Dava, araç satış sözleşmesine dayalı olarak açılan ayıplı mal satışı nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın sigorta sözleşmesinden kaynaklanmadığı, davacı yanın tacir olmadığı, satışa konu aracın hususi olduğu, bu suretle iş bu davanın mutlak ya da nisbi ticari dava niteliğini taşımadığı ve genel mahkemenin görevli olduğu kanaatine varılmakla, Mahkememizin görevsizliği sebebi ile dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, dosyanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde görevli ve yetkili Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
nın 47. maddesindeki şartların da somut uyuşmazlıkta bulunmadığı gerekçesiyle manevi tazminat talebinin yerinde görülmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacının cari hesap ilişkisinden kaynaklanan 17.746,01 TL alacağının temerrüt tarihi olan 03/03/2010 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının ayıplı ürün satışı nedeniyle tazminat, kar kaybı ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....
Davalı- karşı davacı vekili, asıl davanın reddini istemiş, karşı davacı da maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Mahkemece, asıl davada davalının basiretli bir tacir gibi davranmadığı kanaatiyle asıl davanın kabulüne, 5.931.40 YTL’nin dava tarihinden itibaren değişen oranlarda reeskont faizi ile davalıdan tahsiline, karşı davanın reddine karar verilmiş, hükmün davalı- karşı davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı, sipariş formunda davacıdan ... lablı Emniyet Folyosu talep etmiş, sipariş formu davacı tarafça da teyit edildiği halde, davalıya sipariş formunda istenen mal yerine, başka bir mal (alüminyum folyo termolak) gönderilmiştir. Uyuşmazlık, ayıplı mal satışından değil, sipariş edilenden başka bir malın gönderilmiş olmasından (aliud teslim) kaynaklanmaktadır....
Tüketici Mahkemesi’nin 2012/1634 Es. sayılı dosyasında süresinde ayıp ihbarında bulunmadığından dolayı dava dışı ...’e ödenen ürün bedelinin tahsili isteminin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraflar vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacının temyiz itirazlarına gelince; Dava ayıplı mal satışı nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Dosya içeriğinden, davaya konu televizyonlarla ilgili olarak ... 5. Tüketici Mahkemesi’nin 04/12/2012 günlü ve 2012/1634-2012/1347 E.K sayılı dosyasının konusunu teşkil eden 29/12/2010 tarihli 817142 sayılı fatura içeriği emtianın 24/04/2012 tarihinde teknik servise (...) götürüldüğü, teknik servis tarafından form düzenlendiği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, ayıplı mal satışı nedeniyle alacak istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay ....Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek ....Hukuk Dairesine gönderilmesine, ....01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Konut..... savunmasında;davacı ile yapılan sözleşmenin 14.8 maddesine göre sorumluluğun davalıda olduğunu, bu sözleşme hükmünü davacı tarafından kabul edilmesi nedeniyle davanın husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Davalı... Savunmasında; davacıya satışı yapılan dairenin alanının net 74,05 m2 'den 79,98 m2'ye, brüt 118,3 m2 'den 125,30 m2 yükseldiğini, daire net alanının 5,92 m2 arttığını, terasta kullanılan korkuluk elemanları nedeniyle net kullanım alanının 13,16 m2 olduğunu, bunun cephe montaj detayından ötürü cephenin terasa kaymasından ve güvenlik nedeniyle korkuluk takılmasından kaynaklandığını, satışta gösterilen teras brüt alanının 22,30 m2 olduğunu ayıplı teslimatın bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....
Davacı, davalıdan satın aldığı mobilyalarda meydana gelen ayıplar nedeniyle, sözleşmenin feshi ile ödediği bedelin tahsilini talep ettiği halde mahkemece mobilyadaki ayıpların niteliğinin davacının sözleşmeden dönme hakkını vermediğine ilişkin gerekçe ile davayı bedel indirimi olarak kabul ederek davacının diğer taleplerinin reddine karar verilmiştir. Dava konusu mobilyalarda ayıplı olduğu dosya içeriği ile ... olduğu gibi bu husus mahkemenin de kabulündedir. 4077 sayılı Kanunun 4. maddesi ilk fıkrasında ayıplı malın tanımı yapılmış, ikinci fıkrasında tüketicinin ayıplı mal konusundaki tercih haklarını düzenlemiş, üçüncü 2006/16022-2007/3017 fıkrasında tüketicinin seçimlik haklarından dolayı kimlerin sorumlu tutulacağı belirtilmiştir. Davacı ayıplı mal satışı nedeniyle bu haklardan her hangi birinin kullanabilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, ayıplı araç nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; davacıya ait aracın krank milinin kasnağının kırılması sonucu motorun sentesinden kaçması ile arızanın meydana geldiği, olayın meydana gelmesinde sürücü hatasının bulunmadığı ,üretim hatasından kaynaklandığı, davalının bu itibarla sorumlu olduğu gerekçeleriyle davanın kısmen kabulü ile 4.720,74 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde ayıplı mal satışı nedeniyle davacının sözleşmeyi geçmişe etkili feshe hak kazandığı ancak ayıbın meydana gelmesinde davacının da müterafık kusurunun (% 20) bulunduğu gerekçeleri ile davanın kısmen kabulüne 45.312 TL tazminatın dava tarihinden itibaren değişen ve değişecek olan avans faiz oranları uygulanmak suretiyle davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davacıda bulunan 02.09.2010 tarih 128030 nolu fatura konusu masif panelin ürünlerinin davacı tarafça davalıya iadesine, taraflara yüklenen edimlerin aynı anda ifasına, aşan istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 28/04/2014 tarih, 2013/10500 Esas ve 2014/7957 Karar sayılı bozma ilamında ;”Dava; ayıplı mal satıldığı iddiasına dayalı alacak davasıdır....
Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, aldığı koltuğun ayıplı çıkması nedeniyle ödenen bedeli için yaptığı icra takibine itirazın iptalini talep etmektedir. Dosya kapsamından, davacının 4077 Sayılı Yasanın 3/e maddesi kapsamında tüketici olduğu, ayıplı çıktığı bildirilen koltuğun bedelinin ödendiği, ancak faiz ve masraflar ödenmediği, uyuşmazlığın 4822 Sayılı Yasanın 4. maddesinde ayıplı mal satışı başlığında düzenlendiği ve aynı yasanın 23. maddesine göre Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmakla, davanın Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince İstanbul 4. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 13/03/2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....