Malın gizli ayıplı olduğu bilirkişi raporu ile sabit olup, bu durumda ayıplı malın ve fatura konusu malın bedelinin faizsiz olarak iadesi istenebilir. Ancak mal iade edildiği tarihten itibaren malın bedeli ödenmediği takdirde faiz isteminde bulunulabilir. Alıcı bu dönem içinde malı kullanmakta, satıcı ise mal satış bedelini elinde tutmakla semen bedelinin tenzili ve işlemiş faiz talep edilemez. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, fatura bedeli olan 17.000 TL alacağa ilişkin itirazın iptaline, malın iade tarihinden itibaren işleyecek faize ilişkin hüküm kurulmasından ibaret olup, mahkemece yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Somut olayda davacı, davalı şirketten satın aldığı soğutucu sisteminin ayıplı olduğunu ileri sürerek bedel iadesine isteminde bulunmuş, davalı ise ürünün ayıplı olmadığını servisin soğutucu sisteminin onarmasını bizzat davacının engellediğini savunmuş, mahkemece bilirkişi raporu hükme esas alınarak davacının sözleşmeden dönerek bedel iadesi isteminin reddine, satış bedelinden 3.000,00 TL indirim yapılmasına karar verilmiş, karara karşı taraf vekillerince istinaf talebinde bulunulmuştur. Taraflar arasında malın satışı hususlarında ihtilaf bulunmamaktadır. İhtilaf, malın ayıplı olup olmadığı, bedel iadesi koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarındadır. 6502 sayılı Yasanın 11/1. maddesinde, malın ayıplı olması durumunda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir....
araçların neredeyse--- normal bakımlarla faal durumda olması gerektiği, dava konusu araçların hiç birinde üretimden kaynaklı bir ayıp bulunmadığı, davacının kazanç kaybı iddiasını doğrulayacak bir durumda olmadığı, akü patlaması iddia edilen husus tamamen kullanıcı kaynaklı bir durum olup, davacı iddiası gibi akünün sıcakta kalması bir sebepten kaynaklı olmadığı, klima sistemlerindeki hatanın gerekli bakım ve özeni göstermeme kaynaklı olduğu, egzoz sistemi ve ön takım arızasının ön takımlarda aksın çalışması sebebi ile oluşan ses kullanıcılar tarafından arıza olarak nitelendirilmesi hata olduğu, araçların çalışmasına ve güvenliğine engel teşkil etmediği, ---- sistem olması sebebi ile kullancı tarafından yapılması gereken ve kullanım kitapçığında belirtilen bakımların düzenli yapılmaması sebebi ile sorun yaratacağı, arıza olarak ileri sürülen hususların kod sistemi sebebi ile aslında arıza olmayıp rutin değişim işlemleri olduğu, dilekçede açıklanan tüm nedenlerle dava konusu davalı şirketin...
Ticaretten 2012 model sıfır km ... satın aldığını, satın aldıktan kısa bir süre sonra arıza vermeye başladığını, bir çok defa çeşitli sebeplerle arızalanan traktörün yapılan tamiratlar nedeniyle tahribe uğradığını, zarar gören kısımlarının sprey boya ile kapatılmaya çalışılması neticesi renk orjinalliğinin bozulduğunu, maldan yararlanamamanın sürekli hale geldiğini, aracın gizli ayıplı olduğunu ileri sürerek; ayıplı mal bedeli olarak fazlaya dair haklarını saklı tutarak 10.000TL'nin iade tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, bedel iade talebinin kabul görmediği takdirde, traktörün ayıpsız benzeri ile değiştirilmesine karar verilmesini istemiş; yargılama devam ederken 25/03/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile traktörün iadesi ile fatura bedeli olan 74.500TL'nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar; davanın reddini dilemişlerdir....
Ticaretten 2012 model sıfır km traktör satın aldığını, satın aldıktan kısa bir süre sonra arıza vermeye başladığını, bir çok defa çeşitli sebeplerle arızalanan traktörün yapılan tamiratlar nedeniyle tahribe uğradığını, zarar gören kısımlarının sprey boya ile kapatılmaya çalışılması neticesi renk orjinalliğinin bozulduğunu, maldan yararlanamamanın sürekli hale geldiğini, aracın gizli ayıplı olduğunu ileri sürerek; ayıplı mal bedeli olarak fazlaya dair haklarını saklı tutarak 10.000TL'nin iade tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, bedel iade talebinin kabul görmediği takdirde, traktörün ayıpsız benzeri ile değiştirilmesine karar verilmesini istemiş; yargılama devam ederken 25/03/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile traktörün iadesi ile fatura bedeli olan 74.500TL'nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar; davanın reddini dilemişlerdir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/03/2019 NUMARASI : 2016/975 ESAS - 2019/445 KARAR DAVA KONUSU : AYIPLI MALIN YENİSİ İLE DEĞİŞTİRİLMESİ VEYA BEDEL İADESİ KARAR : Serik 2....
Uyuşmazlık, satılan malın ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın mahiyeti (gizli ayıp/açık ayıp, imalattan kaynaklı ayıp/kullanıcı hatasından kaynaklanan ayıp) , davacının iş bu satım konusu üründen dolayı satım bedelinin iadesi talebinin haklı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. Satın alma tarihinde yürürlükte olan 6102 sayılı TTK'nun 23/1-c maddesine göre; "malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde malı incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür....
Davacı, eldeki dava ile davalıdan satın aldığı aracın ayıplı olması ve servis tarafından da arızanın giderilememesi nedeniyle satış bedelinin iadesini ve zararlarının tazminini istemiş, davalılar ise davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, her ne kadar aracın bu haliyle imalattan kaynaklı arızalı olduğu anlaşılmakta ise de basit bir yazılım güncellemesiyle giderilebilecek bir arıza türü olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
kaynaklı borç ya da alacağın varlığı konusunda herhangi bir talepte de bulunmadığını, Yerel Mahkeme gerekçeli kararında, davanın temelinin Genel Kredi sözleşmesinden kaynaklandığını belirttiğini, bu hususu gözardı ettiğini ve yine tapunun takyidatlardan ari olarak müvekkiline teslim edilmemesi halinde sözleşmeden dönerek bedel iadesi taleplerini görmediğini, talep konusunun sanki sadece ipoteğin ve haczin kaldırılması gibi değerlendirildiğini, müvekkilin genel kredi sözleşmesinin tarafı olmadığını, tüketicinin davalı inşaat şirketine karşı sözleşmeden dönme hakkı ve bedel iadesi talebinde de bulunduğu hususunun nazara alınmadığını, Halbuki davacı ile davalı Emay arasında edimler sona ermemiş olup, tapunun üzerindeki haciz ve ipoteklerin kaldırılamaması halinde sözleşmeden dönerek bedel iadesi talebi de bulunduğunu Ticaret Mahkemelerinin görevli olmadığını, dava bakımından davanın temelinin genel kredi sözleşmesinden kaynaklanmadığını, aksine dava konusunun 6502 sayılı kanun kapsamında...
Davacı bu hakkını, sözleşmeden dönme, ödediği bedelin iadesi şeklinde kullandığından ve dava konusu mobilyaların ayıplı olduğu anlaşılmakla, ayıplı malın iadesi ile satış bedelinin tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle kararın davacı yararına BOZULMASINA, 7.3.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....