Bu halde mahkemece yeniden bilirkişi incelemesi yapılarak, teknik şartname ve ürünün piyasadaki durumu da değerlendirilerek davaya konu engelli asansörünün ayıplı olup olmadığı var ise ürünün ayıplı olduğu hususunun teslim sırasında açıkça belli ve anlaşılabilir(açık ayıp) olup olmadığı, ayıp teslim anında açıkça belli değilse yapılan inceleme(muayene) sonucunda malın ayıplı olduğunun anlaşılabilecek nitelikte olup olmadığı, satılanda olağan bir gözden geçirme ve TTK 23/1- c maddesi anlamında muayeneyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunup bulunmadığı, ayıbın malın kullanılmasıyla birlikte sonradan anlaşılacak(gizli ayıp) nitelikte olup olmadığı, ayıbın varsa davalının garantisi kapsamında kalıp kalmadığı, ayıbın onarılıp onarılamayacağı, varsa ayıbın giderilmesi için gerekli olan masraf tutarı, ayıbın niteliği ile engelli asansörünün bedelinin iadesi talebinin orantılı/makul olup olmadığı, bedel iadesi makul ve orantılı değilse ayıp oranındaki indirim bedelinin tespiti yapılarak oluşacak...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıdan satın aldığı koltuk takımının ayıplı çıkması üzerine davalı tarafça yenisiyle değiştirildiğini, ancak yeni takımın da ayıplı olmasına rağmen bu kez değişim talebinin karşılanmadığını ileri sürerek, ayıplı ürünün yenisiyle değiştirilmesini, bunun mümkün olmaması halinde ödediği 2.600TL’nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir....
Mahkemece, davalı satıcı tarafından ürünün ayıpsız şekilde teslim edildiğinin ispat edilemediği, bilirkişi raporuyla da sabit olduğu üzere, ürünlerde çizilmeler ve eğilmeler mevcut olup, ürünün niteliği gereği davacının bu ürünlerden beklediği faydayı sağlamasının mümkün olmadığı, dolayısıyla 6502 sayılı yasanın 11. Maddesi gereğince seçimlik hakkını kullanarak bedel iadesi talebinde bulunabileceği, davacının ürünleri geldiği gün davalıya iade ettiği, bu haliyle bedel iadesi talebinin yerinde olduğu sonuç ve kanaatine varılmış ve davanın kabulü ile 22.641,09 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte iadesi kararı verilmiştir....
DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıplı ürünün ücret fark bedeli talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Davacı, davalıdan satın aldığı televizyonun ayıplı olduğu iddiasıyla bedel iadesi farkı talebinde bulunmuştur. Taraflar arasında davacının, davalıdan, 06/12/2018 tarihinde, dava konusu televizyonu satın aldığına, bedele ve bedelin ödendiğine ilişkin ihtilaf bulunmamaktadır. Dava konusu ürünün satış tarihi itibariyle dava konusu olayda uygulanması gereken 6502 sayılı Kanun'un 8. maddesine göre; "Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır."...
Somut uyuşmazlıkta; davacı, davalı şirketten 13.10.2021 tarihinde Apple Iphone 12 Pro Max 128GB marka-model bir akıllı telefon satın aldığını, telefonun ayıplı olduğunu ileri sürerek sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talep etmiştir. Yerel mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı tarafından istinaf edilmiştir....
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, taraflar arasında yapılan akit kapsamında müvekkilinin davacıya -----etiğini, vaadini yerine getiren müvekkilinin ürünü ---tam ve eksiksiz olarak teslim ettiğini, ürünün nitelik olarak davalının talepleri doğrultusunda ------- davacı----- teslim edildiğini, ürünün çalışır vaziyette teslim edilmesi ve davacının dava tarihine kadar ürünü sorunsuz kullanması ürünün ayıpsız olduğunu gösterdiğini, davacının ürünün ayıplı olduğunu iddia etmesi için ----- ay beklemesi ve bir ihtarname göndermemesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığını, alıcının ayıp iddiasını süresi içerisinde bildirmez ise ayıplı olduğunu iddia ettiği malı o haliyle kabul etmiş sayılacağını, dava konusu asansörün yapısı gereği düzenli bakım gerektiren, belli oranda ağırlık kaldıran aksi durumda her asansörde olduğu gibi arıza vermesinin mümkün olduğunu, davacının bakım talebinde bulunmadığını, ancak ufak tefek sorunlar için müvekkilini aradığını, müvekkili şirketin teknik...
Şti’den 01/11/2010 tarihinde satın aldığı İstikbal marka koltuk takımının gizli ayıplı olduğunu belirterek, ayıplı ürünün iadesi ile, ödediği 2.850 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... A.Ş. davanın reddini dilemiş, diğer davalı ... Ltd. Şti. ise davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne, dava konusu “Karizma” koltuk takımının davalı tarafa iadesi ile 2.850,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ......
Sözü edilen yasal düzenlemelere göre tüketiciye ayıplı mal nedeniyle tanınan seçimlik haklarından birisi de ayıplı malın iadesi ve ödenen bedelin tahsilidir. Tüketici, yasayla kendisine tanınan dört seçimlik hakkından birini tercih etmekte özgürdür. Davacı eldeki davada sözleşmeden dönerek ayıplı ürünün fatura satış bedelinin tahsilini istemekte olup, dava konusu aracın satış bedelinin davacının talebi doğrultusunda iadesine karar verilmesi gerekir. Hal böyle olunca Mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda değerlendirme yapılarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde davanın reddine verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. ...
ürünün, tarafımıza iadesi uygun bulunmuştur. İade faturasını 3,35 USD + KDV birim fiyatı ile düzenleyerek göndermeniz gerekmektedir." bilirkişilerce, 3 defa rapora itiraz edilmiş olmasına rağmen davalı mail cevabı görmezden gelinerek kendi varsayımları ile hesaplama yaptığını, oysa ki 3208 Kg ... ürünün ayıplı olduğu ve iadesi konusunda dava tarafları mutabık kaldığını, bilirkişiler davalı mail cevabında yer alan 3208 Kg ... ürünün iadesini kabul etmediğini, fakat 3,35 USD birim fiyattan ürün iadesini kabul ederek yalnızca 1730 kg ürün üzerinden hesaplama yaptığını, bilirkişilerin çelişkili hesap ve kabullerine dayanılarak verilen kısmen kabul kararı bu yönü ile hatalı olduğunu, hesaplamanın 3208 Kg ... üzerinden yapılması gerektiğini, zira davalının ürün iadesine dair iradesi açık ve ispatlı olduğunu beyanla ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak müvekkilinin davalıya borcu olmadığının tespitini talep etmiştir....
Davacı, davalıdan aldığı ürünlerin ayıplı olduğunu iddia ederek Sudanlı bir firmaya ürünlerin ayıplı ollmasından dolayı yaptığı 12.600,00 USD indirimi davalıya yansıttığını, ayrıca ayıplı malların iadesi konusunda davalıyla mutabakata vardıklarını, iade edilecek ürünlerin 3208 kg ambalaj malzemesi olduğunu, ayrıca davalı tarafından davacıya fatura edilen 4.007,00 TL borcu da kabul etmediğini beyan etmiştir. Davacının ticari defterleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda davacı tarafından davalıya kesilmiş bir iade faturasının bulunmadığı, davacının davalıya 31/12/2015 tarihi itibariyle 85.866,45 TL borçlu bulunduğu anlaşılmıştır. Davacı davalı tarafından kendisine gönderilen e mailde 3208 kg ürünün iadesinin uygun bulunduğunu belirttiği halde bilirkişilerce 1730 kg ürün üzerinden hesaplama yaptıklarını beyan ederek hesaplamanın 3208 kg üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini beyan etmektedir....