Hükmüne uyulan 22/10/2015 tarih 2015/8993 - 2015/13427 sayılı bozma ilamında "Davacının davalıdan talep edebileceği alacak miktarı, davacının davalıya makine satışı nedeniyle ödediği miktar olması gerekirken, mahkemece bu husus gözetilmeden, davacının kendi kusuruyla sebep olduğu zarar miktarını da kapsayacak şekilde alacağın tahsiline karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, kabul şekline göre de, davacının dava dışı 3. kişiye ödediği ayıplı mal bedelinin tahsiline karar verildiğine göre, birlikte ifa kuralı gereğince ayıplı malın davalıya iadesi konusunda da bir karar verilmesi gerekirken, bu konuda olumlu olumsuz bir karar verilmemiş olması da bozmayı gerektirmiştir." denilmiştir....
Davalı vekili; dava konusu aracı davacının çok daha yüksek bir bedelle sattığını bu nedenle davacı yanın ayıplı olduğunu iddia ettiği aracı 3. kişiye satarken herhangi bir zarara uğramadığını, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı ve eksik olduğunu, bilirkişi raporunda davaya konu aracın ayıplı olduğundan bahisle rayiç fiyatın altında satıldığı saptanmışsa da yapılan değer kaybı tespitinin Yargıtay içtihatları uyarınca benimsenen nispi metod yöntemine uygun olmadığını, olay tarihi dikkate alındığında 4077 sayılı Kanunun uygulanması gerektiğini ve kanunun 4 üncü maddesi gereğince satıcı ve ithalatçının müteselsilen sorumlu olduğunu belirterek, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davalılar tarafından üretilen ve satışı yapılan aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak davaya konu aracın iadesi ile bedelinin tahsili istemine ilişkindir. 2....
Davacı, kendisine teslim edilen televizyonun ayıplı olduğunu 30 günlük yasal süre içerisinde yetkili servise bildirmiştir. Davacı, üretim ayıplı ürün tesliminden dolayı 4077 sayılı Yasanın 4. maddesinde belirtilen seçimlik hakları kullanmakta serbesttir. Ve bu hakkını mahkeme aracılığıyla sözleşmeden dönerek bedel iadesi şeklinde kullanmıştır. O halde mahkemece, davacının ayıplı televizyonun iadesi ile ödediği bedelin tahsili isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucunda yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 06.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı,davalı BSH Aletleri Sanayi ve Ticaret A.Ş'nin bayisi olan davalı ...den 26.04.2006 tarihinde buzdolabı satın aldığını, ek ... süresi ile garantisinin 2013 tarihine uzatıldığını, buzdolabının arızalanması nedeniyle parça değiştirilmesine rağmen sorunun giderilemediğini ileri sürerek buzdolabının iadesi ile ödediği bedelin tahsili istemi ile eldeki davayı açmış, davalılar ise ayıp olmadığını, bedelin iadesi şartlarının oluşmadığını savunmuşlardır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 4. maddesi hükmü gereğince tüketici satın aldığı malın ayıplı olduğunun anlaşılması halinde satıcıdan, verdiği bedelin iadesini, ayıp nispetinde bedelin tenzilini, ayıbın giderilmesi için gerekli onarımın yapılmasını, son olarak da ayıplı malın yenisi ile değiştirilmesini isteyebilir....
Mahkemece dava konusu olayın niteliğine uygun, konusunda uzman bilirkişiden alınan, hüküm kurmaya, taraf ve istinaf denetimine elverişli bilirkişi raporuna göre; dava konusu mobilyaların bir kısım parçalarının ayıplı olduğu, 6502 Sayılı Kanun'un 10/1 maddesi gereğince, varlığı bilirkişi raporuyla da sübut bulan ayıp, malın teslim tarihinden itibaren altı ay içerisinde ortaya çıkmış olmakla, teslim tarihinde de varlığının, dolayısıyla malın imalattan kaynaklı ayıplı olduğunun kabulünün gerektiği, aksinin de davalı tarafından ispat edilemediği, koltuk takımının takım bütünlüğü oluşturduğu ve yalnızca ayıplı parçaların iadesi halinde takım bütünlüğünün bozulacağı, davacının 6502 Sayılı Kanun'un 11. maddesi gereğince sözleşmeden dönme ve bedel iadesi seçimlik hakkını kullanabileceği anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece, bilirkişi raporuna dayalı olarak davanın kabulüne dair verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda, internet portalında ya da reklam ve ilanlarında yer alan özelliklerinden bir veya birden fazlasını taşımayan; satıcı tarafından bildirilen veya teknik düzenlemesinde tespit edilen niteliğe aykırı olan; muadili olan malların kullanım amacını karşılamayan, tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar da ayıplı olarak kabul edilir". 6502 sayılı Kanun'un 10. maddesine göre; "Teslim tarihinden itibaren altı ay içinde ortaya çıkan ayıpların, teslim tarihinde var olduğu kabul edilir. Bu durumda malın ayıplı olmadığının ispatı satıcıya aittir....
Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda, internet portalında ya da reklam ve ilanlarında yer alan özelliklerinden bir veya birden fazlasını taşımayan; satıcı tarafından bildirilen veya teknik düzenlemesinde tespit edilen niteliğe aykırı olan; muadili olan malların kullanım amacını karşılamayan, tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar da ayıplı olarak kabul edilir". 6502 sayılı Kanun'un 10. maddesine göre; "Teslim tarihinden itibaren altı ay içinde ortaya çıkan ayıpların, teslim tarihinde var olduğu kabul edilir. Bu durumda malın ayıplı olmadığının ispatı satıcıya aittir....
Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda, internet portalında ya da reklam ve ilanlarında yer alan özelliklerinden bir veya birden fazlasını taşımayan; satıcı tarafından bildirilen veya teknik düzenlemesinde tespit edilen niteliğe aykırı olan; muadili olan malların kullanım amacını karşılamayan, tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar da ayıplı olarak kabul edilir". 6502 sayılı Kanun'un 10. maddesine göre; "Teslim tarihinden itibaren altı ay içinde ortaya çıkan ayıpların, teslim tarihinde var olduğu kabul edilir. Bu durumda malın ayıplı olmadığının ispatı satıcıya aittir....
olduğu ve faturalar konusu sacların davalı tarafa iadesi halinde toplam -------- fatura bedelinin cari hesaptan düşülmesine ilişkin davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
KARAR Davacı, davalı .....’den 16/11/2011 tarihinde aldığı dikiş makinesinin ilk günden itibaren sürekli olarak arızalandığını, her seferinde onarılarak teslim edildiğinin belirtilmesine rağmen arızanın giderilmediğini, dikiş makinesinin serviste olduğunu, maldan yararlanamamanın süreklilik arz ettiğini, yasada yer alan koşulların oluştuğunu ileri sürerek dikiş makinesi bedeli olan 16.200,00 TL’nin hakkın doğum tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı ....'nin davaya karşı cevap dilekçesi vermemiş, diğer davalı ..... davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ayıplı mal nednei ile bedel iadesi istemine ilişkindir. Davacı, malın bir çok kez tamire gönderilmesine rağmen arızanın giderilmediğini ileri sürmüş, davalı ... ise kullanıcı hatası olduğunu savunmuştur....