Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle satım konusu malzemenin yapılan test sonucu ayıplı çıktığının anlaşılmasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 06.07.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Ve .... Emlak Turz. İnş. İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti. arasındaki davadan dolayı ... 4. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 08.12.2011 gün ve 41-68 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, yüklenici şirketten bağımsız bölüm satın alan 3. kişiler tarafından yüklenici şirket aleyhine açılmış olup arsa sahibi davada taraf değildir. Davada harici satım sözleşmesine dayanılarak 7 adet bağımsız bölüm tapusunun iptâl ve tescili ile teslimde gecikme nedeniyle tazminat, bu talepler mümkün olmadığı takdirde ise ödenen satış bedelinin iadesi istenmiştir. Mahkemece tapu iptâli-tescil ve gecikme tazminatına ilişkin talepler hakkında feragat nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, ödenen satış bedelinin ise davacı yüklenici şirketten tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmiştir....

      Mahkemece, davacının 31 US 8525 plakalı araç hakkındaki iddiasından feragat ettiği, satım konusu diğer iki araçta üretim hatası olduğu ve aynı model araç üretimi yapılmadığı için araçların iadesi koşuluyla ödenen bedellerinin davacıya geri ödenmesine, fazla istemlerin reddine karar verilmiş,hüküm davalılar vekillerince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle satım konusu iki araçta üretim hatası olduğunun, birbirini doğrulayan uzman bilirkişi kurulu raporları ile anlaşılmasına göre, davalılar vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacılar yararına takdir edilen 625.00.-TL duruşma vekalet ücretinin, davalılardan alınarak, davacıya ödenmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 12.02.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        kalan 1. ve 2. nüshasına usulsüz bir şekilde ekleme yaparak arıza olmadığını eklediklerini, tüm bu nedenlerle dava konusu ayıplı malın satım bedeli olan 10.127,99TL ve satım tarihinden itibaren hesaplanacak faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Taşınmaz satım sözleşmesinde objektif bakımdan esaslı nokta olarak tarafların adları veya temsilci ya da vekillerinin kimlikleri,satım konusu taşınmaz ve nitelikleri, semen ve hukuki sebebin resmi şekilde düzenlenecek senette yer alması gerekir. Demek ki taşınmaz satımında semen (satış bedeli) satım aktinin asgari objektif unsurları arasındadır. Taşınmaz satış vaadi sözleşmesi açısından bakılırsa, semen; satışı vaat olunan taşınmazın bedeli, vaat alacaklısının da karşı edimidir. Borçlar Kanununun 217. maddesinin yaptığı gönderme nedeniyle aynı yasanın satım ve trampa sözleşmelerinde uygulanacak 182. maddesinde “satım bir akittir ki onunla satıcı, satılan malı alıcının iltizam ettiği semen mukabilinde…”denmek suretiyle satış bedelinin satım akitlerinde sözleşmenin temel unsurlarından olduğu ifade edilmiştir....

          Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre, davacı ile Karayolları Bölge Müdürlüğü arasındaki sözleşmenin davacının işin devamı süresince gerekli elemanı iş başında bulundurmadığı ve işin ihalede belirtilen süre içinde yürümediği ve zamanında bitirilemediği gerekçesiyle feshedildiği, bu fesihte davalının kusuru bulunmadığı, hazır beton bedelinin eksik ödenmesi nedeniyle davalı tarafın 4.672.697.059.-TL. alacağı kaldığı gerekçesiyle teminat çekinin iptaline, maddi ve manevi tazminat talebinin reddine, karşı davanın kabulü ile 4.672.697.059.-TL.nin tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, Karayolları 3. Bölge Müdürlüğü Aksaray 38. Şube Şefliği'nin sahasında bulunan sundurma yapılması işini ihale ile üstlenmiştir. Bu işin yapımında kullanılan malzemeyi davalıdan almıştır. Karayolları Genel Müdürlüğü raporunda alınan betonun istenilen kalitenin ve mukavemet değerlerinin altında kaldığı belirtilmiştir....

            A.Ş’den satın aldığını, motor arıza lambasının sürekli yanması nedeniyle defalarca servise başvurduğunu, ateşleme ve buji sisteminde arıza ve silindirde tekleme tespit edildiğini, aracın birçok parçasının değiştirildiğini, ancak arızanın hala giderilemediğini ileri sürerek, aracın ayıpsız yeni misli ile değiştirilmesini, bu mümkün olmazsa araç bedeli olan 25.262,86-YTL’nin satım tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini ve aracın kullanılamadığı dönemlere ilişkin olarak 1.000,00-YTL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiş, 06.11.2008 tarihli celsede, araç bedelinin ödetilmesini talep etmiştir. Davalılar, davanın zamanaşımına uğradığını, araçtaki arızaların kirli ve kalitesiz yakıt kullanımından kaynaklandığını, araçta ayıp bulunmadığını, araç değişikliği yada bedel iadesi isteminin şartlarının oluşmadığını savunarak davanın reddini dilemişlerdir....

              Mahkemece; sözleşmeye konu taşınmazın satışından vazgeçilmesinde davacının bir kusurunun olmadığından bahisle, davanın kabulü ile 5.749,79 TL bedelin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalılar vekilleri tarafından süresinde temyiz edilmiştir. 1-) Davalı ... vekilinin temyiz itirazları bakımından; Davalı taşınmaz maliki, davacı ile diğer davalılar (emlakçı) arasında yapılan 24.08.2009 tarihli "Gayrimenkul Alım-Satım Sözleşmesi" başlıklı sözleşmede; taraf olarak yer almamıştır. Taraf olmadığı bir sözleşmenin feshi nedeniyle, oluşan zarardan davalının mülk sahibi olması nedeniyle sorumlu tutulmuş olması doğru görülmemiştir....

                Tüketici Mahkemesi ve ... 6. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, taşınmaz inşasının ayıplı ifası nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesince, taşınmaz satım sözleşmesinin adi yazılı şekilde yapıldığı ve genel mahkemelerin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, uyuşmazlığın 4077 Sayılı Yasa Kapsamında kaldığını belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur....

                  Açılan davada davacı taraf, gizli ayıp nedeniyle sözleşmeden döndüğünü belirterek 3 adet asansör için ödenen iş bedelinin tahsilini talep etmiştir. Mahkemece eserin gizli ayıplı imal edildiği belirtilerek 389.053,28 TL'nin davalıdan tahsili ile davacı ...ne ödenmesine, diğer davacının aktif husumet yokluğundan davanın reddine karar vermiştir. Mahkemece alınan bilirkişi raporu ve ek raporda asansörlerin gizli ayıplı olduğu belirtilmiş ise de ayıbın neden kaynaklandığı ve ne suretle gizli ayıplı olarak nitelendirildiği açıkça ve ayrıntılı olarak belirtilmediği gibi, asansörlerdeki ayıpların neler olduğu ve her bir asansör bakımından ayıbın giderilip giderilemeyeceği, ayıbın giderilmesi halinde bedelinin ne olduğu, her bir asansör bakımından davacının asansörleri kabule zorlanamayacağı derecede ayıplı olup olmadığı hususlarında herhangi bir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu