Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şti. vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece tefhim edilen kısa karar ile gerekçeli kararın birbiriyle çeliştiğini, bunun yanı sıra hukuka aykırı şekilde karara eklemeler yapıldığını, öte yandan davaya bakma hususunda mahkemenin görevli olmadığı husususunun gözetilmediğini, davanın tüketici mahkemesi sıfatıyla görülmesi gerektiğini, davanın zamanaşımı süresinde açılmadığını, dava konusu traktörde ayıbın bulunmadığı gibi aksini kabul halinde dahi misliyle değişimin istenemeyeceğini belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, ticari nitelikli satım sözleşmesine konu malın ayıpsız misliyle değişimi bunun kabul edilmemesi halinde satış bedelinin iadesi istemine ilişkindir....

Yapılan teknik tespitlere göre; sözkonusu ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu ve yapılan onarımlar giderilmesine rağmen tekrar ettiği, araçtaki arızaların tekrar etmesinin muhtemel olduğu dolayısıyla maldan yararlanmamayı sürekli kılma durumunun bulunduğu ve davacının tarımsal işlemleri açısından verimsizlik yaratacağı anlaşılmakla teknik olarak aracın ayıpsız misli ile değişim koşullarının oluştuğu ve Yargıtay içtihatları ile bilirkişi raporları dikkate alınarak hak ve menfaatler dengesi gözetilerek aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesinin davalı açısından dengesizliğe neden olamayacağı anlaşıldığından ve hakkaniyet ile orantılılık ilkesi gözetilerek ayıpsız misliyle değiştirilme yönündeki talebin kabulüne karar vermek gerekmiştir....

Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/43 d.iş sayılı dosyasında bilirkişi incelemesi yaptırdığını, bilirkişi raporunda sol arka kapının boyandığı belirtildiğinden aracın ayıplı olarak değerlendirilmesi gerektiğini, değişim için davalılarla irtibat kurduğunda olumsuz yanıt verildiğini ileri sürerek, aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesini, yaşadığı manevi üzüntü nedeniyle 10.000,00-TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir. Davalı ... Otomotiv Tic. Ve San. A.Ş., aracın eksiksiz ve ayıpsız olarak teslim edildiğini, parça ve boyaların fabrikadan çıktığı gibi orijinal olduğunu, boya kalınlığının standartlar dahilinde olup kusurlu sayılamayacağını, manevi tazminatın yasal koşullarının oluşmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir. Davalı ... Oto Pazarlama ve Tic....

    Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, mahkemece eksik incelemeyle karar verildiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunun kendi içinde çelişkili birçok hata barındıran yetersiz eksik ve denetime elverişli olmayan nitelikte olduğunu, otomatik şanzıman gibi teknik bir konuda uzman ve akademisyenlerden oluşan bir heyetten rapor alınması gerektiğini, dava konusu aracın şanzımanı araç alındıktan sonra 4 yılda 4 kez arızalanan hatta dava sırasında dahi arıza meydana gelen gizli ayıplı bir şanzıman olduğunu, aracın misliyle değişim talebinde haklı olduklarını davanın reddine dair verilen kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini ve aracın misliyle değişimine karar verilmesini talep ederek istinaf etmiştir. GEREKÇE: Davacı, sıfır km satın aldığı araçtaki üretimden kaynaklanan gizli ayıplar olduğu iddiası ile ayıplı ürünün ayıpsız misli ile değişimini istemi ile eldeki davayı açmıştır....

    GEREKÇE: Dava, davacının davalı firmadan satın aldığı araçtaki ayıp nedeniyle 6502 sayılı yasa kapsamında seçimlik hakkı olan ayıpsız misliyle değişim olmadığı takdirde bedel iadesi talebine ilişkindir. Mahkemece taraf delilleri toplanılmış, bilirkişi incelemesi yapılmış, araçtaki ayıbın imalat hatasına dayalı gizli ayıp olduğu ve davalı firmanın garanti süresi içerisinde bunu farketmemesinin mümkün olmadığı bu nedenle hile ile gizlendiğinin kabulü gerektiği, zaman aşımı süresinin işlemediği tespit edilerek davanın kabulüne karar verildiği görülmüştür. Davacı her ne kadar aracın servise bırakılması tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiğini belirterek istinaf etmiş ise de kararın aracın ayıpsız misliyle değişime ilişkin olduğu, bu mümkün olmaması durumunda kararın infazı için takip sırasında İİK 24. Maddesi gereğince işlem yapılması hususu kararda belirtilmekle ayrıca faiz için hüküm kurulmaması yerindedir....

    İlk derece yargılama makamınca görüşüne başvurulan bilirkişi raporuna da dayanılmak suretiyle ve davacının her ne kadar almış olduğu aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini talep etmiş ise de araçtaki navigasyon sistemindeki arızanın sürüş güvenliğini etkileyecek nitelikte olmayışı ve kapı fitillerindeki seslerin de hafif nitelikli bir üretim ayıbı olduğu navigasyon sistemindeki arızanın giderildiği ve ara yüz modelinin değiştirildiği azami tamir sürelerinin aşılmış olduğu anlaşılması karşısında aracın ayıpsız misliyle değişiminin meydana gelen arızaların niteliği, tam değişim kararının verilmesinin hakkaniyet kurallarına aykırı olacağı anlaşılmış olduğundan davacının bu arızalar nedeniyle ve azami tamir sürelerinin aşılmış olduğu gözetilerek 2.000,00 TL’lik bir tazminatı hakettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, davacının AAÜT 23. maddesi uyarınca ihtara rağmen kötüniyetle dava açılmasına sebep olan davalılardan davacı asil tarafından vekile ödenen vekalet...

      -TL bedelle... marka araç satın aldığını, daha sonra araçta orijinal olmayan boya uygulaması olduğunu öğrendiklerini, bu durumun başvuruları neticesi alınan Değişik iş dosyası Bilirkişi raporu ile de tespit edildiğini, bu haliyle aracın gizli ayıplı olduğunu ileri sürerek, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, değişik dosyası kapsamında alınmış olan bilirkişi raporunun yokluklarında gerçekleştirilen keşif neticesi alınan tespitler nazara alınarak hazırlandığını, bu rapora itirazları bulunduğunu da belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile; davacıda bulunan ... plakalı ... marka ... model aracın ayıpsız misliyle değişimine, ayıplı ürünün davalıya yana iadesine, aracın mevcut tescil kaydının iptali ile davalı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir. Dava, malın ayıplı olmasından kaynaklanan misli ile değişim talebine ilişkindir....

        Davacı, davalı şirketten satın aldığı aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek ayıpsız misliyle değişimini mümkün olmaması halinde ücretsiz onarılarak semende indirim yapılması talebiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda tüm delilleri toplanmış, araç üzerinde keşif yapılarak bilirkişi raporu alınmış, davacının 20/11/2019 tarihli dilekçesiyle seçimlik hak talebini bedel indirimi yönünde kullandığı göz önüne alınarak aracın gizli ayıplı olduğu ve aracın boyama maliyeti ve değer kaybı toplamının 14.000,00 TL olduğu, gerekçeleriyle açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacının istinaf sebeplerinin incelenmesinde, davacı dava açarken dava konusu aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek 6502 sayılı kanunun 11. Maddesinde sayılan seçimlik haklardan misliyle değişim mümkün olmadığı taktirde ücretsiz onarılarak semende indirim yapılması talebinde bulunmuştur....

        İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme. Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır. Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir. Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir." hükmüne yer verilmiştir....

          Maddesi gereğince seçim hakkını kullanarak öncelikle malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi bunun mümkün olmadığı durumda sözleşmeden dönme hakkını kullanarak ayıplı malın satış bedeli olan 80.481,50 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte iadesini dava ve talep etmiştir....

          UYAP Entegrasyonu