Asliye Ticaret Mahkemesi ise, davanın bağıştan rücu ve ifadan kaçınma ilişkisinden kaynaklanmakta olup, davalının tacir sıfatı bulunmadığı gibi,her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hukuk davası(nispi ticari dava) niteliğinde de olmadığı ve TTK'nun 4.maddesinde sayılan diğer anlatımla bu maddede 6098 sayılı TBK'na atıf yapan sözleşmelere ilişkin olmadığından mutlak ticari davalardan olmadığı ve uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülüp sonuçlandırılması gerekmektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 6098 sayılı Borçlar Yasasının, Bağışlama sözü vermenin geri alınması ve ifadan kaçınma başliklı 296. madesinde "Bağışlama sözü veren, aşağıdaki durumlarda sözünü geri alabilir ve onu ifadan kaçınabilir: 1. Elden bağışlanılan bir malın geri verilmesini isteyebileceği sebeplerden biri varsa. 2. Mali durumu, sonradan sözün yerine getirilmesini kendisi için olağanüstü ağır kılacak ölçüde değişmişse. 3....
Mahkemece, davalılar arasındaki yakın akrabalık nedeniyle ivazlı tasarrufların bağışlama hükmünde sayıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, yapılan satışta edimler arasında aşırı fark bulunmasına, İİY'nın 278/2 maddesinde edimler arasındaki aşırı farkın bağışlama hükmünde sayılıp yapılan tasarrufun iptale tabi olduğunun öngörülmesine, 3. kişi tarafından taşınmazın tasarruf tarihindeki bilirkişilerce belirlenen gerçek değerinin ödendiğinin yasal ve inandırıcı delillerle kanıtlanamamasına, edimler arasında fahiş farkın bulunduğu hallerde 3. kişinin iyi niyet iddiasının dinlenemeyeceğine, kaldı ki 3.kişi ...’in borçlu ...’ın ağabeyi olmasına, İİY'nın 278/1 maddesinde bu derece akrabalar arasında yapılan tasarrufların bağışlama hükmünde sayıldığının ve iptale tabi olduğunun öngörülmesine, diğer...
SONUÇ: Taraflar arasındaki uyuşmazlığın satış vaadinden kaynaklanması ve Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun anılan kararına göre dosyanın Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'ne GÖNDERİLMESİNE, 09.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ, TESCİL Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava bağış vaadinden kaynaklanan kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 22.01.2015 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 11.4.2015 tarihinde yürürlüğe giren, Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE,21.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mehri müeccel, ileriye yönelik (evliliğin boşanma ya da ölümle son bulması haline kadar) bir bağışlama vaadidir. Başka bir ifade ile ödenmesi keyfiyeti belirli bir zamana bırakılabilen veya bir olayın gerçekleşmesi sonucuna bağlı tutulan kazanılmış haktır. Borçlar Kanunu'nun 238. (6098 sayılı yeni TBK'nu 288.) maddesinde düzenlenmiş bağışlama vaadi niteliğindedir. Bağışlama vaadinin geçerliliği ise yazılı olma koşuluna bağlıdır ( BK m. 238/... (Yeni TBK 288/...) ( .... HD ....02.1985 - 1984/9153 E., 1985/1223 K., YKD 1985 Sayı, sh. 802 ). Bu alacağın muaccel olması için ise vadenin gelmesi veya şartın gerçekleşmesi şartı aranacaktır. Somut olayda, ... .......
Davacıda mevcut barışma nedeniyle eşini hoşnut etme saikinin varlığı, bağışlama sebebi olarak kabul edilemez. Bu nedenle, davacının alacak talebine yönelik olarak, temyiz edilen hükmün TMK.227.maddede düzenlenen değer artış payı alacağı çerçevesinde incelenmesi ve gereçekleşecek sonucuna göre karar verilmek üzere bozulması gerektiğini düşünüyor; çoğunluğun onama kararına katılmıyorum....
Dava, bağışlamadan rücu sebebine dayalı alacak isteğine ilişkindir. Taraflar baba-kız olup, eldeki davanın konusunun davacı baba tarafından kızı davalıya bağış niyetiyle alınan 34 XX 769 plaka sayılı aracın kaydının iptali ile davacı adına tescili, olmadığı takdirde bedeli olan 137.700,00 TL’nin tahsili; bununla birlikte yine bağış amacıyla banka yoluyla 27.10.2014 tarihinde gönderilen 100.000,00 USD’nin ve 28.04.2015 tarihinde gönderilen 12.000,00 USD’nin bağışlamadan rücu şartlarının oluştuğu gerekçesi ile iadesi talep edilmiştir. Bilindiği üzere “Bağışlama Sözleşmesi” Türk Borçlar Kanunu’nun 285 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. 285. maddede bağışlama sözleşmesi, bağışlayanın sağlararası sonuç doğurmak üzere, malvarlığından bağışlanana karşılıksız olarak bir kazandırma yapmayı üstlendiği bir sözleşme olarak tanımlanmıştır. Kanunun tanımından da hareketle kısaca bir tanımlama yapmak gerekirse, bağışlama; hayattakiler arasında teberru amacıyla yapılmış kazandırıcı bir işlemdir....
Dava, bağışlamadan rücu sebebine dayalı alacak isteğine ilişkindir. Taraflar baba-kız olup, eldeki davanın konusunun davacı baba tarafından kızı davalıya bağış niyetiyle alınan 34 XX 926 plaka sayılı aracın kaydının iptali ile davacı adına tescili, olmadığı takdirde bedeli olan 137.700,00 TL’nin tahsili; bununla birlikte yine bağış amacıyla banka yoluyla 27.10.2014 tarihinde gönderilen 100.000,00 USD’nin ve 28.04.2015 tarihinde gönderilen 12.000,00 USD’nin bağışlamadan rücu şartlarının oluştuğu gerekçesi ile iadesi talep edilmiştir. Bilindiği üzere “Bağışlama Sözleşmesi” Türk Borçlar Kanunu’nun 285 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. 285. maddede bağışlama sözleşmesi, bağışlayanın sağlararası sonuç doğurmak üzere, malvarlığından bağışlanana karşılıksız olarak bir kazandırma yapmayı üstlendiği bir sözleşme olarak tanımlanmıştır. Kanunun tanımından da hareketle kısaca bir tanımlama yapmak gerekirse, bağışlama; hayattakiler arasında teberru amacıyla yapılmış kazandırıcı bir işlemdir....
Bağışlananın, bağışlayana veya yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemesi, bağışlayana veya onun ailesinden bir kimseye karşı kanundan doğan yükümlülüklerine önemli ölçüde aykırı davranması veya yüklemeli bağışlamada haklı bir sebep olmaksızın yüklemeyi yerine getirmemesi durumlarında bağışlayan, elden bağışlamayı veya yerine getirdiği bağışlama sözünü geri alabilir ve bağışlananın istem tarihindeki zenginleşmesi ölçüsünde, bağışlama konusunun geri verilmesini isteyebilir (TBK madde 295)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ, İPTALİ, TESCİL Yargıtaya Geliş Tarihi:24.10.2016 -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; gayrimenkul satış vaadinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 14.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 27.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....