"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava dilekçesinin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıdan ... satın aldığını ayıplı çıktığını, tarlaları ekip biçemediğini ileri sürerek malın iadesine, ödediği bedelin tahsiline karar verilmesini istemiştir....
Davalı vekili; davanın zamanaşımına uğradığını, davacının ayıplı mal iddiasının da doğru olmadığını, davacının çek bedelinin ödendiğini ispat edemediğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan delillere göre; taraf defterlerinin lehe delil vasıflarının olmadığı, davacı defter kayıtlarına göre davacının davalıdan alacaklı olduğu, takibe konu çek taraf defterlerinde kayıtlı olmadığından davacının bu çek nedeniyle davalıya borçlu olup olmadığının tespit edilemediği, davacının mal iadesine ilişkin dosyada delile rastlanmadığı, davacının çek karşılığı aldığı malların ayıplı olduğunu ve bunu davalıya bildirip malları iade ettiğini kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, davalıya sipariş edilen tekstil ürünlerine karşılık nakdi ödeme ve çeşitli açıda şahsi ve müşteri çeki verildiğini, davalının eksik ve ayıplı teslimat yaptığını iddia ederek akdin feshini ve davalı elinde bulunan 65.700.-TL.tutarındakI çeklerin iptali ve 23.700.-TL.ödemenin istirdadını talep ve dava etmiştir. Davalı savunmasında, çeklerin mal teslim edilerek alındığını ve malda ayıp olmadığını beyan ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece davalının mal teslimini kanıtlayamadığı ve kısmen teslim olunan malların da ayıplı olduğu ve semenden tenzilat gerektiği gerekçesiyle 62.734.-TL.borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. B.K.nun 182/2. maddesi “Hilafına adet veya mukavele mevcut değil ise satıcı ile alıcı borçlarını aynı zamanda ifa etmekle mükelleftir” hükmünü içermektedir. Bu yasal karinenin aksinin davacı yanca usulüne uygun delillerle kanıtlanması gerekir....
Dava, hatalı üretim ve ayıplı mal satışı iddialarına dayanmaktadır. Bu durumda mahkemece hatalı üretim sebebiyle üretici firma aleyhine, ayıba karşı tekeffül hükümlerine göre satıcıya karşı dava açılabileceği gözetilerek, tarafların tüm delilleri toplanıp, hatalı üretim ve ayıplı mal satışı iddiaları yönünden bilirkişi incelemesi de yaptırıldıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek, uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 29.01.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, ayıplı servis hizmeti verilmesi (eser sözleşmesi ) işinden kaynaklanan tazminatın tahsili için yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. Ümraniye 2.Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın temelinin ayıplı servis hizmeti verilmesi ve bundan oluşan zararın giderilmesi olduğu, hizmetin ayıplı verilmesinden kaynaklı tazminat davasının 4077 Sayılı Kanun kapsamında bulunduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul 5.Tüketici Mahkemesi ise, davalı ......
Dava konusu malların hatalı üretim nedeniyle ayıplı olduğu kesinleşen mahkeme kararı ile saptanmıştır. Davacı üretici firma ile davalı alıcı arasında alım satım ilişkisi mevcuttur. Bu durumda davacı hatalı üretim ve ayıplı mal satışı nedeniyle davalı alıcıya karşı sorumlu bulunmaktadır. Bu sorumluluk B.K.nun 202 v.d.maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan yasanın 205/2. maddesi uyarınca “satıcının alıcıya almış olduğu semeni faizi ile beraber iade ettikten başka satılanın tamamen zaptı halinde olduğu gibi muhakeme masrafı ile alıcının satılana vaki olan masrafları ödemesi lazımdır. Satıcı bunlardan maada alıcıya ayıplı mal teslim etmesinden doğrudan doğruya tevellüt etmiş olan zararı da ayrıca tazmin etmeye mecburdur”. Somut olay bakımından davalı alıcının belirtilen yasa hükmünde sayılanları talep hakkı bulunduğu gözetilmeden delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda kompresörün ayıplı olduğu, kullanım hatasından dolayı arızanın oluşmadığı, davacının gizli ayıplı olan kompresörü kullanmaya zorlanamayacağı, BK’nun 202.maddesi gereğince sözleşmeyi feshetme hakkı bulunan davacının mal bedeli yanında kâr kaybı ve servis ücretini de isteyebileceği gerekçesiyle davanın kabulüne, satım akdinin feshine, malın davalıya iadesi koşuluyla 25.317,67 TL mal bedeli, 7.401,66 TL kâr kaybı, 628,93 TL servis ücretinin dava tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Islah dilekçesinde artırılan miktar yönünden faizin başlangıç tarihi olarak ıslah tarihinin esas alınması...
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda, taraflar arasıdaki ticari ilişki nedeni ile davacının davalıya mal satıp teslim ettiği ancak teslim alınan boya malzemesinin istenilen kalitede olmaması nedeni ile davalının davacıya reklamasyon faturası düzenleyip bu hususu davacıya bildirdiği, davalının borçlu olduğu 8.146, 18 TL’den reklamasyon fatura tutarı olan 4.999, 66 TL tenkis ettikten sonra bakiye kısım olan 3.222.00 TL’yi davacıya ödediği, davalının 5.10.2006 tarihli faks mesajı ile, davacıya indirim talebini ilettiği, davacının davalıdan 78.48 TL alacaklı olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı şirketçe davalıya satılan kumaş boyalarının ayıplı olduğu iddiasından kaynaklanmaktadır....
Somut uyuşmazlıkta davacı işyerinde kullanmak amacıyla satın aldığını cep telefonunun ayıplı çıktığını ileri sürerek, ayıplı telefonun yenisiyle değiştirilmesi, bunun mümkün olmaması halinde bedelinin iadesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır. Buna göre, davacının ve davalıların tüketici tanımına uymadığı, taraflar arasında tüketici işlemi bulunmayıp 6502 sayılı Kanun kapsamında kalmayan uyuşmazlığı görülerek sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 25/09/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi....
bulunmuş, daha sonra 07.06.2016 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini, ayıplı mal bedeli 3.300,00 TL ve değer kaybı olarak 16.000,00 TL olmak üzere toplam 19.300,00 TL'ye yükseltmiştir....