Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; şikayetçi alacağının tahsili için ihtiyati haciz kararına istinaden başlatılan icra takibinde 27.10.2011 tarihinde borçlu şirket taşınır malları üzerinde saat 14.00'de haciz işlemi yapıldığı, şikayet olunanlar tarafından ise aynı tarihte saat 15.30'da ihtiyati haciz uygulandığı, şikayetçinin ödeme emrinin 28.10.2011 tarihinde, şikayet olunan dosyalarından ise 27.10.2011 tarihinde tebliği yapıldığı, kambiyo senetlerine mahsus her üç takibinde on günlük ödeme süresi son gününün bayram tatili olması nedeniyle 10.11.2011 tarihinde kesinleştiği, şikayetçiye ait takip dosyasında haciz saati dikkate alındığında, şikayetçi alacağının 1. sırada olması gerektiği gerekçesiyle, şikayetin kabulüne sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir. Karar, şikayet olunanlar vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Sıra cetvelinin 1.sıradaki şikayet edilen ihtiyati haciz sahibi alacaklı bonolara dayanarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibinde bulunmuş, ödeme emri borçluya 23.11.2007 tarihinde tebliğ edilmiştir. Kambiyo senetlerinde ödeme emrine karşı itiraz ve şikayet süresi 5 gün ödeme süresi ise 10 gündür.(İİK.m.168/II-III-IV). Bu takip şeklinde ödeme süresi geçmeden kesin haciz konulmayacağından (İİK:m.78/1), henüz kesin haciz yetkisine sahip olmayan alacaklının ihtiyati haczi de 5 günlük itiraz ve şikayet süresinin geçmesiyle değil, 10 günlük ödeme süresinin geçmesiyle kesinleşerek, sıra cetveli açısından kesin haczin hüküm sonuçlarını doğurur. ../.. (3) Yukarıda açıklanan hukuki esaslar çerçevesinde bir değerlendirme yapılarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....
İcra Müdürlüğü'nün 2014/8241 Esas sayılı dosyasına gönderilmesine dair talepte bulunduğunu, icra müdürlüğünce usul ve yasaya aykırı olarak müvekkilinin taleplerinin reddine ilişkin karar verildiğini ileri sürerek, şikayetin kabulü ile icra müdürlüğü'nün 16.05.2014 tarihli kararının iptaline karar verilmesini talep ve şikayet etmiştir. Asıl dosyada şikayet olunan vekili, müvekkilinin alacaklı olduğu dosya kapsamından konulan haciz tarihinin 20.03.2014 tarihi olduğu, bu tarihli elektronik ortamda hacizlerinin bulunduğunu, ilk haciz yazısının 16.01.2014 tarihinde gönderildiğini SGK'nın işlemleri yüzünden hacizlerin işlenemediğini savunarak, şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen dosya da şikayetçi vekili, şikayet olunanın alacaklı olduğu ... 6....
İcra Müdürlüğünün 2011/799 Esas nolu dosyasından dolayı 01/04/2011 tarihli haciz müzekkeresi gereğince 05/04/2011 tarihinde haciz konulduğunu, daha sonraki tarihlerde de hacizlerin yenilenmediğini, işlemsizlik nedeniyle müracaata kalan dosyada haczin devam etmesinin mümkün olmadığını, İİK 106 ve devamı maddeleri gereğince alacaklı haczedilen taşınmazların satışını haciz tarihinden itibaren 1 yıllık süre içinde talep etmediği takdirde haczin düştüğünü, haczi düşen dosya alacağının sıra cetvelinde 1. sıraya alınmasının mümkün olamayacağını ileri sürerek ... tarafından 2012/416 esas nolu dosyasında yapılan sıra cetvelinin iptal edilerek yeniden sıra cetveli hazırlanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Şikayet olunan ......
İcra Müdürlüğünün 2021/979 Esas sayılı dosyası ile başlatılan takip kapsamında, müvekkilinin adresinde 02/03/2022 tarihinde haciz işlemi yapıldığını, müvekkilinin takip dosyasının tarafı olmadığını, yalnızca borçlunun kardeşi olması nedeniyle müvekkiline ait eşyaların haczedildiğini, müvekkilinin yaklaşık 10 yılı aşkın süredir aynı adreste inşaat sektöründe faaliyet gösterdiğini, borçlu şirketin ise, doğalgaz tesisat kurulum alanında çalıştığını, müvekkilinin haciz adresinde bulunan taşınmazın 05/01/2011 tarihinden bu yana mülk sahibi olduğunu, müvekkili ile borçlu şirketin faaliyet adreslerinin farklı, borçlulara gönderilen ödeme emri tebliğ adresi ile haciz adresinin birbirinden farklı olduğunu, şirketler arasında herhangi bir bağ bulunmadığını, müvekkilinin uzun yıllardır kardeşi olan borçlu ile görüşmediğini, işyerinde yapılan haciz tutanağında yazılı evrakları müvekkilinin saklama yükümlülüğü dahi bulunmadığını, mülkiyeti müvekkiline ait eşyaların haczedilmesinin kanuna aykırı olarak...
İş Mahkemesinin 2018/97 esas sayılı ilamının takibe konulduğunu, teminat mektubunun icra müdürlüğüne sunulduğunu ancak dosyanın fiziki olarak mahkemesine gönderilmediğini, müvekkili şirkete ait, beş taşınmaz ile altı araca, SGK kayıtlarına, banka hesaplarına haciz konulduğunu, İİK m. 85’e göre sadece alacak miktarı kadar malın haczedilebileceğiin haczedilen taşınmazların kıymet takdirinin yapılmadığını, haczin aşkın haciz niteliğinde olduğunu, hukuka aykırı olduğunu beyanla şikayetin kabulü ile hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İth.San ve Ltd Şti Vekili dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, davacıların icra takip dosyasında taraf olmadıklarını, Mersin 8.İcra Müdürlüğünün 2019/2 Esas sayılı dosyasından yapılan haciz işlemi ile ilgili İcra Müdürlüğü işlemine karşı İİK. nun 16 maddesine göre şikâyette bulunduklarını, Mersin 5.İcra Hukuk Mahkemesince 20.05.2019 gün ve 2019/136 Esas,2019/211 sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verildiğini ancak, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacılar tarafından verilen 13.02.2019 günlü şikayet dilekçesinde, Mersin 8.İcra Müdürlüğünün 2019/2 Esas sayılı dosyasından 12.02.2019 tarihli haciz ve muhafaza işlemleri nedeniyle Menkul eşya ve muhafaza işlemlerine itiraz/şikayet, Memur Muamelesini şikayet Menkul mallar üzerine derç edilen Fiili haciz şerh işlemlerinin İptali/Kaldırılması, muhafaza altına alınan menkul malların ivedilikle iadesinin talep edildiğini, davacılar tarafından verilen 07.03.2019 günlü dilekçede...
Kararı, şikayet olunan vekili temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, şikayet olunan vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Şikayet olunan ... bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerine 10.02.2011 tarihinde haciz uygulatmış ve 01.12.2011 tarihinde satış talebinde bulunarak masrafını yatırmıştır. Ancak satış yapılamadığından düşmüştür. Satış düştüğünde haciz düşmeyip, haciz sahibinin ilk satış isteme tarihine kadar geçen süresi satış isteme tarihinde yürürlükte bulunan İİK 106. maddesinde belirlenen 2 yıllık süreden çıkartılması suretiyle kalan sürede satış talebinde bulunması halinde haczin halen ayakta olduğunun kabulü gerekir. Somut olayda da şikayet olunanın bu süre dolmadan yeniden satış talebinde bulunması nedeniyle 10.02.2011 tarihli haczi halen ayaktadır....
GEREKÇE: Uyuşmazlık, İİK'nın 36.maddesi gereğince yatırılan teminat nedeniyle hacizlerin taşkın haciz haline gelip gelmeyeceğine ilişkindir. Adana2. Genel İcra Dairesinin 2023/126872 esas (Kapatılan Adana 11. İcra Müdürlüğünün 2015/17549 E) sayılı dosyası incelendiğinde; şikayetçi alacaklı tarafından borçlu T4 aleyhine genel haciz yoluyla yapılan takibe borçlunun itiraz ettiği, alacaklının açtığı itirazın iptali davasının reddine karar verildiği, alacaklının kararı istinaf etmesi üzerine Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9....
İcra Müdürlüğü'nün 2014/8241 Esas sayılı dosyasına gönderilmesine dair talepte bulunduğunu, icra müdürlüğünce usul ve yasaya aykırı olarak müvekkilinin taleplerinin reddine ilişkin karar verildiğini ileri sürerek, şikayetin kabulü ile icra müdürlüğü'nün 16.05.2014 tarihli kararının iptaline karar verilmesini talep ve şikayet etmiştir. Asıl dosyada şikayet olunan vekili, müvekkilinin alacaklı olduğu dosya kapsamından konulan haciz tarihinin 20.03.2014 tarihi olduğu, bu tarihli elektronik ortamda hacizlerinin bulunduğunu, ilk haciz yazısının 16.01.2014 tarihinde gönderildiğini, SGK'nın işlemleri yüzünden hacizlerin işlenemediğini savunarak, şikayetin reddine karar verilmesini istemiştir. Birleşen dosya da şikayetçi vekili, şikayet olunanın alacaklı olduğu Ankara 6....