Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece,aracın gizli ayıplı olduğu kanaatine varılarak;......şasi numaralı .... plakalı aracın davalıya iadesi ile davacının açmış olduğu davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile 44.354,44 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm,davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm, davacının ise aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı satış bedelinin faizi ile ödetilmesini talep etmiş olup, faiz talebi hakkında mahkemece olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi bozma nedenidir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki satım bedelinin iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, 27.6.1997 tarihinde davalı müteahit şirket tarafından yapılıp satılan inşaattan meskeni tapudan devir işlemini gerçekleştirerek satın aldığını ancak taşınmazın ayıplı olarak inşa edildiğini ileri sürerek taşınmazın ayıpsız misli ile değiştirilmesini, bu mümkün olmaz ise bedelin iadesini, ayıbın giderilmesini ya da satım bedelinin indirilmesini istemiştir. Davalı taşınmazın ayıplı olmadığını, savunarak davanın reddini dilemiştir....

      - KARAR - Davacı vekili, davalı şirketin davacı şirket ile irtibata geçerek davalı şirket ürünlerinin Türkiye pazarlarında dağıtımı hususunda görüştüğünü, netice olarak davacının 2007 yılından beri davalı şirketin münhasır distribütörü olarak ürünlerinin ithalatını gerçekleştirdiğini ve davalı şirketin ürünlerinin tercih edilen ürünler arasına getirdiğini ve daha iyi verim alınması için davalı şirketin talebiyle kendi ticari unvanını dahi değiştirdiğini, ancak davalının 25/03/2015 tarihli fesih ihtarnamesi ile taraflar arasındaki distribütörlük ilişkisini 01/10/2015 tarihi itibariyle sonlandırdığını bildirmesi üzerine davacının cevabi ihtarname ile sözleşmenin feshi nedeniyle 7.727.318,17 TL denkleştirme tazminatı ödenmesi ile davacının elinde kalan 1.794.971,28 TL bedelinde 39.390 adet ürünlerin teslim alınması, davacı tarafça verilen ve davalı tarafından onaylanan siparişlere konu malın teslim edilmemesi nedeniyle doğan 219.649,82 Euro zararlarının tazmin edilmesinin ve davacıya...

        İNCELEME VE GEREKÇE Dava, satım sözleşmesine konu emtianın ayıplı olması ve hile nedeniyle satımın feshi ve satım bedelinin tahsili istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Taraflar arasında satım sözlemesi ilişkisi bulunduğu sabittir. Davacı vekili, davalı ve ihbar edilenin birlikte hareket ederek ve hakiki Hereke halısı olduğu belirtilerek, sahte Çin veya Hindistan malı halı sattığını, satım sürecinde kurulan güven ilişkisinin kullanılarak üç adet halının daha Almanya'ya götürülmesi için müvekkilinin ikna edildiğini, halılar üzerinde yapılan incelemede satılan halıların sözleşmedeki niteliklere sahip olmadığının belirlendiğini ileri sürerek, satım bedelinin tahsilini talep etmiştir....

          Dava, araç satış sözlemesine istinaden verildiği ileri sürülen paranın sözleşmenin feshi nedeniyle iadesi istemine ilişkindir. Davacı vekili, uyap vasıtasıyla elektronik imzalı olarak göndermiş olduğu 28/09/2022 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini beyan etmiştir. Davacı vekilinin vekaletnamesinde feragate yetkisinin bulunduğu görülmüştür. 6100 sayılı H.M.K’ nun 307. maddesinde feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olarak tanımlanmış olup aynı yasanın 309. maddesinde feragat ve kabul beyanının dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği, hüküm ifade etmesinin karşı tarafın muvafakatine bağlı olmadığı,feragat ve kabulün kayıtsız ve şartsız olarak yapılması gerektiği ve hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği belirtilmiştir. Yine aynı yasanın 311. maddesinde de feragat ve kabulün kati bir hükmün hukuki neticelerini doğuracağı hüküm altına alınmıştır....

            -KARAR- Davacı vekili, müvekkilinin ithalatçısı davalı Hyundai Assan Otomotiv San ve Tic.A.Ş olan aracı diğer davalıdan satın aldığını, aracın kullanımına başlandığı tarihten itibaren sık sık arızalandığını ve servise götürüldüğünü, aracın imalat hatası olması nedeni ile aracın aynı nitelikte yenisi ile değiştirilmesine veya ödenen 19.757.92.-TL satış bedelinin ticari faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 10.06.2010 günlü oturumda ise aracın aynı ile değiştirilmesinin mümkün olmaması nedeniyle sözleşmenin feshi ile araç bedelinin faizi ile tahsilini istemiştir. Davalılar vekili, zamanaşımı itirazında bulunduğu gibi araçta ayıp olarak nitelenebilecek bir husus bulunmadığını, aracın kullanımını etkilemeyeceğini, basit müdahale ile arızanın giderilebileceğini, kaldı ki, yasal sürede ayıp ihbarının yapılmadığını, faiz istenemeyeceği gibi bedelin iadesine karar verilmesi halinde faydalanma bedelinin mahsubunu talep etmiştir....

              Davalı vekili cevabında, zamanaşımı süresi içinde dava açılmadığını, yasal sürede ayıp ihbarında bulunulmadığını, aracın ayıplı olmadığını, dava konusu ihtilaf ticari bir nitelik taşıdığından ihtilafın TTK ve BK'nun ilgili hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiğini, aracın tamir edilememiş olmasının aracın gizli ayıplı olduğunu göstermeyeceğini, davacının, araç kullanımından elde ettiği faydalar ve hasarlar nedeniyle meydana gelen değer kaybını iade etmesi gerektiğini, inkar tazminatı talep edilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir....

                Davacı tarafça davada sözleşmenin feshi ve ödenen bedelin iadesi talep edilmemiş olup 8. fıkrada düzenlenen cezai şartların tahsili talep edildiği, başka bir anlatımla ayıplı eser reddedilerek yükleniciye iadesiyle birlikte diğer taleplerde bulunulmadığından, ek sözleşmenin 9. fıkrasında kararlaştırılan sökülen eski mutfak bedelinin ödenmesinin talep edilmesi mümkün değildir. Davacı iş sahibi ek sözleşmenin 7. fıkrasına uygun teslim olmaması ve ayıplı ifâ halinde 8. fıkrada kararlaştırılan her iki cezai şartı, teslimi gereken tarihten başlayarak ve fiilen teslim edilen tarihten saptanan eksik ve kusurların giderilmesi gereken makul sürenin bitimine kadar günlük 200,00 TL + 400,00 TL=600,00 TL olarak talep edebilecektir....

                  Ancak tarafların sözleşmenin feshini kararlaştırdıkları anlaşılmaktadır. Sözleşmenin feshi nedeniyle davacı satıcı ---dört adet senetle ödemeyi kabul etmiş ve senet düzenlenmiştir. Davacı ---- Kanunda yapılan değişiklikten dolayı senetlerdeki bedelinin uyarlanmasını talep etmiştir. 85 Sayılı Karar’ın 1. Maddesine göre; “Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar” ın 4. Maddesine (g) bendi eklenmiştir: --- belirlenen haller dışında, kendi aralarında---- dâhil her türlü menkul ve --- sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri ----- cinsinden veya ------ olarak kararlaştırılamaz.” 85 Sayılı Karar’ın 2....

                    Davacı vekili; davacının, oto alım satım işiyle uğraşan davalıdan 04/08/2020 tarihinde 54.500,00 TL bedel mukabilinde Ford Focus marka araç satın aldığını, sonradan aracın motor arızası ve bir kısım mekanik arızalar ihtiva ettiğini davacının öğrendiğini, davalıya ayıbın bildirilmesine rağmen davalının olumsuz yanıt verdiğini, araçtaki ayıbın giderilmesi için gerekli masrafın 11.952,00 TL olduğunun araç üzerinde yaptırılan incelemeler neticesinde tespit edildiğini ileri sürerek bu tutardaki onarım bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı;aracın ayıplı olarak satılmadığını, araçtaki arızanın kullanıcı hatasından kaynaklandığını, istenen tamir bedelinin fahiş olduğunu, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu