Davacı tarafından davaya ilişkin verilen cevap dilekçesi ile birlikte karşı dava ikame edilmiş, evliliklerine yönelik düğün ve kına gecesi ile evlilik birliği içerisinde masraflar yaptığını belirterek 100.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiş, mahkemece karşı dava görev sebebiyle tefrik edilerek ayrı esasa kaydedilmiş ve davaya genel yetkili Asliye Hukuk Mahkemesı sıfatıyla bakılarak, yapılan masrafların bağış niteliğinde olduğu ve bağıştan rücu koşullarının oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Davacı tarafından evlilik öncesi yapılan masraflara yönelik masraf kalemlerini gösteren dilekçede, 17.350,00 TL düğün, nişan ve kına gecesi masrafı yapıldığı belirtilmiş, bunun yanında evlilik içi yapılan masraflar talep edilmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/03/2014 NUMARASI : 2013/318-2014/171 Dava, eşler arasındaki bağıştan rücu davasıdır. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 07.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/01/2015 NUMARASI : 2013/415-2015/64 Uyuşmazlık, bağışlanan paranın iadesi talebine (bağıştan rücu) ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 28.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Asıl dava, bağıştan rücu hukuki nedenine dayalı tapu iptali tescil, birleşen dava mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi istemine ilişkin olup, Asliye Hukuk Mahkemesince hüküm verildiğinden, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 1.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 20.11.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/12/2014 NUMARASI : 2014/92-2014/762 Uyuşmazlık, bağıştan rücu talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 28.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, taraflar arasında bağışlamadan rücu hukuksal nedenine dayalı zamanaşımına uğramış çeklerin için bağışlamadan rücu ettiğinin tespiti, bu çeklerin bağışmadan rücu sebebiyle iadesine ilişkindir. Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece resen göz önüne alınır....
KARAR Davacı, son derece yaşlı olup çocuklarının ve gelinlerinin bakımına muhtaç iken yük olmaktan kurtulmak amacıyla davalı ile 22/06/2012 tarihinde evlendiklerini, evlilikten çok kısa bir süre sonra davalının eski eşinden olma kızı ve damadının da yanlarına yerleştiğini, maddi durumunun çok iyi olduğunu gören davalının damadının kendisini her yönüyle kullanma amacıyla hareket ettiğini, evde birikmiş bulunan parasını tükettiklerini, bankada bulunan parasını da çekmeleri ile toplam 80.000 TL birikmiş parasının davalı, kızı ve damadı tarafından harcandığını, tüm bunlara rağmen kötü davranışlar sergilediklerini, çocuklarının babalarını her ziyaret gittiklerinde babalarını halsiz ve uyuşuk vaziyette görmeleri üzerine şüphelenerek gerekli özenin babalarına gösterilmediğini anladıklarını, bunu davalı ve ailesine söylediklerinde büyük tepki ile karşılaştıklarını, davalı ve kızının damadın yönlendirilmesiyle evlilik sırasında 35-40.000,00TL altınla birlikte evini terk ettiklerini, davalının,...
Bu kapsamda somut olaya bakıldığında ise; davacının bağıştan rücu nedeniyle düğün merasiminde davalı kadına takılan ziynet eşyalarına ilişkin davalının sadakatsiz tavır ve davranışlarına dayalı alacak talepleri yönünden yukarıdaki açıklamalar da gözetildiğinde taraflar arasındaki uyuşmazlığın Borçlar Kanunu'ndan kaynaklandığı ve bu talepler yönünden görevli mahkemenin ise Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu kuşkusuzdur. Görev kamu düzenine ilişkindir. Yargılamanın her aşamasında mahkeme tarafından kendiliğinden dikkate alınmalıdır. O halde davacıların taleplerine ilişkin olarak mahkemece işin esasına girilerek hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 29.01.2013 tarihinde verilen dilekçeyle tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil talebinin reddine, tazminat talebinin kısmen kabulüne dair verilen 18.12.2020 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacı vekili ve davalılar vekili tarafından talep edilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü. K A R A R Davacı vekili, müvekkilinin tek malvarlığı olan Şişli ilçesi, ......
Kaldı ki, 6098 sayılı Kanunun 55. maddesi de emredici bir hükme yer verdiğinden gerçekleştiği tarihe bakılmaksızın tüm fiil ve işlemlere uygulanmalıdır(Yargıtay 21 Hukuk Dairesinin 2015/19760 Esas 2016/15376 Karar sayılı ilamı). Yeri gelmişken belirtmekte yarar vardır ki iş kazalarından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davalarında zararlandırıcı olaya neden oldukları ileri sürülen kişi veya kişilerin kusur oranlarının kesin olarak tespiti hem maddi hem de manevi tazminat miktarını doğrudan etkilemesi bakımından önem taşımaktadır. Zira maddi tazminat davalarında hak sahiplerinin destekten yoksun kalma zararlarının hesaplanmasında kazalı işçinin kusuru oranında tespit olunan zarardan indirim yapılacağı gibi, yine manevi tazminat davalarında hükmedilecek manevi tazminat miktarının takdirinde tarafların kusur durumu mahkemece öncelikle dikkate alınmalıdır. Somut uyuşmazlıkta; mahkemece yapılan inceleme ve araştırma yeterli değildir....