Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece istemin kabulü ile isteğe bağlı sigorta prim ödemelerinin geçerli olduğunun ve davacının toplam 3693 gün prim ödemesi bulunduğundan, 9.5.2006 tahsis talep tarihini takip eden aybaşı olan 1.6.2006 tarihinden itibaren emekliliğe hak kazandığının tespitine karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının 28.12.1994 tarihli başvurusu üzerine 1.1.1995 tarihinde 506 sayılı Yasaya tabi isteğe bağlı sigortalı olarak tescil edildiği, kurumca kabul edilen primi ödenmiş gün sayısının 2880 gün olduğu, 21.2.2001 tarihinde 720 gün askerlik borçlanmasını ödediği, 93 gün 506 sayılı Yasaya tabi zorunlu sigortalı çalışmasının bulunduğu, davacının 9.5.2006 tarihli aylık talebinin Kurumca, 2.1.2001 tarihinde vermiş olduğu durdurma dilekçesinden sonra prim ödemesinde bulunduğundan 31.3.1999 - 30.1.2001 tarihleri arasındaki isteğe bağlı sigortalılığının iptal edilmiş olması nedeniyle 3600 günü bulunmadığından reddedildiği görülmektedir....

    Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları; Kurumun prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi halinde, Bağ-Kur’un prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi, yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğinden, prim tevkifatının yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabulü gerektiği yönündedir. İlk prim kesintisini izleyen yıllarda prim kesintisi veya ürün tesliminin gerçekleştiğinin belirlendiği durumlarda, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir. Tarım Bağ-Kur sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Yasanın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi, tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davasında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması, davanın kabulü için yeterli değildir....

      tarihinde yürürlüğe giren Ek 19.maddesi ve 30.04.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa'nın geçici 17. maddesinde; "Kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlarla tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan, 1479 ve 2926 sayılı kanunlara göre tescilleri yapıldığı halde, bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla beş yılı aşan süreye ilişkin prim borcu bulunanların, bu sürelere ilişkin prim borçlarını, prim borçlarının ödenmesine ilişkin Kurumca çıkarılacak genel tebliğin yayımı tarihini takip eden aybaşından itibaren 6 ay içerisinde ödememeleri halinde, prim ödemesi bulunan sigortalıların daha önce ödedikleri primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibarıyla, prim ödemesi bulunmayan sigortalıların ise tescil tarihi itibarıyla sigortalılığı durdurulur....

      Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.05.2011 gün, 2011/10-230 Esas 2011/319 Karar sayılı, 29.02.2012 gün ve 2011/10-769 Esas 2012/107 karar sayılı ve 27.06.2012 gün 2012/10-292 Esas ve 2012/415 Karar kararlarında da açıkça belirtildiği üzere, davacının tarımsal faaliyetinin kesintisiz sürüp sürmediğinin tespiti için, Mahkemece; 1-Çekişmeli dönemde davacının nerede oturduğu; Nüfus Müdürlüğü, İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı ve Muhtarlık kayıtları esas alınarak belirlenmeli, 2-Dönem içinde Ziraat Bankası, Kooperatif veya Birlikler aracılığıyla "Tarımsal Amaçlı Kredi" kullanıp kullanmadığı araştırılmalı, 3-Dönem içinde ürün teslimatından dolayı prim kesintisi yapılıp yapılmadığı veya sigortalılık iradesini ortaya koyacak şekilde prim ödemesinin bulunup bulunmadığı araştırılmalı, 4-25.04.2006 gün 26149 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 5488 sayılı Tarım Kanunun 19. maddesi uyarınca Çiftçi Kayıt Sistemine dahil edilerek doğrudan gelir desteği alıp almadığı ve bu bağlamda davacının hangi ürünleri ekerek...

        Dosya kapsamından, davacının ziraat odası kaydına istinaden 10.04.2009-12.11.2009 tarihleri arasında, 5510 sayılı Kanunun 4/1-b maddesi kapsamında tarım sigortalısı olarak tescil edildiği, ancak, 31.07.2013 tarihine kadar düzenli prim ödemelerinin bulunduğu, işbu dava ile 10.04.2009-31.07.2013 dönemi hakkında talepte bulunulduğu, mahkemece, davacının davaya konu dönemde herhangi bir ürün teslimatının ve bundan kaynaklanan prim kesintisinin bulunmadığı, yine tarım kredi kooperatiflerinde kaydının bulunmadığı ve herhangi bir tarımsal kredi de kullanmadığı, böylece zorunlu tarım bağkur sigortalısı olmasını gerektirecek şekilde aralıksız olarak tarım işi ile uğraştığına ve geçimini tarım işinden sağladığına dair yeterli ve somut delil elde edilemediği, ev hanımı olduğu gerekçesi ile yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmakta ise de; 5510 sayılı Kanunun 50. maddesinin “isteğe bağlı sigortalı olabilmek için Türkiye'de ikamet edenler ile Türkiye'de ikamet etmekte iken sosyal güvenlik sözleşmesi...

          Dava dosyası incelendiğinde, davacı, prim borcunu ödeme planı çerçevesinde yaptıktan sonra 1997-2001 dönemlerine ilişkin tevkifatların, davacının baba ismi yazılmadığından davalı kurum tarafından iptal edildiğini belirterek 1997 tarihinden 2001 tarihine kadar kesintisiz olarak tarım bağkur sigortalısı olduğunun tespiti ile başvuru tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş olup mahkemece, davanın kabulü ile davacının 01/01/1997 ile dava 31/12/2001 tarihleri arasında 2926 sayılı Yasaya tabi tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti ile davacıya 01/08/2013 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı bağlanmasına karar verildiği anlaşılmış ise de, aidiyet yönünde kurulan hüküm eksik araştırma ve incelemeye dayalıdır. Bu tür aidiyet ve tespit davalarında gerçeğin tam olarak saptanması için, işin kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde etraflıca araştırılması gereği ortadır....

            Yukarıdaki yasal düzenlemeler ve açıklamalar ışığında dava değerlendirildiğinde, ölüm olayı veya askerlik borçlanmasına karşılık gelen tutarın ödenmesi ya da askerlik borçlanma başvurusu 01.10.2008 gününden önce gerçekleşmediğinden uyuşmazlığın çözümünde, değinilen 32/2. maddenin uygulanması zorunludur ve borçlanma süresi ile birlikte toplam 1152 prim ödeme gün sayısına sahip olan sigortalının hak sahibi yönünden tahsis için gerekli 1800 gün koşulunun yerine getirilmediği, ayrıca 5510 sayılı Kanunun 4/1-(b) maddesine tabi sigortalılık bakımından prim borcunun varlığı da belirgindir. Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece yanılgılı değerlendirme sonucu, 900 prim ödeme gün sayısı hesaplanırken askerlik borçlanmasına karşılık gelen süre de dahil edilerek davanın kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....

              Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları; Kurumun prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi halinde, prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi, yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğinden, prim tevkifatının yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabulü gerektiği yönündedir. .../... İlk prim kesintisini izleyen yıllarda prim kesintisi veya ürün tesliminin gerçekleştiğinin belirlendiği durumlarda, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir. Tarım sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Yasanın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi, tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davasında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması, davanın kabulü için yeterli değildir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Davacı, çalıştığı yıllara ait olan ve davalı kurumlar nezdinde bildirilmeyen eksik prim gün sayısının tespiti ile Sosyal Güvenlik Kurumu'na yatırılmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi. K A R A R Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalılar vekillerinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 25/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde çalıştığı yıllara ait olan ve bildirilmeyen eksik prim gün sayısının tespiti ile yatırılmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi. K A R A R Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalılar vekillerinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 01/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu