Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 116 ada 5 parsel sayılı taşınmazı, evlilik birliğinin devamını sağlamak ve ailevi sorumluluklarını yerine getirmesi amacıyla boşandığı eşi davalıya bağış yoluyla temlik ettiğini, ancak davalının kendisine fiziki şiddet uyguladığını, ailevi sorumluluklarını yerine getirmediğini ileri sürerek, tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, bağıştan rücu şartlarının gerçekleştiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle kesinleşmiş boşanma kararında, davalı ...'...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, genel kurul kararı uyarınca davalıya okul yapılması için arsa devredildiğini; ancak aradan geçen 12 yıla rağmen devredilen arsaya okul yapılmadığını ileri sürerek tapu iptali tescile karar verilmesini istemiştir. Davalı, herhangi bir şartlı bağış bulunmadığını, ayrıca hak düşürücü sürenin de geçtiğini belirtip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, bağıştan rücu koşullarının gerçekleşmediğinden bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....

      Mahkemece, dava konusu taşınmazın bedelsiz olarak davalıya bağışlandığı, bağıştan rücu şartlarının oluşmadığı, bağışlanan mal nedeniyle katılma alacağı istenemeyeceği, değer artış payı alacağına ilişkin somut bir vakıa ve talep ileri sürülmediğinden davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK m. 33). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, mal rejimin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 285.maddesine göre bağış (hibe), bağışlayanın sağlararası sonuç doğurmak üzere, malvarlığından bağışlanana karşılıksız olarak kazandırma yapması olarak tanımlanmıştır....

        Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, bağıştan rücu hukuksal nedenine nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk Bilindiği üzere, bağıştan dönme (rücu) bağışlayanın tek yanlı, bağışlanana varması gereken beyanıyla geriye yürürlü (makable şamil) olarak hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir haktır. Bağışlayan koşullu veya mükellefiyetli şekilde bağışta bulunmuşsa, bağışlanandan hukuka, ahlaka aykırı veya imkansız olmadığı sürece 818. sayılı Borçlar Kanunu'nun (BK) 241. ve TBK'nın 291. maddesi uyarınca koşul veya mükellefiyetin yerine getirilmesini isteyebilir. Haklı bir neden olmaksızın yerine getirilmemesi halinde de BK. nin 244/3. TBK'nın 295. maddesine dayanarak bağıştan dönme hakkını kullanıp verdiğini geri isteyebilir. Hemen belirtmek gerekir ki; bağış sözleşmesindeki koşul veya mükellefiyetin niteliğinin, kapsamının yerine getirilme zamanının tam olarak tespiti büyük önem taşır....

          Borçlar Kanunu uyarınca yüklemeli bağış söz konusu olmadığı için hibeden rücu şartlarının oluşmadığını, 5393 sayılı Kanun'un verdiği tüm yetkilerle en üst kamu yararını gözeterek bütçe dahilinde planların yerine getirilmeye çalışıldığını, dava konusu taşınmazın kamu alanına ayrıldığını ve özel mülkiyete konu olmadığını, kamu yararı dışında kullanılacağı sonucunun çıkmayacağını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, bağıştan rücu hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescili ile manevi tazminat istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk Bilindiği üzere, bağıştan dönme (rücu) bağışlayanın tek yanlı, bağışlanana varması gereken beyanıyla geriye etkili (makable şamil) olarak hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir haktır....

            Haluk Tandoğan, Özel Borç İlişkileri, 1985 Cilt 1/1 sayfa 357) Öte yandan, Karayolları Trafik Kanununun 20/d ve Karayolları Trafik yönetmeliğinin 37/c – d maddeleri hükmü uyarınca tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devirleri araç sahibi adına düzenlenmiş tescil belgesi esas alınmak suretiyle noter huzurunda veya yetkili kuruluşta yapılması zorunludur. Somut olayda; yukarıda açıklandığı gibi resmi şekilde yapılmış geçerli bir bağış ya da bağış taahhüdü bulunmadığından bağıştan rücu koşullarının gerçekleştiğinden de söz edilemez. Bir davada olayları anlatmak taraflara, hukuki nitelendirmeyi yapmak ise hakime aittir. Taraflar arasında resmi şekilde yapılmış bir bağış sözleşmesi bulunmadığından davacı ile davalı eş arasındaki ilişkinin bağış ilişkisinden değil, inanç ilişkisinden kaynaklandığının kabulü gerekir. İnanç sözleşmesi ise, 5.2.1947 tarihli ve 20/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca ancak, yazılı delille kanıtlanabilir....

              ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2019/336 ESAS, 2020/471 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Bağıştan Dönme Kaynaklı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde istinaf edilmiş olmakla Dairemizce HMK'nın 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışı sebebiyle davalıya takılan ziynetlere dair bağıştan rücu beyanı ile mülkiyetin müvekkiline aidiyetinin tespiti ve davalının uhdesinde kalan altınların aynen iadesi mümkün olmaması halinde fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile 10.000 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine karar verilmiş; bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

              Bağıştan dönme(rücu), bağışlayanın bağışlanana varması gerekli tek taraflı beyanıyla geriye yürüyerek (makable şamil) hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir haktır. Bağışlanan bağışlayana veya yakınlarına karşı bir cürüm işlerse veya yasa gereği yapmakla zorunlu olduğu ödevlerini önemli surette aksatırsa yahut bağışlamayı sınırlayan ödevleri haklı bir sebep olmaksızın yerine getirmezse bağışlayan bağıştan dönme(rücu) sebebini öğrendiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde beyanda bulunmak veya dava açmak suretiyle bağıştan dönebilir. Bağıştan dönme (rücu) 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (TBK) 295. (818 sayılı Borçlar Kanununun 244.) maddesinde aynen; “Bağışlayan, aşağıdaki durumlardan biri gerçekleşmişse, elden bağışlamayı veya yerine getirdiği bağışlama sözünü geri alabilir ve bağışlananın istem tarihindeki zenginleşmesi ölçüsünde,bağışlama konusunun geri verilmesini isteyebilir....

              DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, bağıştan rücu hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir. Davacılar, mirasbırakanları ...'...

                Davacı, çekişme konusu 5359 ada 1 parsel, 8486 ada 1 parsel, 5353 ada 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazlarda paydaş iken, 1990 yılında yapılan imar çalışmaları sırasında taşınmazın semt spor sahası,okul yeri ve sağlık ocağı olarak planlandığını, davalı belediyenin taşınmazlardaki paylarını bağışlamasını talep etmesi üzerine sahip olduğu payları semt spor sahası, okul ve sağlık ocağı yapılması amacı ile davalı tarafa bağışladıklarını, ancak aradan uzun bir süre geçmesine rağmen bağış amacına uygun tesis yapılmayıp, taşınmazın halen boş arsa olarak bulunduğunu belirterek bağıştan rücu ile anılan taşınmazlardaki paylarının iadesine karar verilmesini istemiştir.Davalı, davacıların paylarını belediyeye kayıtsız ve şartsız olarak bağışladıklarını, bağış sırasında koşul öne sürmediklerinden bağıştan dönme nedenlerinin araştırılamayacağını, davada hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu