konusu ürünlerin imalattan kaynaklı ayıplı olduğu, üründeki ayıpların kullanıcı kullanım hatasından kaynaklanmadığı, ürünlerin ayıpsız aslına uygun şekilde tamir edilemediği anlaşılmış olup tüketici aldığı ürünü ayıplı olarak kullanmaya zorlanamaz, dava konusu koltuk takımının 6502 sayılı yasanın 8. maddesi kapsamında ayıplı olduğu, üründe oluşan kusurun kullanıcı hatasından kaynaklanmadığı ve tüketicinin üründen beklediği faydaları tamamen azaltan nitelikte imalat hatasından kaynaklı ayıplı ürün olduğu anlaşılmış olup 6502 sayılı yasanın 11....
Taraflar arasındaki ayıplı malın ayıpsız misli ile değişimi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı ... (... Auto) vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... Auto vekili tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü: Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir. Dava, satış konusu ayıplı malın ayıpsız misli ile değişimi istemine ilişkindir....
Anılan Kanun'un 4/3. maddesinde, imalatçı/üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı... ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur... Ayıplı malın neden olduğu zarardan dolayı birden fazla kimse sorumlu olduğu takdirde bunlar müteselsilen sorumludurlar" denilerek, ayıplı malda sadece satıcının değil, ayıplı malı imal edenin de tüketiciye karşı zarardan müteselsilen sorumlu olduğu kabul edilmiştir. Davaya konu somut olayda; davacıya sigortalı konutun 21.04.2011 tarihinde ... Yapı Koop. adına tescilinin yapıldığı ve 01.08.2013 tarihinde, tüketici konumunda olan davacı sigortalısına dava dışı 3. kişi tarafından satıldığı tapu kaydından anlaşılmaktadır. Davacı yan, sigortalı tarafından satın alınan konutun su tesisatının ayıplı yapımı nedeniyle dahili su hasarı oluştuğu ve davalı ...'...
bu dava ile talep edilen alacak kalemlerinin dava konusu malın satımı ile ilgili olmadığını, itiraz ettiklerini, talebe konu alacak kalemlerinin fahiş olduğunu talep edilemeyeceğini, dava konusunun ayıplı olup ayıplı maldan satıcı davacının sorumlu olduğunu, müvekkilinin TBK 220 maddesi uyarınca sözleşmeden dönme hakkının bulunduğunu, müvekkiline satılmış olan malın ayıplı olması nedeniyle oluşan zararın tazminine ilişkin hakları saklı tuttuklarını, malın ayıplı olmasına rağmen dava açmakta kötü niyetli davranan davacı olup HMK 329 maddesinin uygulaması talebinin yerinde olmadığını, müvekkili kötü niyetli olmadığından disiplin para cezasının uygulanmasının mümkün olmadığını ileri sürerek, davanın öncelikle yetki yönünden ve esas yönünden reddine karar verilmesini savunmuştur....
Davacı taraf aracın ayıplı olduğunu, birkaç kez servise götürüldüğü halde aracın ayıplı durumunun giderilemediğini iddia etmekte, davalılar ise davacının onarım hakkını kullandığını ve aracın onarılarak davacının kullanımında olduğunu savunmaktadır. Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmışsa da bilirkişi raporunda aracın mevcut durumda ayıplı olup olmadığı hususunda kesin bir görüş bildirilmemiştir. Bu durumda mahkemece uzman bilirkişi vasıtasıyla dava konusu araç test edilmek suretiyle araç üzerinde inceleme yapılarak ayıplı olup olmadığı ve varsa ayıp durumunun devam edip etmediğinin belirlenmesi ve net bir görüşü ihtiva eden rapor alınarak deliller hep birlikte değerlendirilip varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir....
Satıcı, satılanı ayıplı olarak devretmekte ağır kusurlu ise, iki yıllık zamanaşımı süresinden yararlanamaz." Konuyla ilgili Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 8, 9, 10, 11 ve 12'inci maddelerine göre; Ayıplı mal MADDE 8-(1) Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır....
Dava, malın ayıplı olmasından kaynaklı ücret iadesi talebine ilişkindir. Dosya kapsamında toplanan deliller, somut olayın özelliklerine uygun bilirkişi raporu, ilk derece mahkemesinin olay nitelendirilmesi ve gerekçesi nazara alındığında, davaya konu satılan ürünlerin ayıplı olduğunun usulüne uygun bilirkişi raporu ile tespit edildiği, davacının talebinin ayıplı ürünün davalıya teslimi ile bedel iadesi talebine ilişkin olduğu, THK'nun 11/3....
AKDIN FESHITAZMINATAYIP IHBARIBORÇLAR KANUNU (818) Madde 298 "İçtihat Metni"Taraflar arasındaki "aktin feshi ve tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul Asliye 8.Ticaret Mahkemesince davanın reddine dair verilen 20.4.1999 gün ve 1997/954 E- 1999/445 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 24.1.2000 gün ve 1999/7022-2000/316 sayılı ilamı ile; (...Davacı vekili, davalıya 15/11/1996 tarihinde teslim edilmek üzere 60.000 adet tişört siparişi verdiklerini ancak, teslimatın süresinde yapılmadığı gibi teslim olunan malın 7.164 adedinin ayıplı olduğunun ekspertiz aracılığıyla tesbit edildiğini, ayıplı malın satılamaması nedeniyle kar mahrumiyetine uğradıklarını, malın kendilerine geç teslim olunması nedeniyle üçüncü kişi olan Q firmasına reklamasyon ödediklerini iddia ederek akdin feshi ile 130.930 DM zararının tahsilini, malların iddiasının kabul olunmaması halinde ise 62.872 DM'nin tahsiline karar...
Davalı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişkide davacı tarafından bir kısım malın teslim edilmediğini, teslim edilen malın bir bölümünün de ayıplı olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, usulüne uygun tutulan, birbirini teyit eden taraf defterlerinde davacının davalıdan 14.890,70 TL bakiye fatura alacağının bulunduğunun tespit edilmesine, davalının TTK’nun 25/3.maddesi gereği süresinde ayıp ihbarında bulunmaması nedeniyle malı ayıplı hali ile kabul etmiş sayılacağından ödediği bedeli geri isteyemeyecek olmasına, davalının geç teslim edildiğini savunduğu malın teslim tarihi belli olduğu halde sözleşmenin feshine dair iradesini davacıya bildirmemesine, davacının ödemezlik def’inin şartlarının oluşmamasına, toplanan delillerle göre, davanın kısmen kabulüne, 14.890,70 TL’nin dava tarihinden işleyecek değişen oranda yasal faiz ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....
CEVAP : Davalı vekili; davacının seçimlik hakkını TL üzerinden yaptığını ve bu seçiminden dönemeyeceğini, malın kurulumunun davalıya ait olup davacının kurulum bedeli talebinde bulunamayacağını, davacının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığını, dava dilekçesi eki 18/08/2017 tarihli servis formuna göre cihazdaki arızanın davacıdan kaynaklı olduğunu, davacının cihazın onarılmasına izin vermediğini, davacının ... kökenli ithalatçı firmanın ...’ye teknisyen göndererek cihazı onarmasına da izin vermediğini, bu nedenle davaya konu malın ayıplı olup olmadığının taraflarınca bilinmemekte olduğunu, TBK'nun davacıya bu koşullar altında sözleşmeden dönme hakkı tanımadığını, madde 227 gereği malın çalışamaz olup olmadığı taraflarınca bilinmemekle beraber çalışmadığının tespiti halinde malın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verilmesinin adil olduğunu, madde 229 gereği de davacının davasının kabulü halinde bu maldan elde ettiği yararın bedelden indirilmesi gerektiğini...