Mahkemece bozma ilamına uyulmasına rağmen, kesinleşen çeyiz eşyası alacağı istemi hakkındaki faiz talebi yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi doğru değildir. Bundan ayrı olarak, bozma ilamı sonrasında yapılan yargılama neticesinde ziynet eşyasına ilişkin talebin de kısmen kabulüne karar verilmiş,ancak bu alacak kalemi için de faiz talep edilmesine rağmen mahkemece bu alacak kalemi yönünden de talep edilen faiz istemi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. Hal böyle olunca mahkemece;davacının dava dilekçesinde çeyiz ve ziynet eşyaları yönünden faiz talebi de bulunduğu gözönünde bulundurularak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir....
Somut olayda, davacı çeyiz eşyalarının ve ziynet eşyalarının baba evine gelirken davalı tarafta kaldığını beyan ederek, 17.10.2009 tarihli çeyiz senedi belgesine dayanarak çeyiz ve ziynet eşyaları yönünde talepte bulunmuş, davalı savunmasında davada dayanılan senedin düğün esnasında alelacele imzalatıldığını, ziynet eşyalarının davacıda bulunduğunu, evi terk ederken götürdüğünü iddia etmiş, mahkemece, tanık beyanları esas alınmış ve ziynet eşyaları yönünden davacının iddiasını ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
<b>2. Hukuk Dairesi 2023/5714 E. , 2024/3788 K.b> <b>"İçtihat Metni"b>MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi SAYISI : 2023/491 E., 2023/938 K. KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma İLK DERECE MAHKEMESİ : Aksaray 2. Aile Mahkemesi SAYISI : 2019/304 E., 2021/623 K. Taraflar arasındaki davacı kadın tarafından açılan boşanma, ziynet ve çeyiz eşyasının iadesi, kadın tarafından açılan bağımsız tedbir nafakası davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, boşanmanın fer'îlerine, ziynet ve çeyiz eşyaları davasının kabulüne, bağımsız tedbir nafakası davasının kabulüne karar verilmiştir....
<b>2. Hukuk Dairesi 2015/26461 E. , 2017/4297 K.b> <b>"İçtihat Metni"b>MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından; erkeğin davasının kabulü, kusur tespiti, tazminat taleplerinin reddi ve ziynet alacağı yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise, katılma yoluyla kusur tespiti, çeyiz ve ziynet eşyaları alacağı, yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı karşı davacı erkeğin katılma yolu ile çeyiz eşyasına yönelik olarak temyiz itirazının incelenmesinde; Davalı karşı davacı erkek hükmü Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 433. maddesi uyarınca katılma yoluyla çeyiz eşyası alacağı yönünden temyiz etmiştir. Katılma yoluyla temyiz, asıl temyiz talebine sıkı sıkıya bağlıdır....
<b>2. Hukuk Dairesi 2023/6418 E. , 2023/4446 K.b> <b>"İçtihat Metni"b>MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi SAYISI : 2022/1882 E., 2022/1915 K. KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulması İLK DERECE MAHKEMESİ : Develi 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi SAYISI : 2019/225 E., 2022/126 K. Taraflar arasındaki ziynet ve çeyiz alacağı davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince açılan davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, ziynet alacağı davasının kabulüne, çeyiz alacağı davasının reddine karar verilmiştir. Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, kadın vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur....
<b>2. Hukuk Dairesi 2017/7077 E. , 2018/12741 K.b> <b>"İçtihat Metni"b>MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat-Nafaka-Ziynet ve Çeyiz Eşyalarının İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından; ziynet eşyalarının iadesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK m. 6, HMK m. 190/1). Davacı kadın dava dilekçesinde, davalı erkeğin 20 TL verip kendisini babasının evine gönderdiğini ve daha sonra aramadığını, ziynet eşyalarının kendisine iade edilmediğini iddia etmiş, davalı erkek ise süresinde vermiş olduğu cevap dilekçesinde, davacı kadının el öpmek amacıyla babasının evine gittiğini ve ziynet eşyalarını yanında götürdüğünü ziynet eşyalarının kadında bulunduğunu savunmuştur....
)Ayrıca, hüküm fıkrasında tazminat ve nafaka yükümlüsü ile alacaklısının kadın ve erkek olarak gösterilmediği, sıfatlara göre hüküm kurulduğu, ancak gerekçedeki açıklamada dikkate alındığından davacı-b.davalı sıfatının erkeğe, davalı-b.davacı sıfatının kadına ait olduğu halde hüküm fıkrasında bu sıfatların yanlış gösterildiği, kararın infaz edilecek kısmı hüküm fıkrası olduğundan bu konudaki yazım hatasının infazda tereddüt oluşturacağı anlaşılmıştır. c-)Tarafların karşılıklı boşanma davalarının kabulüne, kadının ziynet eşyası alacak talebinin kısmen kabulüne karar verildiği halde, kadın lehine birleşen dava kapsamında boşanma ve ziynet eşyası alacak davacı için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedildiği halde davacı-b.davalı erkek lehine sadece reddedilen ziynet eşyası alacak yönünden vekalet ücretine hükmedildiği, asıl boşanma davası yönünden vekalet ücretine hükmedilmediği anlaşılmıştır....
)Ayrıca, hüküm fıkrasında tazminat ve nafaka yükümlüsü ile alacaklısının kadın ve erkek olarak gösterilmediği, sıfatlara göre hüküm kurulduğu, ancak gerekçedeki açıklamada dikkate alındığından davacı-b.davalı sıfatının erkeğe, davalı-b.davacı sıfatının kadına ait olduğu halde hüküm fıkrasında bu sıfatların yanlış gösterildiği, kararın infaz edilecek kısmı hüküm fıkrası olduğundan bu konudaki yazım hatasının infazda tereddüt oluşturacağı anlaşılmıştır. c-)Tarafların karşılıklı boşanma davalarının kabulüne, kadının ziynet eşyası alacak talebinin kısmen kabulüne karar verildiği halde, kadın lehine birleşen dava kapsamında boşanma ve ziynet eşyası alacak davacı için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedildiği halde davacı-b.davalı erkek lehine sadece reddedilen ziynet eşyası alacak yönünden vekalet ücretine hükmedildiği, asıl boşanma davası yönünden vekalet ücretine hükmedilmediği anlaşılmıştır....
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, A-) Davacı-davalı Harun, davalı-davacı kadın ve davalı Mehmet'in, ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davasına yönelik istinaf taleplerinin ve ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davasının işbu dosyadan TEFRİKİ ile Dairemizin ayrı bir esasına KAYDEDİLMESİNE, ziynet ve çeyiz eşyası alacağına yönelik davanın ve tarafların istinaf taleplerinin TEFRİK EDİLEN DOSYADA DEĞERLENDİRİLMESİNE, B-) Davacı-davalı Harun'un, kusur belirlemesine, asıl davanın (boşanma davasının) reddedilmiş olmasına, birleşen davanın (boşanma davasının) kabul edilmiş olmasına, kadın lehine hükmedilen tedbir nafakasına yönelik istinaf taleplerinin HMK'nın 353/1- b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, C-) Davacı-davalı Harun'un, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasına yönelik istinaf talebinin HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca KISMEN KABULÜNE, kadın lehine hükmedilen manevi tazminata yönelik istinaf talebinin ise KABULÜ ile; İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının birleşen boşanma...