Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ayıplı olduğu iddia edilen ürünlerin değiştirildiğini, hizmet verildiğini, davacının iddialarının ödeme yapmamak için kötü niyetli davrandığını, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; Davanın kabulü ile davalı tarafından davacıya 07/05/2017 tarihli satış sözleşmesi ile satılan mobilyaların davacı tarafından davalıya iadesi ile 16.745,00TL bedelin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, sözleşme konusu mobilyaların davalı tarafından davacıdan ödeme yapıldıktan sonra teslim alınmasına karar verilmiş olup, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

Dava, satın alınan aracın ayıplı olduğu iddiasıyla sözleşmeden dönme bedel iadesi olmadığı taktirde bedelde indirim talebine ilişkindir. Davalı vekili 31/03/2023 tarihli dilekçesi ile HMK 308.maddesi uyarınca faiz talebi hariç olmak üzere davayı kabul ettiklerini, davayı kabul etmiş olmaları sebebi ile davacının asıl talebinin kabulü ile sözleşmeden dönme ve malın satış bedelinin karşılıksız iadesi üzerinde herhangi bir uyuşmazlık kalmadığını, ancak yapılan araştırmada davacının aracı satmaya çalıştığını öğrendiklerini, bu nedenle verilecek hükmün icrasının satış sonucu imkansız hale geleceğini, sözleşmeden dönme halinde edimlerin iade edilmesi gerektiğini, bu hakkın imkansızlaşmaması için HMK 389.maddesi gereğince tedbir olarak aracın satılmaması ve şerh koydurulmasını talep ettiklerini belirtmiştir....

ve yardımda bulunulmadığını ve müvekkilin zararının daha da artmasına sebep olduğu belirtilerek ayıplı mal iadesi ve davalıya malen ve nakden ödenen toplam 19.482,25- TL bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

olmaması sebebi ile istenilen faydayı sağlayamadığı ve davacı tarafından kullanılamadığı, bu sistemsel arıza nedeni ile cihazın tam olarak kullanıcı tarafından tüm amaçları ile kullanılamayacağı, davacının sözleşmeden dönme ve ödenen satış bedelinin iadesi talebinin yerinde olduğu anlaşıldığından, davacının talebi gibi davanın kabulü ile, davaya konu ... ......

    Dava konusu olayda, davacı 10.04.2007 tarihinde satın almış olduğu aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek, tercih hakkını öncelikle aracın yenisi ile değiştirilmesi, olmadığı takdirde bedel iadesi olarak kullanmışsa da, daha sonra 04.05.2009 havale tarihli ıslah dilekçesi ile araç bedelinin ödetilmesini istemiştir. Davacının, dava dilekçesinde ve az yukarıda belirtilen, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 4. maddesinde kendisine tanınan seçimlik haklardan olan "bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme" seçeneğini tercih etmiş olmasına ve yargılama aşamasında ve 7.5.2009 günlü celsede de islaha karşı çıkılmamış olmasına göre, davacının bu talebi dikkate alınarak, araç bedelinin ödetilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde aracın ayıpsız yeni misli ile değiştirilmesine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK' nın 353. Maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır. Dava; ayıplı araç nedeniyle, sözleşmeden dönme ve bedel iadesi ile uğranılan zararın giderilmesi talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince; davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin kabulüne, sair taleplerinin reddine karar verilmiştir. Dosyanın istinaf sebepleri ile birlikte HMK nun 355. maddesi çerçevesinde incelenmesi sonucunda; Davacının talebinin ayıplı araç nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi ile birlikte uğradığı maddi zararların giderimi talebine yönelik olduğu, aracın kilometresinin düşürülmesi nedeniyle, aracın ayıplı olduğu, söz konusu ayıptan satıcının ayıbı bilmese dahi sorumlu olduğu, ancak ilk derece mahkemesinin, davacının ıslah dilekçesinde, maddi zarara yönelik talebinin de bulunduğu dikkate alındığında, ilk derece mahkemesinin davacının taleplerinden bir kısmı hakkında hüküm kurmadığı anlaşılmaktadır....

        Mahkemece, davaya konu olan ürünün satın alındığı 07/04/2014 tarihinde yürürlükte bulunan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun ayıplı mal başlıklı 4. maddesine göre ürünün iadesiyle sözleşmeden dönme ve bedelinin tahsili taleplerinin satıcı firmadan talep edilmesi gerektiği, dava dosyasında ise ithalatçı olan firmadan talep edildiği anlaşıldığından, davanın husumet sebebiyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, eldeki dava ile ayıplı motorsikletin iadesi ile ödediği bedellerin tahsili istemine yönelik eldeki davayı açmıştır....

          Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm ve/veya yaralanmaya yol açan ve/veya kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde imalatçı-üreticiden tazminat isteme hakkına da sahiptir.” düzenlemesine yer verilerek, ürünün ayıplı çıkması halinde tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu yasal düzenlemeyle tüketiciye ayıplı mal nedeniyle tanınan seçimlik haklarından biriside ayıplı malın iadesi ve ödenen bedelin tahsilidir. Tüketici, yasayla kendisine tanınan dört seçimlik hakkından birini tercih etmekte özgürdür....

            İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ: Davalı vekili 01/02/2021 tarihli istinaf başvuru dilekçesi ile; ürünlerin davacıya eksiksiz ve ayıpsız şekilde teslim edildiğini, bu hususun belgelerle sabit olduğunu, teslim tutanağında belirtilen bir takım küçük eksikliklerin giderildiğini, davacının evine gönderilen servis elemanlarınca davacının eşyalara bilinçli olarak zarar verdiğinin,sandalyelerin ayaklarının yere vurularak kırıldığının görüldüğünü, bu hususta bilirkişinin yeterli inceleme yapmadığını, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6100 Sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı mal satışı iddiasına dayalı sözleşmeden dönülerek ürünlerin iadesi ile ayıplı malın bedelinin davalıdan tahsili istemlidir....

            Mahkememiz tarafından iddia, savunma ve dosya kapsamında toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek tarafların ilişki dönemini kapsayan ticari defter ve belgeri üzerinde de inceleme yapılarak taraflar arasında akdedilen taşınır mal alım-satım sözleşmesine konu 3 adet ... digital baskı makinesinde davalının ağır kusurundan kaynaklı gizli ayıplı olup olmadığı, davacının sözleşmeden dönme koşullarının oluşup oluşmadığı ve ayıplı olduğu iddia olunan mal için davacı tarafından davalıya yapılan ödemelerin tespiti ile davalıdan talep etme koşullarının oluşup oluşmadığının tespiti için dosyanın bir makine mühendisi, bir mali müşavir ve bir borçlar hukuku konusunda nitelikli hesaplamalar uzmanı bilirkişisinden oluşacak heyete tevdi ile rapor tanziminin istenilmesine, öncesinde "ayıplı olduğu iddia olunan malın bulunduğu adreste makine mühendisi tarafından inceleme yaptırılmasına karar verilmiş olup makina yüksek mühendisi bilirkişisi tarafından verilen 05/09/2021 tarihli dilekçe ile davacı...

              UYAP Entegrasyonu