Mal. İm. San. Tic. Ltd. Şti. arasındaki davadan dolayı ... 2. Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 27.09.2012 gün ve 2009/138-2012/368 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, ayıplı mal ve hizmete dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece de bu şekilde vasıflandırılmıştır. Taraflar arasında zarara neden olan ve ayıplı olduğu ileri sürülen klimanın yapımı onarımı gibi eser sözleşmesi ilişkisi bulunmamaktadır. Davalı satıcı, davacılar da alıcıdır. Her iki taraf da ticari şirket ve tacirdir. Bu haliyle uyuşmazlık tacirler arasında satışa konu olan klimanın ayıplı olmasından doğan maddi zararın giderilmesine ilişkin bulunduğundan kararın temyizen incelenmesi görevi Dairemize ait olmayıp Yargıtay Yüksek 19. Hukuk Dairesi'nin görev alanında kalmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay Yüksek 19....
Sulh Hukuk Mahkemesi ise, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, ayıplı malın bedel iadesi veya yenisi ile değiştirilmesi talebinden ibaret olup dava konusu uyuşmazlığa Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerektiği gerekçesiyle, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu Kanun, 1 inci maddede belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar.” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; " Mal: Alış-verişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları,;" Hizmet: Bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti " ifade eder."...
Sulh Hukuk Mahkemesi ise, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, ayıplı malın bedel iadesi veya yenisi ile değiştirilmesi talebinden ibaret olup dava konusu uyuşmazlığa Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerektiği gerekçesiyle, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu Kanun, 1 inci maddede belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar.” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; " Mal: Alış-verişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları,;" Hizmet: Bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti " ifade eder."...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı mal satışına ilişkin davada ... 8. Asliye Ticaret ve 4....
Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukukî işlemin 4077 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için Kanunun amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Dosya kapsamından, davacının, davalıdan aldığı aracın ayıplı çıktığı iddiasıyla, aracın iadesi, bedelinin ve uğranılan zararın tahsili istemiyle dava açtığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, araç alım - satımından kaynaklandığı, aracın ayıplı olduğunun iddia edildiği, davacının 4077 sayılı Kanunda belirtilen “Tüketici” ve davalının ise, “satıcı” tanımına uyduğu anlaşılmakla, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamındaki uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK’nın ... ve .... maddeleri gereğince .......
Davalı vekili, davalının bir yıl önce aldığı malın ayıplı olduğunu ileri sürerek borcu ödemekten kaçındığını, Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre ayıbın süresinde bildirilmiş olması ve ayıbın tespit ettirilmiş olması gerektiğini, ayıplı mal itirazını kabul etmediklerini, satılan malların ayıplı olduğuna dair yeterli bilgi ve delilin mevcut olmadığını, davacının kötü niyetli olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamada, mahkemece tanzim ettirilen bilirkişi raporuyla dava konusu sulama borularının standartlara uygun olmadığı, ayıplı olduğunun tespit edildiği, ancak malın iadesi hususunda davacı tarafca keşide edilen ... 1. Noterliği’nin 05271 yevmiye nolu ihtarnamesinin 10.06.2014 tarihinde düzenlendiği, dava konusu malın 24.06.2013 tarihinde faturalandırıldığı, TTK’nın 23-1/c maddesinde, "Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir....
Mahkemece, IMEI numarası değiştirilen ürünün ayıplı sayılacağı gerekçe gösterilerek davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ayıplı mal nedeni ile bedel iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece her ne kadar IMEI numarası değiştirilmiş ürünün ayıplı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, ürünün IMEI numarasının klonlanmasının satış tarihinden önce mi sonra mı olduğu, davaya konu bilgisayarın üretimi sırasında IMEI numarasının klonlanmasını önleyici yönde tedbir alınıp alınmadığı, bunun mümkün olup olmadığı yönünde inceleme ve araştırma yapılmamıştır. Hal böyle olunca, konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla yukarıda açıklanan şekilde 5392 sayılı yasa ile değişik Telsiz Kanunu, Elektronik Kimlik Bilgisini Haiz Yönetmelik, Ayıplı Malın Neden Olduğu Zararlardan Sorumluluk Hakkındaki Yönetmelik hükümleri de gözetilmek suretiyle inceleme ve araştırma yapılmalı, sonucuna göre bir karar verilmelidir....
---işbu çekler nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitini istemekte hukuki yararının bulunduğu sonuç ve vicdani kanaatine varılarak davanın ... --- açılan 29.500,00 TL bayilik bedeli ve 5,500,00 TL ayıplı mal bedelinin davalıdan tahsili için açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, davacı ... tarafından açılan 29.500,00 TL bayilik bedeli ve 5,500,00 TL ayıplı mal bedelinin davalıdan tahsili için açılan davanın ise reddine, menfi tespit davası yönünden ise her iki davacı yönünden kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi; 1-.----- bayilik bedeli ve 5.500 TL ayıplı mal bedelinin davalıdan tahsili için açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, 2-Davacı .....
Kanunun 3. maddesinde "Mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder" şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukukî işlemin 4077 sayılı Kanunun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için kanunun amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukukî işlemin olması gerekir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Davacı yüklenici imâl edip davalıya teslim ettiği malların ayıplı olduğu iddiası ile yapılan icra takibinden dolayı borçlu olmadığını talep ve dava etmiş, mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. İcra takibi reklamasyon faturasına dayanılarak yapılmıştır. Davacı ayıplı mal iddiasını kabul etmemiştir. Bu durumda fatura muhteviyatı malların ayıplı olup olmadığı malı teslim alan davalı tarafından ispat edilmeli ya da ayıplı mallar mahkemenin incelemesine sunulup mahkemece kabule icbar edilemeyecek şekilde ayıplı olup olmadığı belirlenmelidir....