Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Yine üçüncü maddenin (ı) bendinde, 2012/3900-10195 İmalatçı-Üretici: Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere tüketiciye sunulmuş olan mal veya hizmetleri ya da bu mal veya hizmetlerin hammaddelerini yahut ara mallarını üretenler ile mal üzerine kendi ayırt edici işaretini, ticari markasını veya unvanını koyarak satışa sunanlar olarak tanımlanmıştır. 4077 sayılı kanunun 06/03/2003 - 4822 S.K./4. md....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalı şirketten 15.03.2004 tarihinde 1350 Euro bedelle satın aldığı fotoğraf makinesinin ayıplı olduğunu, fotoğrafçılık yaparak hayatını idame ettirdiğini, makinenin sık sık arızalanması nedeni ile maldan faydalanamadığını ileri sürerek ayıplı mal için ödediği bedelin iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacıya satılan malın ayıplı olmadığını, kullanıcı hatası nedeni ile arızalandığını savunarak davanın reddine karar verilmesini dilemiştir....
Mahkemece, uyuşmazlığın 4077 sayılı TKHK'dan kaynaklanan (malın ayıplı olması) bir uyuşmazlık olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Davacı, davalı taraftan satın alınan makinenin ayıplı olduğunu belirterek ödenen bedelin tahsili istemiyle eldeki davayı açmıştır. 4822 sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı TKHK.nun Amaç başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra, kapsam başlıklı 2.maddesinde “Bu Kanun birinci maddesinde belirtilen amaçlar ile mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” Hükmüne yer verilmiştir....
Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Ayıplı olduğu iddia edilen mobilyaların davacı tarafından beğenildikten sonra davacının istekleri doğrultusunda sipariş üzerine imal edilerek davacıya teslim...
. - K A R A R - Davacı vekili, davalıya ara dinlendirme ve boston işleme makinesi satıldığını, mal bedeli 17.000,00 TL’nin mahkemenin ayıplı olduğu ileri sürülerek ödenmediğini, sözleşme konusu alacağın tahsili için başlatılan ilamsız takibe davalı borçlunun itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptalini ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir Davalı vekili, müvekkilinin taraflar arasında yapılan sözleşme gereği satın aldığı makineyi davacının sağlam ve çalışır vaziyette teslim edeceği, müvekkilinin de mal bedelini taksitler halinde ödeyeceğini, ancak davacının zamanında makineyi teslim etmediğini, daha sonra ayıplı ürün teslim ettiğini, müvekkilinin ayıplı mal nedeniyle bedelde indirim talep ettiğini ve ödemezlik def'ine bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıdan satın aldığı mobilyaların ayıplı olduğunu ileri sürerek, ödediği 7400 TL'nin iadesine karar verilmisini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(TÜKETİCİ) MAHKEMESİ Uyuşmazlık; ayıplı mal nedeniyle ödenen bedelin iadesi ve ayıplı mal nedeniyle oluşan zararın tazmini istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 11.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketin davalı şirketten mal aldığını ancak ayıplı çıktığını ileri sürerek ayıplı mal satışından doğan maddi zararlarının karşılanmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı tarafın yasal sürede ayıp iddiasını ileri sürmediğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı şirketin davalı şirketten tekstil kumaş ürünü aldığını, kumaşların mamul hale getirilmesi sırasında hatalı dikim yapıldığı, dolayısıyla davalı şirketin davacı şirkete ayıplı bir mal satmadığı üzerine düşen satım akdinin tüm sorumluluklarını ve yükümlülüklerini yerine getirdiği anlaşıldığından, kimsenin kendi kusuruna dayanarak hak elde edemeyeceği ilkesinin de göz önüne alınarak gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar, ayıplı mal olarak kabul edilir....
Ancak mahkemece davalı iş sahibi şirketin cevap dilekçesindeki ayıp savunması dikkate alınarak, ayıplı mal miktarının da 10.212,66 TL olduğu, davacı yüklenici şirketin tahsilini isteyebileceği alacağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davalı iş sahibi şirket vekili ... 9. İcra Müdürlüğü'nün 2010/8636 sayılı takip dosyasına verdiği itiraz dilekçesinde ayıp savunmasında bulunmamıştır. İtirazın iptâli davası açılması üzerine verdiği cevap dilekçesinde ayıp savunmasında bulunmuş, ayıplı olan malları davacı yüklenici şirkete iade ettiklerini, ancak davacı yüklenici şirketin ayıpları giderip hatasız mal teslimi yapmayınca 17.03.2010 tarihli faturayı kesip davacı şirkete gönderdiklerini bildirmiştir. Davacı yüklenici şirket vekili, davalı iş sahibi şirketin kendilerine ayıplı olduğunu iddia ederek mal teslim etmediğini, 17.03.2010 tarihli faturanın da kendilerine tebliğ edilmediğini beyan etmiştir....