Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İDM'nce yukarıda gösterilen gerekçelerle her iki davalı yönünden kısmen ödeme nedeniyle bir karar verilmesine yer olmadığına, fazlaya ilişkin istem için davalı gerçek kişi yönünden davanın reddine, davalı şirket yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. 6098 Sayılı TBK. 49 maddesi gereğince kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür. 50/1.fıkrası gereğince zarar gören zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. 6100 Sayılı HMK’nun 355. maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re'sen gözetilir; aynı Kanunun 357. maddesine göre de İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemeyeceği ve istinafta yeni delillere dayanılamayacağına ilişkin maddeleri çerçevesinde inceleme yapılmıştır. (I) İDM'nin 2017/140 E. - 2019/172 K....

İDM KARARININ ÖZETİ : İlk Derece Mahkemesince verilen kararda özetle; haksız eylem hukuka aykırı bir eylemle başkasına zarar verilmesi şeklinde tanımlanmaktadır. Haksız fiilden söz edilebilmesi için hukuka aykırı bir fiilin olması ; bu fiili işleyenin kusurlu olması ; kusurlu şekilde işlenen ve hukuka aykırı olan bu fiil nedeniyle bir zarar doğması ve doğan zarar ile, hukuka aykırı fiil arasında nedensellik bağı bulunması zorunludur.Bu unsurların tümünün bir arada bulunmadığı, durumlarda, haksız fiilin varlığından söz edilemez ....

Ceza Dairesinin 18/05/2011 tarihli ilamı ile zamanaşımı nedeniyle davanın düşürülmesine karar verilmiştir.Davada, 6831 sayılı Kanunun 113 ve 114.maddeleri gereğince ağaçlandırma zarar bedeli talep edilmektedir.Ceza dosyasında yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporunda, 230 adet ağacın kesildiği belirtilmiş, dinlenen zabıt mümziside suç tutanağının doğru olduğunu beyan etmişlerdir.6831 sayılı Orman Kanununun 113 ve 114.maddeleri gereğince her türlü orman suçları ile tahrip olunan veya yakılan sahalar için bu kanunda yazılı tazminattan başka ayrıca, ağaçlandırma gideri esas tutularak ağaçlandırma masrafına ve tazminata da hükmolunur. Kanunun bu düzenleniş amacına göre, orman sahasından ağaç kesmek suretiyle yararlanma eylemi aynı zamanda suç oluşturduğuna göre davalının ağaçlandırma gideri ve zararı ile sorumlu tutulması gerekir....

    Mahkemece, ağaçlandırma gideri ile de davalının sorumluluğuna karar verilmiştir. Olaya ilişkin ceza dosyası içeriğinden, yangında yanan ağaç bulunmadığı, davacının önceden ağaçlandırma yapmamış olduğu, orman örtüsünün (otların) yandığı anlaşılmaktadır. Ağaçlandırma giderine hükmolunabilmesi için ağaçların zarar görmesi gerekmektedir. Eylemli olarak bulunmadığı anlaşılan ağaçlar yönünden farazi bir zarar niteliği taşıyan ağaçlandırma giderine ilişkin dava bölümünün reddedilmesi gerekirken, mahkemece davalının ağaçlandırma gideriyle sorumluluğuna karar verilmesi bozma nedenidir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 8.3.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      tesbit edilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Kabule göre; 2-Suç tarihinde yürürlükte olan yasa ile yeni yasa karşılaştırılmasının denetime imkan verecek şekilde karar da gösterilmemesi, 3-Tazminat ve ağaçlandırma giderine hükmedildiği halde nispi harc tayin edilmemesi, 4- Orman sayılan yerde bulunan tesislerle ilgili bir karar verilmemesi, 5- Sanıktan tesbit edileek zarar giderilip giderilmeyeceği sorulmadan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesine yer olmadığına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafii, müdahil vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 14.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Davacı, davalının orman arazisini sürerek işgal suçunu işlediği, bu sebeple kurum zararının oluştuğunu beyanla, bilirkişi raporu ile tespit edilen ağaçlandırma gideri zararın tazminini talep etmiştir. Mahkemece, davalı tarafından dava konusu yerde herhangi bir ağaç kesilmediği ve orman örtüsünün tahrip edilmediği belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davalının ...Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/250 esas, 2013/221 karar sayılı dosyasında yargılanarak tarla açmak sureti ile işgal ve faydalanma suçundan dolayı hükmün açıklanmasının geriye bırakıldığı, ceza dosyası ve alınan bilirkişi raporları doğrultusunda davalının eyleminin açma olduğu anlaşılmaktadır. Şu halde, davalının eyleminin açma olduğu sabit olduğundan mahkemece, davacının zarar kapsamı belirlenerek hüküm altına alınması gerekir. Yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Sanığın mahkumiyetine dair, Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda, dava konusu yerin 2002 yılı 3.ayında açıldığının bildirilmesine, açma suçlarında suç tarihinin açma tarihi olarak kabulü gerekmesine göre karar tarihinde sanığın açma eyleminin zamanaşımına uğrayıp eylemin işgal ve faydalanmaya dönüştüğünün, dolayısıyla tazminat, ağaçlandırma gideri ve buna bağlı olarak nisbi harca hükmolunamayacağının gözetilmemesi temyiz edenin sıfatı ve temyizin kapsamına göre bozma sebebi yapılmamıştır. Müdahil idarenin temyiz itirazları, oluşa, yapılan yargılamaya, toplanan delillere, gerekçeye ve uygulamaya göre yerinde görülmediğinden, reddiyle hükmün ONANMASINA, 03.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Davacı vekili, davalının ağaçlandırma sahasında küçükbaş hayvan otlatması nedeniyle hakkında suç tutanağı düzenlendiğini, tutanak içeriği ile ağaçlandırma sahasındaki 550 adet badem ve mahlep ağacının zarar gördüğünün tespit edildiğini, davalının haksız fiili nedeniyle davacı idarenin Orman Kanunu’nun 112 ve 114 maddeleri gereğince zararının oluştuğunu belirterek oluşan zararın davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı, hayvanlarını ağaçlandırma sahasında otlatmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. İlk derece mahkemesinde, mahallinde yapılan keşif sonrası düzenlenen bilirkişi raporuna göre ağaçlandırma sahasındaki ağaçlarda herhangi bir yıpranma, kuruma ve zarar görülmediğinin tespit edildiği, davalının haksız eyleminin varlığının tespit edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

              Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede: Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin hatalı yazımı mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmekle bozma sebebi yapılmamaştır. 1) Davanın dayanağını oluşturan suç tutanağında ve yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda, sanığın eyleminin işgal ve faydalanma olarak tesbit edilmesine; bilirkişinin ek raporunda ise yerin eski de olsa ormandan açma alanı olup orman örtüsü kaldırıldığından eylem işgal ve faydalanma olsa bile ağaçlandırma gideri hesaplandığının bildirilmesine; bilirkişi raporlarında açma tarihi yönünden bir tesbit yapılmamış bulunmasına göre bilirkişiden suça konu yerin hangi tarihte açıldığı hususunda ek rapor alınıp suç tarihinden 5 yıl öncesinde açılıp açılmadığının, 5 yıl içinde bir tahribat yapılıp yapılmadığının da tesbit edilip 5 yıl öncesinde açıldığının belirlenmesi halinde açma eyleminin zamanaşımına uğrayıp sanığın ağaçlandırma giderinden sorumlu...

                Mahkeme kararının gerekçesinde ise “Ceza dosyasındaki rapor, mahkememize sunulan kök rapor ve ek raporlara göre yangından zarar gören yerin suç tarihi olan Ekim 2009 yılı rayiçlerine göre ağaçlandırma bedelinin 1.131,32 TL, yangının sebep olduğu toprağın verim kaybı, toprak üstü ve toprak altındaki canlıların olması ve ekolojik dengenin bozulması nedeniyle oluşan gerçek zarar, ağaçlandırma masrafının %10'u kadar olduğu bunun da 113,70 TL olduğu, ayrıca idarenin yangın söndürme araç ve giderleri, işçilik prim giderinin 166,08 TL, akaryakıt giderinin 92,91 TL, arazöz gideri 424,80 TL, bir saatlik uçuş için helikopter gideri 7.373,00 Dolar olup dava konusu olayda uçuş süresi 40 dakika olarak kayıtlara geçmiş olup 40 dakikalık ücretinin de 4.915,33 Dolar olduğu, 19/10/2009 tarihi itibariyle kur 1,45 TL olup 7.127,23 TL helikopter gideri olmak üzere Orman İdaresinin tazminat esas toplam zararının 9.056,04 TL olarak tespit edildiği ve bu itibarla da celp olunan ceza dosyasındaki 15/10/2010 tarihli...

                  UYAP Entegrasyonu