Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, taraflar arasındaki konut satış sözleşmesinden kaynaklı geç teslim nedeniyle kira kaybı alacağı ile ortak alan ve davacıya ait bağımsız bölümdeki eksik iş ve ayıplı imalat bedellerinin tahsili istemine ilişkin olup, davacı ıslahla birlikte kira kaybı tazminatı yönünden talep sonucunu 81.000,00 TL’na, eksik iş ve ayıplı imalat bedelleri yönünden 25.218,75’na yükseltmiştir. İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulü ile 76.250,22 TL kira kaybı ile 25.218,75 TL eksik ve ayıplı işler bedeli olmak üzere toplam 101.468,97 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. ... BAM 13. Hukuk Dairesince, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. ... BAM 13. Hukuk Dairesinin kararı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

    Yerel mahkemece asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine yönelik verilen ilk karar Dairemizin 30/09/2013 tarihli bozma kararı ile, ''Davacı, davalıdan satın almış olduğu çizmelerin ayıplı olduğunu ileri sürerek alacak isteminde bulunmuştur. Ancak davacı tarafından ayıplı olduğu iddia edilen çizmelerin tamamı mahkemenin incelemesine hazır edilmemiş, bilirkişilerce tüm çizmeler üzerinde incelenme yapılmaksızın raporlar düzenlenmiştir. Mahkemece, davacının ayıplı olduğunu iddia ettiği çizmelerin bilirkişi incelemesine hazır hale getirilmesi sağlanarak, ne kadar çizmenin ayıplı olup olmadığının kesin olarak tespit edilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bir kısım çizmeler üzerinde inceleme yaptırılmak suretiyle eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.'' gerekçeleriyle bozulmuştur....

      toplam 86.850,00 TL alacağı bulunduğu, bundan eksik ve ayıplı işler bedeli 16.443,00 TL ile davalı tarafından ödenen 20.309,00 TL'nin mahsubu sonucu 50.098,00 TL davacının alacağı kaldığı hesaplanmış, asıl davada bu miktar hüküm altına alınmıştır....

        Davada kolilerin ayıplı olması nedeniyle zarar isteminde bulunulduğuna göre davacı iş sahibinin ayıptan kaynaklanan alacağı olup olmadığı BK'nın 359 ve 360. maddeleri hükümlerince incelenmelidir. O halde mahkemece yapılması gereken iş, kutulardaki ayıbın niteliğini uzman bilirkişiye inceletmek, ayıplı olduğu anlaşıldığında her türlü delille ayıp ihbarının yapıldığı kanıtlanabileceğinden, davacı tarafından ayıp ihbarı yapılıp yapılmadığı araştırıldıktan sonra BK'nın 360. maddesi uyarınca iş sahibinin ayıplı imalâta ilişkin hakları gözetilerek ve davalının ... 7. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2009/682 esas sayılı dosyasında açtığı itirazın iptâli davası da dikkate alınarak sonucuna uygun hüküm kurmaktan ibarettir. Bu hususlar üzerinde durulmadan ve olayda uygulama yeri bulunmayan TTK'nın 25. maddesi hükümlerine göre davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından karar, bozulmalıdır....

          - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan 16.06.2009 ile 17.12.2009 tarihleri arasında satın ve teslim aldığı 2140 paket laminant parkenin ayıplı çıktığını, ayıplı malların iade alınmadığını, müvekkilinin ticari itibarının zedelendiğini, satın alınan tüm mal bedelinin ödendiğini, davalıya borcunun bulunmadığını ileri sürerek teminat olarak verilen düzenleme tarihi yazılı olmayan Garanti Bankası ... no’lu 25.000 TL bedelli çekten ve mal karşılığı avans olarak verilen ve bedelsiz kalan 31.01.2009 düzenleme tarihli 8037039 no’lu 15.000 TL bedelli çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine, ayıplı malların iadesine, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere ayıplı mallar için ödenen bedel ile birlikte maddi ve manevi tazminata hükmolunmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, 16.01.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile; müvekkilin teslim aldığı mal karşılığında fazladan avans olarak yaptığı ödeme sonrasında davalıdan 62.891,55 TL sı...

            - K A R A R - Davacı vekili, davalı yüklenicinin, taraflar arasıda düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözlemesinden kaynaklanan edimlerini yerine getirmediğini, eksik ve ayıplı işler bulunduğunu, iskan ruhsatının alınmadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla eksik ve ayıplı imalatlar ile iskan ve yapı denetim masrafları için 30.000,00 TLnin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah yoluyla nama ifaya izin talebinde bulunmuştur. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....

              Mahkemece, davanın kabulü ile ayıplı aracın bedeli olan 14,800 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ayıplı aracın davalıya iadesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı davasında, davalı satıcıdan aldığı aracın pert olduğunu sigorta aşamasında öğrendiğini belirterek, ödediği 14.800 TL’nin tahsilini talep etmiştir. Davalı ise savunmasında aracın ayıplı olmadığını araç bedelinin ise 14.800 TL değil, 12.800 TL olduğunu belirtmiştir. Davacı, araç bedelinin 14.800 TL olduğuna dair iddiasını yazılı belge ile kanıtlamış değildir. Ancak taraflar arasında düzenlenen 29.12.2011 tarihli “Araç Satış Sözleşmesi” başlıklı belgede aracın kasko değeri olarak 12.800. TL gösterilmiş, davalı da savunmasında aracın bu bedele satıldığını kabul etmiştir....

                Davalı şirket yetkili temsilcisi, tespit raporunu kabul etmediklerini, malların ayıplı olmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; satıma konu edilen malzemenin ayıplı olduğu, davacının 10.000 Euro avansı davalıya ödediği, TTK.nun 23/c maddesindeki süreler içerisinde teslim edilen emtiadaki ayıpların TTK.nun 18/3.maddesindeki düzenlemeye göre davalıya bildirildiği, ayıp dolayısıyla davacının BK:nun 227/1 maddesi uyarınca satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek, sözleşmeden dönme hakkına sahip olduğu, davacının bu hakkını yasal süreler içinde kullandığı anlaşıldığından, davacının davasının kabulü ile, avans olarak ödenen 10.000 Euro'nun dava tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı yasanın 4a maddesindeki faiz ile davalıdan tahsiline, davacıda bulunan ayıplı boruların davalı şirkete iadesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

                  Davalı vekili, yetkiye ve göreve itiraz etmiş, davanın davalının ikametgahı mahkemesinin yetkili bulunduğunu, tarafların tüketici olmayıp tacir olduğunu, uyuşmazlığın ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiğini, esas yönden ise bu malın ayıplı olması halinde süresinde ihbar yükümlülüğünün yerine getirilmediğini, ürünün davacıya teslim tarihinin faturadan da önce olup faturaya göre dahi talebin zamanaşımına uğradığını belirterek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, ürünün taahhüt edilen teknik şartları taşımadığı, fırının gizli ayıplı olduğu gerekçesiyle fırının davalıya iadesine, davalıya ödenen paranın yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. TTK.'nın 23/1-c maddesindeki “ malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir....

                    Davalı vekili, davacı şirket tarafından üretilen malların kısım kısım müvekkillerine teslim edildiğini, tamamlanınca da müvekkilleri şirket tarafından işlenmek üzere kendi müşterilerine gönderildiğini, malların ayıplı olup olmadığının işlenmek üzere müşterilere gönderildiği zaman ortaya çıktığından müşterilere teslimi ile davaya konu malların bir kısmının ayıplı olduğunun bildirildiğini, malların ayıplı olduğunun öğrenilmesi üzerine davacı şirkete ayıp ihbarında bulunulduğunu, ancak davacı şirket tarafından faturalarının kesilmiş olduğu bahanesi ile ayıplı malların iade alınmadığını, ayrıca müvekkiline ait kalıpların da iade edilmediğini bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda toplanan delillere göre; davalı yanca takip dayanağı faturalara konu malların ayıplı olduğuna dair ayıp ihbarının süresinde yapıldığının ispat edilemediği gerekçesiyle davanın kabulü ile ... 11....

                      UYAP Entegrasyonu