Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

, direkt olarak daha önceden bağlantı kurduğu apartmana teslim ettiğini, havaların soğuması üzerine apartmanlardan şikayetler geldiğini, sorunun davalıya iletildiğini, ancak davalının kayıtsız kaldığını, hatta ihtiyati haciz kararı alarak takip başlattığını belirterek sözleşmenin feshine, müvekkiline 620 ton kömürün teslim edilmediğinin tespitine, 130 ton ayıplı kömürün davalıya iadesine,davalının kusurlu hareketi sonucu müvekkilinin uğradığı zararın tazminine, takip nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında geçerli taşınmaz satım sözleşmesi bulunmakta olup, uyuşmazlık ve hüküm; satım sözleşmesi nedeniyle fazla ödendiği bildirilen satış bedelinin iadesi istemine ilişkindir. Davanın açıklanan bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Ne var ki dosya, Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin görevsizlik ilamı ile Dairemize gönderilmiş olduğundan, 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Yasanın 21. maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60/3 maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesine, 17.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Sulh Hukuk Mahkemesi 2020/19 değişik iş dosyasında yapılan tespitinde aynırestorantda yapıldığı, davacı tarafça da taraflar arasında başkaca sözleşme olduğuna ilişkin herhangi bir belge dosyaya sunulmadığından, davalı tarafça sunulan 26.04.2018 tarihli sözleşmeye istinaden işin yapıldığı kanaatine varılarak, davacının sözleşmenin tarafı olmadığı, sözleşmede taraf olmayan davacının sözleşmeden dönme ile ayıplı malın satım bedelinin tahsilini talep etme konusunda aktif husumet ehliyeti (davacı sıfatı) bulunmadığı, sözleşmelerin, sözleşmenin tarafları arasında hak ve borç doğuracağından sözleşmenin tarafı olmayandavacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığı...'' gerekçeleri ile davada ve sözleşmede muhatap olarak kabul etmedikleri davacının aktif husumet yokluğu nedeniyle toplanan delillerin değerlendirilmesinin tespiti neticesinde dava şartı yokluğu sebebiyle usul ve yasaya uygun yerinde karar verildiğinin, sözleşme akdinin, sözleşme edimlerinde muhatap olmayan davacının davada aktif taraf...

        Asliye Ticaret Mahkemesinin 07/05/2019 tarih, 2016/531 Esas, 2019/760 sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili tarafından davalıdan Polmek 350 Poliüretan makinesinin 26/12/2013 tarihinde 71.980 Euro bedelle satın alındığını, makinenin 1,5 yıl verimli çalışmasından sonra döküm kafasındaki arıza nedeniyle 2015 yılından itibaren hatalı üretim yaptığını, davalı firma görevlileri tarafından makinedeki arızaların giderilmeye çalışıldığını ancak üretimden kaynaklanan gizli ayıpların giderilemediğini, müvekkilin nama ifa kapsamında makinadaki ayıplı pompaları değiştirdiğini sonuç alınamadığını, bu nedenle müvekkilinin seçimlik hakkını ayıplı olan makinaya ilişkin satım sözleşmesinden dönme şeklinde kullandığını belirterek, (71.980 Euro X 3,20=) 230.336,00 TL satım bedeli ile nama ifa için yapılan harcamalarla ilgili 2 adet fatura bedeli olan (8.650,44+9326,72=) 18.977,16-TL olmak üzere toplam 249.313,00...

          Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, taraflar arasındaki satım sözleşmesi nedeniyle verilen teminat mektubu bedelinin bir kısmının haksız yere paraya çevrildiğinden bahisle bedelin iadesi talebine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 2. 6098 sayılı Kanun'un 207 ve devamı maddeleri, 227 nci maddesi. 3. Değerlendirme 1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2....

            Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, taraflar arasındaki satım sözleşmesi nedeniyle verilen teminat mektubu bedelinin bir kısmının haksız yere paraya çevrildiğinden bahisle bedelin iadesi talebine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 2. 6098 sayılı Kanun'un 207 ve devamı maddeleri, 227 nci maddesi. 3. Değerlendirme 1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2....

              Sayılı kararı ile "Davacı, dava ile taraflar arasındaki sözleşmeyi feshettiğini belirterek ödediği bedelin iadesini, sözleşmenin 7.2 maddesinde öngörülen cezai şartı, masraf ve zararının tazminini talep etmiştir. Sözleşmenin konusu kumaş üretimine ilişkin olup davacı tarafça tek taraflı feshedilmiş ve ödenen bedelin iadesi talep edilmiş olmakla fesih geçmişe etkili istendiğinden sözleşmenin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tasfiyesi gerekir. Bu durumda davacı iş sahibi verdiklerini sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri isteyebilir ancak istenen cezai şart ifaya ekli ceza koşulu olduğundan ve sözleşmede de aksi öngörülmediğinden sözleşmenin geçmişe etkili feshi halinde istenemez. Sözleşmenin feshi nedeniyle uğranıldığı belirtilen zararın tazmini ise sözleşmenin haklı nedenle feshedilmiş olması ve diğer koşulların da varlığı halinde talep edilebilir....

                Mahkemece, aracın harici satım sözleşmesiyle teslim edilmesi nedeniyle satım bedelinin de aynı anda alındığının kabulünün gerektiği, aksini iddia eden davalının iddiasını ispatlayamadığı, davacının araca yaptığını iddia ettiği masrafları belgeleyemediği gerekçeleriyle davacının ödediği 3.800,00 TL satım bedelinin ödenmesi için davalıya gönderdiği ihtarnamenin tebliğ tarihinden sonra 3 günün sonu olan 14.09.2009 tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsili yönünde hüküm tesisi cihetine gidilmiş; mahkeme hükmü davalı tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delilerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak trafik siciline kayıtlı araçların mülkiyetinin devrini öngören her türlü sözleşmelerin geçerliliği 2918 sayılı kanunun 20/d maddesi uyarınca resmi şekilde yapılmalarına bağlıdır....

                  nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 5. maddesi uyarınca 818 Sayılı Borçlar Kanunu’ndaki sürelerin uygulanması gerektiği, taraflar arasındaki sözleşmenin 20/05/2010 tarihinde yapıldığı, davacı tarafından malın ayıplı olması sebebiyle noter ihtarının 11/06/2010 tarihinde çekildiği, davacının geri isteme hakkını öğrendiği ihtar tarihinden itibaren 11/06/2011 tarihinde zamanaşımı süresinin dolduğu, davalı taraf süresinde zamanaşımı itirazında bulunduğundan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava taraflar arasında düzenlenen harici araç satım sözleşmesinden doğan menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. T.B.K.’nun 146. maddesi uyarınca kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça her alacak 10 yıllık zamanaşımına tabidir....

                    HUKUKİ NİTELENDİRME ve GEREKÇE:Dava, taraflar arasında ticari alım satıma konu camların teslim edilmediği iddiasından kaynaklanan, davacı tarafça davalıya ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Tarafların tacir olup, uyuşmazlığın ise ticari nitelikteki satım sözleşmesinden kaynaklanması nedeniyle olaya -----uygulanması gerekmektedir. ---------- dair hükümlerinin esasen tacirler arasında yapılan satım sözleşmelerine de uygulanması benimsenmiştir. Bununla birlikte satım sözleşmesinde malın ayıplı olması halinde özel hükümler öngörülmüştür ---- Sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan -----madddesinde sözleşmenin kurulması üst başlığı altında, sözleşmenin, tarafların iradelerini karşılıklı ve birbirine uygun olarak açıklamalarıyla kurulacağı düzenlenmiştir. ---maddede tarafların bir sözleşmenin içeriğini kanunda öngörülen sınırlar içinde özgürce belirleyebileceklerine yer verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu