Davacı talebi olan ürünlerin geri alınarak beledinin eksiksiz olarak kendilerine geri ödenmesi talebi verilen süre olan 01/07/2017 geçmesine rağmen hala kusurlu bulunduğu, açık ayıplı mal olarak tanımlanan ürünler için ürünlerin geri alınarak bedelin geri ödenmesi talebinin 6502 sayılı kanunun 11 md.5 fıkrasına göre uygun olduğu belirtilmiştir. 6502 sy. TKHK nın m.8 de ki, ayıplı mal tanımı, 9. maddesinde ki ayıplı maldan sorumluluk hususu, somut olayda gerçekleşmiştir. Tüketici, 6502 sy. TKHK nın m.11 gereğince, seçimlik haklarından sözleşmeden dönme hakkını kullanmıştır. Mahkemece, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı ve ayıplı mal kavramı ve sözleşmeden dönme koşullarının oluştuğuna dair tespiti Dairemizce de uygun görülmüştür....
sebebi ile istenilen faydayı sağlayamadığı ve kullanılamadığı, bu sistemsel arıza nedeni ile cihazın sadece hurda değeri söz konusu olabileceği, hurda değerinin ise 15.000-TL civarında olacağı belirtilmiştir....
bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme,malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir.Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür.Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm ve/veya yaralanmaya yol açan ve/veya kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde imalatçı-üreticiden tazminat isteme hakkına da sahiptir.” düzenlemesine yer verilerek,ürünün ayıplı çıkması halinde tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir.Sözü edilen fıkra metninden de açıkça anlaşılacağı üzere tüketici, ürünün ayıplı çıkması halinde ürünün bedelsiz onarımını isteyebileceği gibi sözleşmeden dönerek ayıpsız misliyle değiştirilmesini veya bedelin iadesini isteyebilir....
ve yardımda bulunulmadığını ve müvekkilin zararının daha da artmasına sebep olduğu belirtilerek ayıplı mal iadesi ve davalıya malen ve nakden ödenen toplam 19.482,25-TL bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Buna mukabil, davalı satıcıda üzerine düşen malı teslim taahhüdünü tam ve eksiksiz –ayıpsız- olarak yerine getirmelidir. Davalı satıcının malı gizli ayıplı olarak teslim ettiği bilirkişi raporları ile sabit olduğuna göre, alıcı davacı 818 sayılı Borçlar Kanunu (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 125. vd mad.)’nun 106. vd devamı maddelerine göre sözleşmeyi fesih ve ödediği bedelin iadesini isteyebilir. Nitekim davacı da bu hakkını kullanmış ve dava dilekçesinde sözleşmeden dönme ile ödediği bedelin iadesini istemiştir. Sözleşme taraflar arasında fesih edildiğine göre, taraflar ancak gerçekleştirdikleri edimin iadesini isteyebilirler. Bu durumda mahkemece, davacının ödediği bedelin iadesine karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile evin dava tarihindeki değerinin iadesine hükmedilmesi bozmayı gerektirir....
Tüketici Mahkemesinin 25/10/2019 tarih ve 2018/586 Esas - 2019/526 Karar sayılı kararı ile; "1- Davanın T3 yönünden husumet yokluğu nedeni ile reddine, 2- Davanın Yaprak T5 yönünden kabulüne, davacının satın aldığı tüm ürünlerin ayıplı olduğunun tespiti ile davalı şirkete iadesine, davacının ayıplı ürünler nedeni ile ödemiş olduğu 28.000,00 TL nin ürünlerin iade tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ürünlerin iadesi için gereken masrafın davalı tarafça karşılanmasına, 3- Davacının sair maddi ve manevi tazminat davasının reddine" karar verilmiştir....
Mahkemece, asıl davanın, taraflar arasındaki sözleşme ile belirlenen işin davalı tarafça ayıplı olarak yapılması nedeniyle doğan zararların tazmini, sözleşmeden dönme nedeniyle ödenen bedelin iadesi ve manevi zararın tazmini, karşı davanın ise bakiye alacağın tahsili talebi olduğu, davacı tarafça davalının yaptığı işin gizli ayıplı olduğu, davalının ayıplı ifası nedeniyle başkaca işlerin zarar gördüğü ve onarılması için yapılan masrafların ödenmesi talep edildiği, alınan bilirkişi raporları ve davalının cevap dilekçesinin içeriği dikkate alındığında, davalı tarafça davacının peşinatı geç ödemesinden kaynaklı olarak sözleşmeye göre kullanılması gereken malzemenin kalan süre içerisinde ayarlanması mümkün olmadığından, sözleşmede belirlenmeyen ve davalının elinde bulunan hazır malzemeler ile imalatın yapıldığı ve yağan yağmur nedeniyle su akıntısına neden olduğu, davacının talebinin sözleşme nedeniyle ödenen peşinatın iadesini de kapsadığından sözleşmeden dönme iradesini ortaya koyduğu, sözleşmeden...
Noterliğinin 30/10/2018 tarih ve .... yevmiye numaralı ihtarnamesi ile hem ayıplı hem de teslim edilmemiş ürünler sebebiyle davacının sözleşmeden dönme hakkını kullandığı, davalının Üsküdar .......
Mahkemece, dava konusu mobilyaların ayıplı olduğu, davalının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi hakkını kullanmakta haklı olduğu gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 4077 sayılı Yasanın 22.maddesi gereğince; değeri beş yüz milyon liranın altında bulunan uyuşmazlıklarda Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvuru zorunlu olup, bu uyuşmazlıklarda heyetin vereceği kararların tarafları bağlayacağı, bu kararların ise İcra ve İflas Kanununun ilamların yerine getirilmesi hakkındaki hükümlerine göre yerine getirileceği, Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine tüketici mahkemesinin vereceği kararın kesin olduğu, değeri beş yüz milyon lira ve üstündeki uyuşmazlıklarda ise tüketici sorunları hakem heyetlerinin verecekleri kararların ancak tüketici mahkemelerinde delil olarak ileri sürülebileceği, kararların bağlayıcı veya delil olacağına ilişkin parasal sınırların ise her yılın Ekim ayı sonunda Devlet İstatistik...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, 08.03.2012 tarihinde dava konusu otomobili satın almış olduğunu, bir süre sonra bir arkadaşının salık vermesi üzerine yaptırdığı ölçüm üzerine aracın farklı yerlerinde farklı boya kalınlıkları olduğunu öğrendiğini, aracın kendisine ayıplı olarak satılmış olduğunu ileri sürerek ayıplı aracın davalılara iadesi ile bu araç için ödenmiş olan bedelin faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini dilemiştir. Davalılar ilk derece yargılama makamına sunmuş oldukları yanıt dilekçeleri ile dava konusu aracın ayıplı olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....