İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme. (2) Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır. (3) Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir. (4) Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir. (5) Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir." hükmünü haizdir....
Somut olayda; davacının davalıdan 29/06/2009 tarihinde 12.900,00 TL bedelle satın aldığı mobilyaların (yemek masası, koltuk takımı ve TV ünitesinden oluşan) ilk derece mahkemesince alınan ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporunda da açıkça belirtildiği üzere imalat ve montaj hatasından kaynaklı ayıplı olduğu, süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunulduğu, ayıpların kullanım hatasından kaynaklandığının davacı satıcı tarafından ispat edilemediği, bu sebeple davacı tüketicinin 6502 Sayılı yasanın 11.maddesi uyarınca ayıplı mal satışı nedeniyle sözleşmeden dönerek ödediği satış bedelinin faizi ile birlikte iadesini talep etmekte haklı olduğu, her ne kadar faizin başlangıç tarihi yönünden dava konusu ayıplı ürünlerin davalıya iade edildiği tarihten itibaren faize hükmedilmesi gerekir ise de; davalı vekilinin faizin başlangıç tarihine yönelik istinaf talebinin bulunmadığı anlaşılmıştır....
Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir. Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir. Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir." hükmü ile alıcının seçimlik hakları düzenlenmiştir. TTK’nin 23/c maddesi şu şekildedir: "c) Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür....
"Bu metoda göre; satış tarihi itibariyle satılanın, ayıpsız ve ayıplı değerleri arasındaki oranın, satış bedeline yansıma miktarı belirlenmektedir. Başka bir ifade ile satılanın, tarafların kararlaştırdıkları satış bedeli gözetilmeksizin, satış tarihi itibariyle gerçek ayıpsız rayiç değeri ile, ayıplı haldeki rayiç değeri ayrı ayrı belirlenerek, bu iki değerin birbirine bölünmesi suretiyle elde edilecek oran, satış bedeline uygulanmaktadır" (Yargıtay 13. HD., 23/10/2019 tarih, 2016/24125 E. 2019/10440 K.). Eldeki davada, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporlarında, davaya konu aracın ayıplı ve ayıpsız değeri belirlenmiş, belirlenen bu değerlerden elde edilen oran, satış bedeline uygulanarak sonuca gidilmiş olup, yapılan hesaplama yukarıda belirtilen yönteme uygun niteliktedir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 24/02/2022 tarih, 2019/138 Esas - 2022/74 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; 6098 sayılı TBK'nın 227 ve devamı maddeleri uyarınca ayıplı olduğu iddia edilen araçta ayıp nedeniyle yapılan tamir masraflarının tazmini ve manevi tazminat istemine ilişkindir....
Eldeki uyuşmazlıkta, davacı, aracın kilometresinin düşürülmüş olması sebebiyle, sözleşmenin feshi ve araç bedelinin iadesini talep etmiş olmasına rağmen, bu talebine yönelik fazlaya ilişkin hakları saklı tuttuklarını belirterek 5000- TL ve onarım bedeli yönünden de 5000- TL olmak üzere dava dilekçesinin harca esas değer bölümünde toplam 10000- TL değer gösterilerek bu miktar üzerinden peşin harç yatırılmış, ancak sonuç ve istem bölümünde sözleşmenin feshi ve araç bedelinin iadesi denilerek, her ne kadar noter satış belgesinde satış bedeli 21.500- TL olarak belirtilmiş ise de, gerek dava dilekçesi ve gerekse cevap dilekçesi içerikleri itibarı ile taraflar arasında ihtilafsız olan 21750- TL bedelli araç satışına yönelik sözleşmenin feshini kapsayacak biçimde istemde bulunulmuştur. Mahkemece, dava dilekçesinin sonuç ve istem bölümündeki bu talepler gözetilerek davanın kısmen kabul ve kısmen reddine karar verilmiştir....
YARGILAMA VE GEREKÇE: Dava, araç satımına ilişkin satış sözleşmesinden kaynaklı aracın ayıpsız benzeri ile değiştirilmesi, mümkün olmadığı taktirde değer farkının ödenmesi veya satılanın geri alınarak satım bedelinin iadesine ilişkindir. Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi tarafından gönderilen...plakalı araca ait hasar bilgisi, ekspertiz rapor bilgisi, kaza tespit tutanağına ilişkin bilgi ve belgeler Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır. Davalı ... Servis ve Ticaret A.Ş'den dava konusu araca ilişkin servis kayıtları dosya arasına alınmıştır....
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK'nın 353/1.b.2 maddesi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının düzeltilmek üzere kaldırılmasına, davanın esası hakkında Dairemizce yeniden hüküm kurulmasına, bu doğrultuda; 1- Ayıp nedeniyle satımın feshi ve satım bedelinin iadesi talebinin kabulü ile taraflar arasındaki satış sözleşmesinin feshine, 12.12.2014 tarih, ... sıra numaralı faturaya konu bir adet ... Model ......
Somut olayda aracın gizli ayıplı olduğu, davacının seçimini bedel iadesi yönünden kullandığı açıktır.Yeni alınan bir araçta bu denli çok arızanın meydana gelmesinin araçtan beklenilen faydayı ve sürekli kullanımı engeller nitelikte bulunduğu, bu nedenle davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin yerinde olduğu, Mahkemece de bu ilkeler dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Dairemizce yapılan değerlendirmede; davaya konu aracın gizli ayıplı olduğu ve süresinde ayıp ihbarının yapıldığı, davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde bulunduğu, ilk derece mahkemesinin kabul kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddî olay ve hukukî değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, bu suretle davalı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1 maddesi hükmü gereğince esastan reddine karar verilmiştir....
Somut olayda aracın gizli ayıplı olduğu, davacının seçimini bedel iadesi yönünden kullandığı açıktır.Yeni alınan bir araçta bu denli çok arızanın meydana gelmesinin araçtan beklenilen faydayı ve sürekli kullanımı engeller nitelikte bulunduğu, bu nedenle davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin yerinde olduğu, Mahkemece de bu ilkeler dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Dairemizce yapılan değerlendirmede; davaya konu aracın gizli ayıplı olduğu ve süresinde ayıp ihbarının yapıldığı, davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde bulunduğu, ilk derece mahkemesinin kabul kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddî olay ve hukukî değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, bu suretle davalı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-1 maddesi hükmü gereğince esastan reddine karar verilmiştir....