nden..... marka aracı 20.585,99 TL TL ödeyerek satın aldığını, aracın tavanının satılmadan önce boyanması nedeniyle aracın ayıplı olduğunun anlaşıldığını ileri sürerek aracın iadesi ile bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı...., araçta imalat kaynaklı bir ayıbın bulunmadığını, bedel iadesi koşullarının oluşmadığını, araç davacının elinde iken hasar gördüğünü, bunun araç bedelinden mahsup edilmesi gerektiğini, savunarak açılan davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulü ile 20.585,99 TL alacağın davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, .... tarafından temyiz edilmiştir....
YEREL MAHKEME KARARI; Mahkemece yapılan yargılama sonunda; "Tüm dosya kapsamı ile dava araçtaki ayıp nedeniyle bedelin iadesi talebine ilişkindir. Davacı aracın sabahları çalışmadığını arızanın imalat kaynaklı olduğunu belirterek bedel iadesi talebinde bulunmuştur. Dosya kapsamında 3 rapor alınmış ilk raporda teknik bir açıklama yapılmadan aracın aynı arıza nedeniyle bir çok defa servise gitmesi nedeniyle araçtan yararlanılamaması nedeniyle ayıplı olduğu belirtilmiş bu raporun teknik bir gerekçeye dayanmaması nedeniyle itibar edilmemiştir. Alınan son iki raporda aracın arızasının yakıt kaynaklı olduğu araçta imalattan kaynaklı bir ayıbın bulunmadığı belirtilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, satış sözleşmesine konu ayıplı malın bedelinin iadesi ve ayıplı maldan kaynaklanan zararın tazmini isteğine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6572 sayılı Kanunun 27. maddesi ile eklenen Geçici 14. maddesi gereğince Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 19.01.2015 tarihli ve 2015/8 sayılı Kararına göre ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Ancak, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60. maddesinde 6644 sayılı Kanunla yapılan değişiklik gereğince görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna sunulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, görev sorunu giderilmek üzere dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 14.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkememizce denetime elverişli, hüküm kurmaya yeterli bilirkişi raporuna göre, sözleşmeye ve davaya konu koltuk takımı, sehpalar ve elbise dolabının ayıplı olduğu, koltuk takımının gizli ayıplı olduğu, elbise dolabının hem açık hemde gizli ayıplı olduğu, bahse konu ayıpların kullanıcıdan kaynaklı olmadığı, ürünün tasarımı ve imalatından kaynaklı olduğu tespit edilmiştir....
A.. vekili, aracın teslim tarihi itibari ile 6 aylık zamanaşımı süresinin dolduğunu, davacının yasalarda öngörülen ayıp ihbar ve muayene yükümlülüklerine uymadığını, davacının ayıp olarak nitelendirdiği hususların kullanım hatası veya müşteri memnuniyetsizliğinden kaynaklandığını, bedel iadesi talebinin hakkaniyete uygun olmadığını, aksinin kabulü halinde davacının araçtan elde ettiği faydaların ve aracın olası hasarları nedeni ile maruz kaldığı değer kaybının da hesaplanarak dikkate alınması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir....
Davacı,davalı BSH Aletleri Sanayi ve Ticaret A.Ş'nin bayisi olan davalı ...den 26.04.2006 tarihinde buzdolabı satın aldığını, ek ... süresi ile garantisinin 2013 tarihine uzatıldığını, buzdolabının arızalanması nedeniyle parça değiştirilmesine rağmen sorunun giderilemediğini ileri sürerek buzdolabının iadesi ile ödediği bedelin tahsili istemi ile eldeki davayı açmış, davalılar ise ayıp olmadığını, bedelin iadesi şartlarının oluşmadığını savunmuşlardır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 4. maddesi hükmü gereğince tüketici satın aldığı malın ayıplı olduğunun anlaşılması halinde satıcıdan, verdiği bedelin iadesini, ayıp nispetinde bedelin tenzilini, ayıbın giderilmesi için gerekli onarımın yapılmasını, son olarak da ayıplı malın yenisi ile değiştirilmesini isteyebilir....
Davaya konu olan mobilyanın üretimden kaynaklı ayıplı olduğunun bilirkişi raporu ile sabit olduğu, davacının 6502 sayılı Kanunun 11. Maddesinde belirlenen ve tüketicinin seçimine bırakılan haklardan sözleşmeden dönme ve bedel iadesini talep ettiği, bilirkişi raporuna göre sözleşmeden dönme ve bedel iadesi koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 06.09.2012 NUMARASI : 2012/535-2014/412 Taraflar arasındaki alacak(ayıplı malın iadesi) davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmeliğin 14. maddesinde de “tüketicinin onarım hakkını kullanılmasına rağmen malın tüketiciye teslim edildiği tarihten itibaren, belirlenen ... süresi içerisinde kalmak kaydıyla bir yıl içerisinde; aynı arızanın ikiden fazla tekrarlanması veya farklı arızaların dörtten fazla meydana gelmesi veya belirlenen ... süresi içerisinde farklı arızaların toplamının 6’dan fazla olması unsurlarının yanı sıra bu arızaların maldan yararlanamamayı sürekli kılması ve tamir için gereken azami sürenin aşılması durumunda tüketicinin bedel iadesi talep edebileceği” hükmü mevcuttur. Açıklanan bu Kanun ve Yönetmelik hükümleri ışığında dava konusu olaya bakılacak olursa, davacının 3.9.2007 tarihinde davalıdan iki adet cep telefonu satın aldığı, dosyada mübrez servis fişlerine göre arıza nedeniyle 5.10.2007, 15.10.2007,21.3.2008 ve 21.4.2008 tarihlerinde servise girdiği, tüm servis fişlerinde tek telefona ait seri numarası yazılı olduğu anlaşılmaktadır....
Her ne kadar hükme esas alınan 15.5.2006 tarihli bilirkişi raporunda araçta imalat hatası bulunmadığı, ... kapsamı içinde onarım ve parça değişikliği işlemlerinin yapılmış olması nedeniyle araç değişimi veya bedel iadesi talebinin somut olayda koşullarının bulunmadığı belirtilmişse de, aynı rapordan daha önce şikayet konusu olmasına rağmen, aracın “sağ arka kapı camından içeriye su sızdırması” sorununun halen devam ettiği anlaşıldığı gibi, az yukarda açıklandığı üzere Yönetmelikte sözü edilen aynı arızanın ikiden fazla tekrarının da gerçekleşmiş olması nedeniyle mahkemece, aracın yenisi ile değiştirilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, 28.5.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....