Bağışlanan bağışlayana veya yakınlarına karşı bir cürüm işlerse veya yasa gereği yapmakla zorunlu olduğu ödevlerini önemli surette aksatırsa yahut bağışlamayı sınırlayan ödevleri haklı bir sebep olmaksızın yerine getirmezse bağışlayan bağıştan dönme (rücu) sebebini öğrendiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde beyanda bulunmak veya dava açmak suretiyle bağıştan dönebilir. Bağıştan dönme (rücu) 6098 s. Türk Borçlar Kanununun 295. (818 s....
Davalı, Bakanlıkça davacıya kendilerine 200.000,00 TL ödenmesi gerektiğinin bildirildiği konusunda bilgilerinin olmadığını, yapılan bağışın şart içermediğini ve bağışın iadesine ilişkin şartların oluşmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile dava konusu 200.000,00 TL'nin bağıştan vazgeçme nedeniyle dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, faiz istemi yönünden fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, eldeki dava ile imar planı değişikliğinin onaylanması için Bakanlıkça talep edilmesi üzerine zorunlu olduğu inancı ile davalı vakfa ödemiş olduğu 200.000,00 TL'nin iadesini istemiş; davalı ortada şartlı bağış bulunmadığını ve bağıştan rücu koşullarının oluşmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Davacının, 25.06.2013 tarihli bağış makbuzu ile davalı Vakfa 200.000,00 TL ödeme yaptığı hususu taraflar arasında ihtilafsızdır....
Davalı vekili davacının usulsüz tebligat yaptığını, davacının bağış demek ile taraf muvazaasına dayandığını, yazılı delil ile ispat edilmesi gerektiğini, tarafların nizalı yerde yıllarca beraber oturduklarını, satışın gerçek olduğunu, ziynet eşyaları karşılığında satışın yapıldığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir. Mahkeme davayı evlilik birliği içerisindeki eşler arasında yapılan ve satış görünümündeki bağıştan rücu olarak niteleyerek ispatlanamadığından davanın reddine karar vermiştir. Dava, istek ve olayın gelişimi gözönünde tutulduğunda katkı payı alacağı ya da edinmiş mallara katılma alacağı talebiyle bir ilgisi bulunmayıp BK.nun md. 244'e dayalı tapu iptal ve tescil davasıdır. Dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkin bulunmadığına göre; uyuşmazlığın çözümünde Aile Mahkemesi görevli olmayıp, görevli mahkemenin genel usul hükümlerine göre belirlenmesi gerekir....
Asliye Ticaret Mahkemesi ise, davanın bağıştan rücu ve ifadan kaçınma ilişkisinden kaynaklanmakta olup, davalının tacir sıfatı bulunmadığı gibi,her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hukuk davası(nispi ticari dava) niteliğinde de olmadığı ve TTK'nun 4.maddesinde sayılan diğer anlatımla bu maddede 6098 sayılı TBK'na atıf yapan sözleşmelere ilişkin olmadığından mutlak ticari davalardan olmadığı ve uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülüp sonuçlandırılması gerekmektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 6098 sayılı Borçlar Yasasının, Bağışlama sözü vermenin geri alınması ve ifadan kaçınma başliklı 296. madesinde "Bağışlama sözü veren, aşağıdaki durumlarda sözünü geri alabilir ve onu ifadan kaçınabilir: 1. Elden bağışlanılan bir malın geri verilmesini isteyebileceği sebeplerden biri varsa. 2. Mali durumu, sonradan sözün yerine getirilmesini kendisi için olağanüstü ağır kılacak ölçüde değişmişse. 3....
Köyü tüzel kişiliğine bağışladığını, ... ilinin Büyükşehir olmasının ardından dava konusu taşınmazın davalı belediyeye temlik edildiğini ve cami giderlerinin karşılanmasının mümkün olmadığını, yine 1616 parsel (yenileme ile 465 ada 5 parsel) sayılı fındık bahçesi vasfındaki taşınmazdan elde edilen gelirin,....İlköğretim Okulunun ihtiyaçlarında kullanılması amacıyla İkisu Köyü tüzel kişiliğine bağışladığını, okulun 22 yıl hizmet verdikten sonra kapatıldığını, her iki taşınmaz yönünden de bağıştan rücu şartlarının gerçekleştiğini ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, bağıştan rücu şartlarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekilinin istinaf başvurusu ... Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesi tarafından reddedilmiştir....
Mahkemece, ‘1993 yılında bağışlanan çekişme konusu taşınmazın imar planındaki durumunun bağış amacına uygun olmadığı, her ne kadar imar planında tadilata gidileceği savunulmuş ise de, yürürlükteki imar planına göre taşınmazın park alanında kaldığı, bağışın yapıldığı tarih ile dava tarihi arasında geçen süre de nazara alındığında bağıştan rücu koşullarının oluştuğu’ gerekçesiyle iptal tescil isteği yönünden davanın kabulüne dair verilen karar, Dairece, “Bilindiği üzere, bağıştan rücu, bağışlayandan, bağışlanana varması gerekli tek taraflı bir irade beyanı ile bağışlamanın geriye etkili olarak ortadan kaldırılmasıdır. Rücu hakkı, bir hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu ve şahsa sıkı suretle bağlı olup bağışlananın durumunun ilelebet belirsizlik içinde bulunmaması için de yasa koyucu tarafından haklı olarak bir süre ile kısıtlanmıştır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/323 KARAR NO : 2022/1593 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ILGIN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/12/2021 NUMARASI : 2021/99 ESAS - 2021/951 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Bağıştan Dönme Kaynaklı) KARAR : İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına yönelik davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/323 KARAR NO : 2022/1593 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ILGIN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/12/2021 NUMARASI : 2021/99 ESAS - 2021/951 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Bağıştan Dönme Kaynaklı) KARAR : İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına yönelik davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....
Bağıştan dönme(rücu), bağışlayanın bağışlanana varması gerekli tek taraflı beyanıyla geriye yürüyerek (makable şamil) hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir haktır. TBK. nun 295. Maddesine göre, bağışlanan bağışlayana veya yakınlarına karşı bir cürüm işlerse veya yasa gereği yapmakla zorunlu olduğu ödevlerini önemli surette aksatırsa yahut bağışlamayı sınırlayan ödevleri haklı bir sebep olmaksızın yerine getirmezse, bağışlayan bağıştan dönme(rücu) sebebini öğrendiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde beyanda bulunmak veya dava açmak suretiyle bağıştan dönebilir. Yasa koyucu söz konusu TBK'nın 295. maddesinin birinci ve ikinci fıkraları hükmüyle mirastan ıskat sebeplerini düzenleyen 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 510. maddesi arasında paralellik sağlamış, bağıştan yararlanan kişiyi bağışlayanın devamlı baskısından kurtarmak istemiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi' nin 13/09/2019 tarih 2018/207 Esas 2019/274 Karar sayılı ilamı ile; "1- Davanın KABULÜ ile; davaya konu Aydın ili, Köşk ilçesi, Köşk mahallesi, 4582 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının İPTALİ ile, davacı adına tapuya kayıt ve tesciline," karar verilmiştir. D)İSTİNAF NEDENLERİ Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bir yıllık dava açmaya yönelik hak düşürücü sürenin geçirilmiş olduğunu, 2,5 yıllık süre sonunda bağış iradesinden dönmek istemesinin de sözleşme ile bağlılık ilkesine aykırı olduğunu, taşınmazın verildiği imar bölgesi dışında bulunması, yapılacak olan eserin niteliği ve oluşacak talep ve ihtiyaçlara göre planlanması süresi dikkate alındığında dava tarihine kadar geçen sürenin makul olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir. E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, koşulun yerine getirilmemesine dayalı bağıştan rücu nedenli taşınmazın iadesi istemine ilişkindir....