Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yasa koyucu söz konusu TBK'nın 295. maddesinin birinci ve ikinci fıkraları hükmüyle mirastan ıskat sebeplerini düzenleyen 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun(TMK) 510. maddesi arasında paralellik sağlamış, bağıştan yararlanan kişiyi bağışlayanın devamlı baskısından kurtarmak istemiştir. Gerçekten basit olayların dönme(rücu) nedeni sayılması, yukarıda değinilen mahzurun yanında, açıklanan yasa maddelerinde izlenen amaca aykırı bir durum yaratacağı gibi hak ve adalet duygularını da zedeler. Bu itibarla her iki madde hükümleri birlikte değerlendirilerek olayların kapsamları, nitelikleri, özellikle vahamet derecelerinin göz önünde bulundurulması zorunludur. Hemen belirtmek gerekir ki; bağıştan dönme(rücu), kurulmuş olan bir sözleşmeyi sonradan ortaya çıkan sebeplere göre sona erdiren yenilik doğurucu bir hak olduğundan, bağışlanan ancak dönme(rücu) anında elinde kalan miktarı vermekle yükümlüdür....

    Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı ancak pay üzerinden karar verilmesi gerekirken infaza elverişsiz biçimde m2 üzerinden iptal-tescil hükmü kurulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nın 353/1.b.2 maddesi gereğince hüküm ortadan kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde dava ve istinaf dilekçelerindeki hususları tekrarlayarak kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, bağıştan rücu hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2....

      (BK'nin 246/1.) maddesine göre bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde bağıştan dönme (rücu) hakkının kullanılıp kullanılmadığının araştırılması da zorunludur. Türk Borçlar Kanunu' nun 295/3, (BK 244/3) maddesine dayanılarak bağıştan dönme hakkı kullanılıp, bağışlayan verdiğini geri isteyebilir. Bağış sözleşmesindeki koşul veya mükellefiyetin niteliğinin,kapsamının, yerine getirilme zamanının tam olarak tespiti önem taşımaktadır. Kullanılan sözlerin değil tarafların gerçek iradelerinin ve bağışlayanın asıl amacının ortaya çıkarılması gerekir. Amacın gerçekleşmeyeceğinin kesin biçimde anlaşılması tarihi ile bu tarihten itibaren Türk Borçlar Kanunu' nun 297/1 (BK 246/1) maddesine göre bir yıllık hak düşürücü süre içinde bağıştan dönme hakkının kullanılıp kullanılmadığının araştırılması zorunludur....

      Davalı, Bakanlıkça davacıya kendilerine 200.000,00 TL ödenmesi gerektiğinin bildirildiği konusunda bilgilerinin olmadığını, yapılan bağışın şart içermediğini ve bağışın iadesine ilişkin şartların oluşmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile dava konusu 200.000,00 TL'nin bağıştan vazgeçme nedeniyle dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, faiz istemi yönünden fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, eldeki dava ile imar planı değişikliğinin onaylanması için Bakanlıkça talep edilmesi üzerine zorunlu olduğu inancı ile davalı vakfa ödemiş olduğu 200.000,00 TL'nin iadesini istemiş; davalı ortada şartlı bağış bulunmadığını ve bağıştan rücu koşullarının oluşmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Davacının, 25.06.2013 tarihli bağış makbuzu ile davalı Vakfa 200.000,00 TL ödeme yaptığı hususu taraflar arasında ihtilafsızdır....

        Davalı vekili davacının usulsüz tebligat yaptığını, davacının bağış demek ile taraf muvazaasına dayandığını, yazılı delil ile ispat edilmesi gerektiğini, tarafların nizalı yerde yıllarca beraber oturduklarını, satışın gerçek olduğunu, ziynet eşyaları karşılığında satışın yapıldığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir. Mahkeme davayı evlilik birliği içerisindeki eşler arasında yapılan ve satış görünümündeki bağıştan rücu olarak niteleyerek ispatlanamadığından davanın reddine karar vermiştir. Dava, istek ve olayın gelişimi gözönünde tutulduğunda katkı payı alacağı ya da edinmiş mallara katılma alacağı talebiyle bir ilgisi bulunmayıp BK.nun md. 244'e dayalı tapu iptal ve tescil davasıdır. Dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkin bulunmadığına göre; uyuşmazlığın çözümünde Aile Mahkemesi görevli olmayıp, görevli mahkemenin genel usul hükümlerine göre belirlenmesi gerekir....

          Asliye Ticaret Mahkemesi ise, davanın bağıştan rücu ve ifadan kaçınma ilişkisinden kaynaklanmakta olup, davalının tacir sıfatı bulunmadığı gibi,her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hukuk davası(nispi ticari dava) niteliğinde de olmadığı ve TTK'nun 4.maddesinde sayılan diğer anlatımla bu maddede 6098 sayılı TBK'na atıf yapan sözleşmelere ilişkin olmadığından mutlak ticari davalardan olmadığı ve uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülüp sonuçlandırılması gerekmektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 6098 sayılı Borçlar Yasasının, Bağışlama sözü vermenin geri alınması ve ifadan kaçınma başliklı 296. madesinde "Bağışlama sözü veren, aşağıdaki durumlarda sözünü geri alabilir ve onu ifadan kaçınabilir: 1. Elden bağışlanılan bir malın geri verilmesini isteyebileceği sebeplerden biri varsa. 2. Mali durumu, sonradan sözün yerine getirilmesini kendisi için olağanüstü ağır kılacak ölçüde değişmişse. 3....

            Köyü tüzel kişiliğine bağışladığını, ... ilinin Büyükşehir olmasının ardından dava konusu taşınmazın davalı belediyeye temlik edildiğini ve cami giderlerinin karşılanmasının mümkün olmadığını, yine 1616 parsel (yenileme ile 465 ada 5 parsel) sayılı fındık bahçesi vasfındaki taşınmazdan elde edilen gelirin,....İlköğretim Okulunun ihtiyaçlarında kullanılması amacıyla İkisu Köyü tüzel kişiliğine bağışladığını, okulun 22 yıl hizmet verdikten sonra kapatıldığını, her iki taşınmaz yönünden de bağıştan rücu şartlarının gerçekleştiğini ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, bağıştan rücu şartlarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekilinin istinaf başvurusu ... Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesi tarafından reddedilmiştir....

              Mahkemece, ‘1993 yılında bağışlanan çekişme konusu taşınmazın imar planındaki durumunun bağış amacına uygun olmadığı, her ne kadar imar planında tadilata gidileceği savunulmuş ise de, yürürlükteki imar planına göre taşınmazın park alanında kaldığı, bağışın yapıldığı tarih ile dava tarihi arasında geçen süre de nazara alındığında bağıştan rücu koşullarının oluştuğu’ gerekçesiyle iptal tescil isteği yönünden davanın kabulüne dair verilen karar, Dairece, “Bilindiği üzere, bağıştan rücu, bağışlayandan, bağışlanana varması gerekli tek taraflı bir irade beyanı ile bağışlamanın geriye etkili olarak ortadan kaldırılmasıdır. Rücu hakkı, bir hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu ve şahsa sıkı suretle bağlı olup bağışlananın durumunun ilelebet belirsizlik içinde bulunmaması için de yasa koyucu tarafından haklı olarak bir süre ile kısıtlanmıştır....

                HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/323 KARAR NO : 2022/1593 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ILGIN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/12/2021 NUMARASI : 2021/99 ESAS - 2021/951 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Bağıştan Dönme Kaynaklı) KARAR : İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına yönelik davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....

                HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/323 KARAR NO : 2022/1593 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ILGIN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/12/2021 NUMARASI : 2021/99 ESAS - 2021/951 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Bağıştan Dönme Kaynaklı) KARAR : İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına yönelik davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....

                UYAP Entegrasyonu