müvekkilinin bağkur prim borçlarını yapılandırarak emekli olmak isteği ile kuruma müracaa ettiğini, ancak 28/10/2016 tarihinde sigortalılığın başlatıldığını, kurum işleminin hatalı olduğunu belirterek davacının 01/01/1985 tarihinden itibaren devam eder şekilde tarım bağkur sigortalı olduğunun tespiti ile yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          aybaşından itibaren yaşlılık aylığı bağlanmasına karar verilmelidir. 2-Davacının ihtilafsız bağkur sigortalılık süresi 4.10.2000 tarihi itibariyle başladığından Mahkemenin hüküm fıkrasının 4 numaralı bendinde bulunan “2010” rakamının “2000” olarak düzeltilmesi gerekmektedir....

            KARAR 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının tüm ve davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, davacının Kurum tarafından iptal edilen Esnaf Bağ-Kur sigortalılığına ilişkin olarak ödediği primlerin isteğe bağlı sigortalılık süresi olarak kabul edilmesi gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.Dairemizin bozma ilamına uyan Mahkemece, davanın kabulü ile, davacının kurum tarafından iptal edilen bağkur zorunlu sigortalısı dönemine ilişkin yapmış olduğu ödemelere karşılık 01/11/1982 - 31/10/1984 tarihleri arasında isteğe bağlı sigortalı sayılmasına karar verilmiştir.Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının ......

              Yerel mahkemece, davacının bağkur sigortalılık başlangıç tarihinin 01/04/1995 tarihi olduğunun tespitine dair kararının davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, ilgili Bölge Adliye Mahkemesince, davacının talep aralığı belirtmediği gerekçesiyle, talebinin bir günlük Bağ-Kur sigortalılık tespiti olduğu kabul edilerek hukuki yarar yokluğundan istinaf isteminin kabulü ile davanın reddine dair karar verildiği anlaşılmış ise de, dava dilekçesi içeriğinde vergi kaydına dayalı sigortalılıktan bahseden davacının sonuç kısmında 01.04.1995 tarihinden itibaren tespit istediği belirgin olduğundan, söz konusu talebin açıklattırılıp sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan kabulü ile davanın reddine ilişkin kararı bozulmalıdır....

                UYAP Entegrasyonu