Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUK DAİRESİ Dava; ayıplı araç satışı iddiasına dayalı sözleşmeden dönme ve alacak istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine 15/01/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

    Makinası satışı konusunda anlaşıldığını ve makinaların fatura bedelinin davacı şirket tarafından davalıya peşinen ödendiğini, davacı şirket tarafından makinaların kullanılmalarıyla birlikte ayıplı olduklarının tespit edildiğini ve taraflarınca davalıya derhal ayıp ihbarında bulunulduğunu, makinaların tamiri için birçok defa servis elemanlarının gelmesine rağmen makinalardaki sorunların giderilemediğini, makinaların tanesinii 15 maske üretilebildiğini, sürekli arıza veren ayıplı makinelerin taahhüt edilen kapasitenin çok altında üretim yapmasının ürünlerden beklenilen verimin elde edilememesine sebebiyet verdiği gibi siparişlerin geciktirilmesi nedeniyle davacının ticari itibarını ve güvenilirliğini zedelediğini, ayıplı mal teslimi nedeni ile davacı şirketin almış olduğu siparişlerin gereklerini yerine getiremediğini, siparişlerin gecikmesi nedeni ile davacı firmanın iş kayıplarına uğradığı gibi teslim taahhüdünde bulunduğu sözleşmelerdeki temerrüt hükümleri nedeniyle cezai şart müeyyidelerine...

      Mahkememizce makinenin fiili durumuna ilişkin inceleme yapılmak üzere davacı vekilinden beyanda bulunulması istenilmiş, davacı vekili 08/10/2020 tarihli dilekçesi ile; dava dilekçesindeki talebini ıslah ile değiştirdiğini, ayıplı mal niteliğindeki makinenin bedelinin tespiti ile bedel indirimi yapılarak ödenmesini ve ayıplı mal nedeniyle doğan zararın tespiti ile davalıdan tahsiline talep ettiğini beyan etmiştir. Mahkememizce davacı vekiline ıslah dilekçesinin somutlaştırması için kesin süre verilmiş ve davacı vekili mahkememize sunduğu 08/12/2020 havale tarihli dilekçe ile; 25.000-TL ayıplı mal nedeniyle bedel indirimi ve 500-TL zararın faizi ile birlikte davalıdan tahsilinin talep ettiklerine yönelik beyan dilekçesi sunmuştur....

        tüketicinin davalı inşaat şirketine karşı sözleşmeden dönme hakkı ve bedel iadesi talebinde de bulunduğu hususunun nazara alınmadığını, halbuki davacı ile davalı Emay arasında edimler sona ermemiş olup, tapunun üzerindeki haciz ve ipoteklerin kaldırılamaması halinde sözleşmeden dönerek bedel iadesi talebi de bulunduğundan ticaret mahkemelerinin görevli olmadığını, nitekim dava bakımından davanın temelinin genel kredi sözleşmesinden kaynaklanmadığını, aksine dava konusunun 6502 sayılı kanun kapsamında ayıplı mal olduğunu bir kez daha belirtmekte fayda gördüğünü, satıcı ya da sağlayıcının tüketici sözleşmesinde ki borcunu gereği gibi ifa etmemesi halinde, örneğin satılanın ayıplı olmasından doğan uyuşmazlıkların tüketici mahkemelerinde görüleceğini, açıklanan nedenlerle Anadolu 5.Tüketici Mahkemesinin 2019/397 E , 2021/40 K sayılı kararının kaldırılmasına, görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olarak belirlenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına...

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: HMK 353 maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır. Dava, ayıp nedeniyle, sözleşmeden dönme ve bedel iadesi, aksi durumda ayıplı aracın ayıpsız misli ile değişimi talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince; "..Davacının, davalı Nissan marka Otomotiv AŞ. Acentesi Erik Otomotiv Ltd....

          Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden dönme 6502 s.TKHK.nun 45.m.sinde;" (1) (Değişik: 2/1/2017- KHK-684/8 md.; Aynen kabul: 1/2/2018- 7074/8 md.) Ön ödemeli konut satışında sözleşme tarihinden itibaren yirmidört aya kadar tüketicinin herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme hakkı vardır. Sözleşmeden dönülmesi durumunda satıcı; konutun satışı veya satış vaadi sözleşmesi nedeniyle oluşan vergi, harç ve benzeri yasal yükümlülüklerden doğan masraflar ile sözleşme tarihinden itibaren ilk üç ay için sözleşme bedelinin yüzde ikisine, üç ila altı ay arası için yüzde dördüne, altı ila oniki ay arası için yüzde altısına ve oniki ila yirmidört ay arası için de yüzde sekizine kadar tazminatın ödenmesini isteyebilir. (2) Satıcı, yükümlülüklerini hiç ya da gereği gibi yerine getirmezse tüketiciden herhangi bir bedel talep edemez....

          Bu durumda davacı gerçekleştirilen imalâtın kabule zorlanamayacak derecede ayıplı olması nedeniyle sözleşmeden dönmekte haklı olduğu ve yüklenici bedele hak kazanamadığından dava dilekçesinde tarih, numara ve meblağları belirtilen çeklerin ......

            Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda 2011 yılında verilen ikinci kararda ise cihazın ayıplı olduğu dönemlerde her bir istasyonda üçer vardiya işçi çalıştırılmış olabileceği varsayımıyla tazminat isteminin tümden kabulüne karar verilmiş, bedel iadesi ve indirimi konusunda ise yine bir hüküm kurulmamıştır. Tarafların temyizi üzerine bu karar da Dairemizce eserin iş sahibinin kabule icbar edilemeyecek derecede kusurlu olduğunun anlaşılması nedeniyle ödenmiş olan iş bedeli belirlenerek iadesine karar verilmesi, ayıp nedeniyle işçi çalıştırılmak zorunda kalınan günlerin ise iş sahibinin dönme hakkını kullanabileceği ve ayıplı sistemin yerine yenisinin kurulabileceği sürelerin toplamıyla sınırlı olduğu kabul edilerek tazminat hesabı yapılması gerektiği belirtilerek ikinci kez bozulmuştur....

              TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: DAVA: Davacı 02.12.2021 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı ile 30.07.2021 tarihinde 18.500,00- TL bedel karşılığında lake mutfak dolabı yapılması ve 40- 45 gün içerisinde bitirilip teslimi hususunda karşılıklı anlaşıldığını, ancak anlaşılan süre zarfında teslimin yapılmadığını, daha geç bir tarihte (06.10.2021) teslimin yapıldığını ve daha önceden anlaşıldığı gibi lake yerine lake görünümlü bir dolap yaparak karşılıklı imza altına alınan sözleşmeden ve projeden aykırı bir imalat yapıldığını, arabuluculuk yolu ile de anlaşma sağlanamadığını beyan ederek 18.500,00- TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Dava, ayıplı ifa nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde 6502 sayılı yasa yürürlüğe girmiş olup, bu yasanın geçici 1. maddesinin 2 fıkrasında ''Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki tüketici işlemlerine, bunların hukuken bağlayıcı olup olmadıklarına ve sonuçlarına bu işlemler hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmiş ise kural olarak o kanun hükümleri uygulanır. Ancak: a) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce kurulan ve hâlen geçerli sözleşmelerin bu Kanuna aykırı hükümleri yürürlük tarihinden itibaren uygulanmaz.'' hükmü getirilmiştir. Anılan düzenleme ışığında somut olaya bakıldığında; eldeki 26.11.2015 tarihli davanın 6502 sayılı yasa döneminde açılmış ise de, taraflar arasındaki sözleşmenin 12.02.2014 tarihinde akdedildiğinden 4077 sayılı yasaya tabi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 sayılı yasaya göre de ayıplı ifa halinde tüketici, satıcı, sağlayıcı, üretici veya ithalatçıdan istediğine başvurmakta serbesttir....

                UYAP Entegrasyonu