Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmeliğin 14. maddesinde de “tüketicinin onarım hakkını kullanmasına rağmen malın tüketiciye teslim edildiği tarihten itibaren, belirlenen ... süresi içerisinde kalmak kaydıyla bir yıl içerisinde; aynı arızanın ikiden fazla tekrarlanması veya farklı arızaların dörtten fazla meydana gelmesi veya belirlenen ... süresi içerisinde farklı arızaların toplamının 6’dan fazla olması unsurlarının yanı sıra bu arızaların maldan yararlanamamayı sürekli kılması ve tamir için gereken azami sürenin aşılması durumunda tüketicinin bedel iadesi talep edebileceği” hükmü mevcuttur.Dosya kapsamında mevcut servis belgeleri incelendiğinde; davaya konu aracın 29.7.2008, 16.10.2008, 20.12.2008, 3.2.2009, 28.4.2009, 12.5.2009, 28.9.2009, 15.10.2009 ve 21.10.2009 tarihlerinde çeşitli arızalar nedeniyle servise girdiği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı maldan kaynaklı davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 1.248.00 TL. kalan harcın ..... A.Ş'den alınmasına ve yine aşağıda dökümü yazılı 1.645.60 TL harcın ..... A.Ş'den alınmasına, 3.2.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu seçimlik haklar kural olarak bedel iadesi ve misli ile değişim talepleridir. Dava konusu eşya mobilya olup her zaman göz önünde bulunan ve estetik amaçlı olarak kullanılması hedeflenen bir mal olması nedeni ile tüketicinin ayıplı eşyanın görüntüsüne katlanmasının beklenemeyeceği ve davacının kanundan kaynaklı seçimlik haklarını ve bedel iadesi istemini satıcıya karşı kullanabileceği kanaatine varılmış olup, tespit edilen olgulara göre ilk derece mahkemesince verilen kararda yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, mevcut delillere göre verilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmamakla davalı tarafın istinaf isteminin Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1- b(1) maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalı tarafın istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu53/1- b(1) maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 350,08.-TL....
Davacının faturada gösterilen bedelden fazla olarak ödediği miktar ise kullandığı kredinin faiz ve masrafları olup Kredi maliyet giderinin araç bedeline dahil olduğu söylenemez. 4077 sayılı kanunun 4. maddesinin 2. cümlesinde belirtilen “ bedel iadesi” sözü ile satıma konu malın satış bedeli ifade edilmiştir. Öyle olunca satış bedeli olan 1.497,42 YTL’nin tahsiline karar verilmesi gerekirken mahkemece aksi düşüncelerle yazılı şeklide hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ:1.bent gereği davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2.bent gereği kararın davalı yararına BOZULMASINA, 29.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sayılı kararı) Buna göre 6502 sayılı TKHK'nın yukarıya alınan maddeleri kapsamında; denetime ve hüküm kurmaya elverişli uzman bilirkişi raporu ile dava konusu aracın üretimden kaynaklı ayıplı mal niteliğinde olduğu ve gizli ayıbın imalattan kaynaklandığı, değişim talebi yerine getirilmeyen davacının ayıplı malı kabul etmeye ve kullanmaya zorlanamayacağı ve üründen beklenen faydayı sağlamasının da mümkün olmadığı, bu nedenle, davacı tüketicinin seçimlik haklarını kullanabileceği ve ayıplı aracın ayıpsız misli ile değişimini satıcı ve üretici olarak ayıplı maldan birlikte sorumlu olan davalılardan isteyebileceği anlaşılmış olduğundan ilk derece mahkemesince de aracın gizli ayıplı olduğu kabul edilmişken davacının kullanmış olduğu seçimlik hak yönünde hüküm tesisi gerekirken davacının seçimlik hakkını sözleşmeden dönme ve bedel iadesi olarak kabul edilerek buna karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur....
Davacı, kendisine teslim edilen televizyonun ayıplı olduğunu 30 günlük yasal süre içerisinde yetkili servise bildirmiştir. Davacı, üretim ayıplı ürün tesliminden dolayı 4077 sayılı Yasanın 4. maddesinde belirtilen seçimlik hakları kullanmakta serbesttir. Ve bu hakkını mahkeme aracılığıyla sözleşmeden dönerek bedel iadesi şeklinde kullanmıştır. O halde mahkemece, davacının ayıplı televizyonun iadesi ile ödediği bedelin tahsili isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucunda yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 06.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
KARAR Davacılar, mirasbırakanları...tarafından engelli aracı olması dolayısıyla ÖTV vergisinden muaf olarak davalıdan satın alınmış olan... model otomobilin yağ yakma problemi olduğunu ve bu nedenle de gizli ayıplı bulunduğunu ileri sürerek, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini veya sözleşmeden dönülerek bedel iadesine karar verilmesini dilemişlerdir. Davalı aracın ayıplı olmadığını ayrıca davacı yanın seçimlik hakkını onarımdan yana kullanmış olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Davacı taraf bu sebeple talebini ıslah etmiş, bedel iadesi istemiştir. İnfaz açısından en kolay seçenek de budur. Mahkememizce bu talep uygun görülmüştür. Satış bedeli konusunda uyuşmazlık çıkmışsa da faturanın yabancı para esasına göre ve ödeme günündeki kura göre düzenlendiği dikkate alınarak bu bedel üzerinden hüküm kurulmuştur. Bir taraf maldan diğer taraf paradan yararlandığına göre bu bedele faiz uygulanması veya kullanım/eskime bedeli tenzil edilmesi doğru olmaz. Davacı taraf mali teslim ettiğinde parasını iade almalı, mal tesliminden sonra bedel iade edilinceye kadar faiz işlemelidir. Keza davalı taraf malı almamakta direndiği takdirde temerrüt tarihinden itibaren faiz ödemelidir....
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; dava konusu araçta 2017 haziran ayında meydana gelen boya atmalarının üretimden kaynaklı olup olmadığı, buna göre aracın gizli ayıplı olup olmadığı, davacının seçimlik haklarından sözleşmeden dönme veya bedel iadesini istemekte haklı olup olmadığı,davalı Çelik Motor yönünden ise davanın zamanaşımına uğrayıp uğramadığının tespiti noktasında toplanmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Taraflar arasındaki ayıplı ürün davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıdan 23.02.2013 tarihinde... model ve marka cep telefonunu 2.100.00.TL bedelle satın aldığını, telefonun ana kartındaki probleme bağlı donma ve görüntü ekranının gidip gelmesinden kaynaklı olarak telefonundan yararlanamadığını, üretimden kaynaklı ayıplı olduğunu ileri sürerek cep telefonunun iadesi ile bedelinin faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....