Mahkemece 5393 sayılı Kanun'un 15/6 maddesine aykırı olarak yapılan hacizler ile aşkın haczedilmiş malları bildirmesi için verilen kesin sürede borçlu vekilince açıklama yapılmadığından, haczedilemeyecek taşınmazların tespitinin mümkün olmadığı, taşınmazlar üzerinde yüzlerce haciz olup, taşkın haciz olup olmadığının bu aşamada anlaşılamayacağı gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Borçlu vekili, haczedilmezlik şikayetinde bulunduktan sonra, Mahkemece borçlu vekiline, 5393 sayılı Kanun'un 15/6 maddesine aykırı olarak yapılan hacizler ile aşkın hacizleri bildirmesi için kesin süre verilmiştir. Borçlu vekili, 27.04.2016 tarihli duruşmada, şikayet dilekçelerini tekrar ettiklerini, Mevlana Kapı Kent Girişi Dönüşüm ve Gelişim Projesi kapsamında bulunan taşınmazlar üzerindeki haczin kaldırılmasını talep ettiklerini, beyan etmiştir....
K A R A R Davacı, dava dışı Keskin Belediye Başkanlığından olan alacakları sebebiyle Keskin icra müdürlüğünün 2004/3 sayılı dosyası ile takibe geçtiklerini aynı borçludan alacaklı olan davalı ....’nun borçlu adına kayıtlı tüm taşınmazlara haciz koydurduğunu bu durumun kendi alacaklarının tahsilini güçlendirdiğini ve 6183 sayılı Yasa’nın 62/1 maddesine göre alacağını karşılayacak miktardan taşınmazlar üzerindeki haciz baki kalmak üzere diğer borçluya ait taşınmazlar üzerindeki haczin kaldırılmasını istemiştir. Mahkemece davacı ile borçlunun ödeme konusundaki anlaşmaları nedeniyle davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve davalı kurumun borçluya ait tüm taşınmazlara haciz koyarak aşkın haciz dolayısıyla dava açılmasına sebebiyet verdiğinden bahisle yargılama masrafları ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmuşsa da varılan sonuç doğru değildir. Davacı ......
K A R A R Davacı, dava dışı Keskin Belediye Başkanlığından olan alacakları sebebiyle Keskin icra müdürlüğünün 2004/3 sayılı dosyası ile takibe geçtiklerini aynı borçludan alacaklı olan davalı ....’nun borçlu adına kayıtlı tüm taşınmazlara haciz koydurduğunu bu durumun kendi alacaklarının tahsilini güçlendirdiğini ve 6183 sayılı Yasa’nın 62/1 maddesine göre alacağını karşılayacak miktardan taşınmazlar üzerindeki haciz baki kalmak üzere diğer borçluya ait taşınmazlar üzerindeki haczin kaldırılmasını istemiştir. Mahkemece davacı ile borçlunun ödeme konusundaki anlaşmaları nedeniyle davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve davalı kurumun borçluya ait tüm taşınmazlara haciz koyarak aşkın haciz dolayısıyla dava açılmasına sebebiyet verdiğinden bahisle yargılama masrafları ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmuşsa da varılan sonuç doğru değildir. Davacı ......
Asliye Hukuk Mahkemesindeki tazminat davasının sonucunun beklenmesi gerektiğinini, bu husus dikkate alınmadan davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, aşkın haciz iddiası bağlamında yargılama aşamasında gerekli araştırmanın yapılmadığını, şirketin hissesine, sermayesine ve ortaklık payına yapılan haciz işleminin aşkın haciz niteliğinde olduğunun gözetilmediğini, İİK'nın 85. maddesine göre, borçlunun, borcundan daha fazla miktardaki malvarlığının haczedilemeyeceğini, vekil edeni T4 haczedilen taşınmazlarının değerlerinin, dosya borcunu fazlası ile karşıladığını, bu nedenle 12/04/2021 tarihli 22 davet kağıdında sözü edilen malvarlığına haciz konulmasının, aşkın haciz niteliğinde olduğunu, taşınmazların değerinin bilirkişi marifetiyle tespit edilmesi ve taşınmaz takyidatındaki haciz dosyalarının kapak hesaplarının yaptırılıp, borç miktarlarının tespit edilmesi ve bu hacizlerin dosya borcunu karşılayıp karşılamadığının tespiti gerektiğini, ancak bu şekilde bir araştırma...
Karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunarak, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemenin yetkisini aşmak suretiyle hukuka aykırı bir karar verdiğini, mahkeme kararında hacizlerin aşkın haciz nitelinde olduğu tespitiyle borçlunun şikayetinin kabul edildiğini, ancak uyuşmazlığın İİK'nun 16.maddesi kapsamında şikayet olduğunu, aşkın haciz noktasında hiçbir itiraz ve şikayette bulunmayan borçlunun borcun ödendiğinden bahisle hacizlerin kaldırılmasını talep ettiğini ve icra müdürlüğünce haklı görülmeyen talebin kabul edilmediğini, bu müdürlük kararının şikayet konusu yapıldığını, icra müdürlüğünün genel yargılama merci olan asliye ticaret mahkemesince verilmiş ihtiyati haciz kararını kaldırma gibi bir yetkisinin bulunmadığını, mahkemenin aşkın haciz gerekçesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, borçlunun borcunu dosyaya depo etmişse de söz konusu paranın müvekkiline ödenmesine muvafakat etmediğini, müvekkilinin alacağına kavuşamadığını ve alacağına...
Maddesi gereğince yatırılan teminat sonrası önceki hacizlerin aşkın hale geldiği bu nedenle önceki hacizlerin kaldırılarak icranın geri bırakılmasına ilişkin şikayet olduğu, bu halde şikayetin İİK'nun 36. Ve 85. Maddeden kaynaklı aşkın haciz ile icranın geri bırakılmasına ilişkin olup İİK'nun 363. Maddesi gereği kesin olup, istinafının kabil olmadığı nedenle, istinaf talebinin usulden reddine karar vermek gerekmekle aşağıdaki hüküm kuruldu. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Aşkın hacze ve İİK'nun 36. Maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına dair karar kesin olmakla istinaf talebinin İİK'nun 85, 363 ve HMK'nun 352. Maddesi gereğince usulden REDDİNE, 2- Davalı tarafça yatırılan 54,40 TL istinaf karar harcının mahsup ve yeterliliğine, 3- Davacı tarafça yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 10 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda tarafların yokluğunda, İİK'nun 363....
HD kararı ile bozulduğunu, müvekkiline ait ayrı taşınmaza haciz konulduğunu, taşınmazlardan bir tanesinin teminat olarak kabul edildiğini, bunun dışındaki hacizlerin aşkın haciz olduğunu, ayrıca dayanak ilamın bozulması sebebi ile tüm taşınmazlar üzerindeki hacizlerin, İİK md. 36/5 ve İİK 40/2. maddeleri gereğince fekkine karar verilmesi gerekirken İcra Müdürlüğü'nce bu taleplerinin reddedildiğini belirterek, öncelikle ilamın bozulması sebebi ile tüm hacizlerin fekkini, mümkün olmadığı takdirde aşkın haciz talebinin kabulüne karar verilmesini istemiştir. Alacaklı vekili, bozma ilamı ile takibin olduğu yerde durması gerektiğini belirterek, şikayetin reddini talep etmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; şikayet konusu taşınmazın şikayet eden T1 tarafından hacizli bir şekilde sonradan devralındığını, şikayetin süresinde olmadığını belirterek şikâyetin reddi gerektiğini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...başvuru öncelikle şikayet hakkı yönünden incelenmiş olup şikayete konu İstanbul İli, Maltepe İlçesi, 15094 ada, 631 parsel, 16 nolu bağımsız bölümün şikayet eden tarafından üzerinde haciz kaydı bulunmasına rağmen 06/09/2019 tarihinde devralındığı, şikayet edenin taşınmazı devralırken İstanbul 28. İcra Müdürlüğünün 2018/4654 Esas sayılı dosyası ile 4652 Esas sayılı dosyalarından 27/02/2018 tarihinde konulan hacizlerden haberdar olduğu, tapu sicilinin aleniliği ilkesi gereğince kimsenin bu kayıtları bilmediğini iddia edemeyeceği gözetildiğinde, üzerinde haciz kaydı bulunan bir taşınmaz devralındıktan sonra, bu taşınmaz için meskeniyet şikayetinde bulunulamayacağından şikayet eden isteminde haksız bulunmuştur....
İş. sayılı dosyası üzerinden ihtiyati haciz kararı verildiğini, hukuka aykırı olarak verilen ihtiyati haciz kararına karşı kanun yoluna başvuracaklarını, ancak aynı konu, sebep ve aynı taraflar arasında dört ayrı karar bulunduğunu, icra müdürlüğünce en erken tarihli ihtiyati haciz talebinin reddi kararının uygulanması gerekirken ihtiyati haciz uygulanmasının yerinde olmadığını, bu nedenle ihtiyati hacizlerin kaldırılmasına ilişkin taleplerinin reddine dair 22/07/2019 tarihli icra müdürlüğü kararının hukuka aykırı olduğunu, ihtyati haciz miktarı mahkeme kararı ile kesin olarak 24.000.000- TL olarak belirlendiğini, ancak İİK'nın 85/1. maddesine aykırı olarak aşkın haciz uygulandığını, icra müdürlüğünden aşkın hacizlerin kaldırılması hususunda talepte bulunmalarına rağmen bu konuda karar verilmediğini, icra dosyasında taraf olmayan kişiler hakkında da aynı dosya üzerinden ihtiyati haciz uygulandığını, T1 ve DT Gayrimenkul ... A.Ş.'...
İstinaf konu uyuşmazlık aşkın haciz nedeniyle memur muamelesine şikayete ilişkindir. Uyulmasına karar verilen bozma ilamında da belirtildiği üzere, şikayetçi borçlunun şikayet dilekçesinden, Kadınhanı İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/10 E. - 2020/15 K. sayılı kararından sonra dosyadaki hacizlerin aşkın haciz haline geldiği nedenine dayalı olarak haczin kaldırılmasının icra müdürlüğünden talep etmesi ve bu talep üzerine icra müdürlüğünün 03/06/2020 tarihli işlemini şikayet konusu ettiği anlaşıldığından; Kadınhanı İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/10 E. - 2020/15 K. sayılı dosyasındaki şikayet ile istinafa konu dosyadaki şikayetlerin konularının farklı olması sebebiyle, davalı vekilinin derdestlik itirazının ve bu yöndeki istinaf başvurusunun yerinde olmadığı değerlendirilmiştir. Davalı alacaklı vekili tarafından davacı hakkında Kadınhanı İcra Müdürlüğü'nün 2019/547 Esas sayılı takip dosyasıyla ilamsız icra takibi başlatılmıştır....