Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’dan kaynaklanan ayıplı mal nedeniyle bedel iadesi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 58. maddesi hükmü uyarınca, manevi tazminata hükmedilebilmesi için; şahsiyet hakkının hukuka aykırı bir şekilde zarara uğraması gerekir. Kişilik haklarının zarar görmediği hallerde, eylem hukuka aykırı olsa dahi manevi tazminata hükmedilmesi olanaklı değildir. Somut olayda, ürünlerin ayıplı olması nedeniyle davacının kişilik haklarının zarar gördüğü kabul edilemez....
A.Ş'den satın aldığını, ancak bilgisayarın ayıplı olması nedeniyle satış bedelinin iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalılar davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, ayıplı bilgisayarın davalılara iadesine, satış bedeli 2.034.21 YTL'nin dava tarihinden değişen oranlarda yasal faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılarca temyiz edilmiştir. Dava konusu bilgisayarın ayıplı olduğu ve davacı tüketicinin 4077 Sayılı Yasanın 4. maddesi gereği bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme hakkını kullandığı ayıplı bilgisayarın halen davacı yedinde olduğu dosya içeriği ile sabit olup, mahkemeninde kabulü bu yöndedir. Davacı sözleşmeden dönme hakkını kullanarak bedel iadesini istediğine göre kendi yedinde olan bilgisayarı da davalıya iade ile yükümlüdür. Bilgisayarı iade etmedikçe bedelin istirdadınıda isteyemez....
Dava, tüketicinin ayıplı maldan kaynaklı bedel iadesi talebine ilişkindir. Davalının istinaf talebi yönünden ; Dosya kapsamında toplanan deliller, somut olayın özelliklerine uygun bilirkişi raporu nazara alındığında, davaya konu ürünün ayıplı olması nedeni ile davalının istinaf talepleri yerinde görülmediğinden davalının istinaf başvurusunun HMK nun 353/1- b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava; ayıplı maldan kaynaklanan ayıpsız misliyle değişim istemine ilişkindir. Davacı tarafça, davalıdan sıfır km olarak satın alınan aracın boya kalınlıklarının olması gerekenden fazla olup ayıplı mal olduğu ileri sürülerek, ayıpsız misliyle değişim talebinde bulunulmuştur....
Taraflar arasındaki ayıplı maldan kaynaklanan misli ile değişim davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü: Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir. İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile ayıplı aracın ayıpsız misli ile değişimine karar verilmiştir....
olduğu anlaşılmış olduğu gerekçesiyle davacının bedel iadesi talebinin kabulü cihetine gidilmişse de, dosyanın incelenmesinde, dava konusu aracın ilk olarak 21.02.2012 tarihinde davaya da konu edilen şikayeti sebebiyle servise girdiği, debriyaj baskı ayağının kırık olduğunun tespit edilerek debriyaj setinin değiştirilmesi suretiyle onarıldığı, daha sonra aynı şikayete ilişkin 12.06.2012 ve 11.09.2013 tarihlerinde yeniden onarıma tabi tutulduğu anlaşılmıştır....
Davacı dava dilekçesinde ayıplı malların satıcıya iadesi ile ödediği bedelin istirdadını istemiştir.Ayrıca yatak odasının belli bir model olarak ve takım olarak satın alınması nedeniyle gardrobun iadesi halinde onunla renk ve model olarak uyum sağlayan ve takım oluşturan yatak odasının diğer parçalarının da iadesi ile ödenen bedelin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece davacının bu talebi yönünden davanın reddine karar verilmiştir.4077 sayılı yasanın 4.maddesine göre tüketici, ayıplı mal teslimi halinde bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/03/2019 NUMARASI : 2018/32 ESAS 2019/121 KARAR DAVA KONUSU : Mahkeme Kararının Kaldırılması KARAR : Ceyhan 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (Tüketici Mahkemesi sıfatı ile) 13/03/2019 tarih ve 2018/32 Esas 2019/121 sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davalı vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan esas incelemesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE : Dava konusu Adana ili Ceyhan ilçesi 1435 ada 3 parsel, zemin kat 1 nolu bağımsımsız bölümü davalı şirket sahibinden ev inşaat halinde iken satın aldığını, ancak aldığı günden bu yana evin pencere camlarından yağmur suyu ve soğuk hava girdiğini, kış aylarında evde oturmanın çekilmez hale geldiğini, bu konu ile ilgili davalı şirketle defalarca görüştüğünü, ancak bir sonuç alamadığını, tüm bu nedenlerle davalı müteahhit tarafından ayıplı olarak yapılan evinin tüm pencerelerinin tamamen değiştirilerek ayıplı maldan kaynaklanan zararının ve kendisi tarafından yaptırılan pencerenin...
heyeti harç kararı uyarınca toplam 4.153,80 TL' nin davalıdan rücusunu talep ettiği, davalı şirket her ne kadar cep telefonunun sözleşmeden dönülerek bedel iadesinin istendiği iddiasıyla bu seçimlik hakka yönelik kendilerine başvurulamayacağını savunmuş ise de; dava dışı tüketicinin sözleşmeden dönme ve bedel iadesi hakkını kullanmadığı, aksine misli ile değişim hakkını kullandığı, bu durumun hakem heyetine başvuru dilekçesi ile sabit olup davacı satıcıda aynı model telefon bulunmadığı için bedelin iadesi cihetine gidildiği, dolayısıyla savalı savunmalarının yerinde olmadığı, öte yandan dava dışı tüketiciye satılan ayıplı maldan TKHK 11. maddesi uyarınca satıcı, üretici ve ithalatçının müteselsilen sorumlu oldukları, dava dışı tüketiciye karşı müteselsil sorumluluk esasına sorumlu olan tarafların iç ilişkide birbirlerine karşı rücu hakkının bulunduğu, cep telefonun üretimden kaynaklı bir ayıbın bulunması nedeniyle satıcı olan davacının herhangi bir kusuru bulunmayıp ithalatçı olan davalıdan...
Davalı ithalatçı olup eldeki dava satın alınan ve ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak açılmıştır. 4822 sayılı Kanun'la değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un ayıplı mal ile ilgili 4.maddesinin 3.fıkrasında, "İmalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve 10.maddenin beşinci fıkrasına göre kredi veren ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Ayıplı malın neden olduğu zarardan dolayı birden fazla kimse sorumlu olduğu takdirde bunlar müteselsilen sorumludurlar. Satılan malın ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz."; hüküm altına alınmıştır. Hal böyle olunca 4077 Sayılı Kanunun 3.maddesi anlamında davacı tüketici, davalı ithalatçı konumundadır. Öyle olunca, sözü edilen Yasa'nın 23.maddesi gereğince davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir....