Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA : Sözleşmeden dönme / Bedel iadesi DAVA TARİHİ : 24/03/2020 KARAR TARİHİ : 15/06/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 13/07/2021 Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmeden dönme - Bedel iadesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda, G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davalı şirketten "..." adlı program lisansı, ek modüller ve eğitim bedeli hizmeti olmak üzere mal ve hizmet satın aldığını, bu hizmet karşılığında davalıya 37.907,50TL ödeme yaptığını, davalı şirket yetkilisinin teslim sırasında kendi bilgisayarında kurulu bilgisayarın demosu üzerinden davacının çalışanına program uygulamasını gösterdiğini, lisanslı programın kurulumunun yapılmadığını, aradan geçen zaman içerisinde ihtara rağmen lisanslı programın tesliminin yapılmadığını belirterek davacının sözleşmeden dönme hakkını kullandığını, yapılan 37.907,50TL nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar...

    Tüketici Mahkemesinin 18/01/2017 tarihli ve 2015/905 Esas 2017/15 Karar sayılı kararının kaldırılmasına ve davanın kabulü ile, davaya konu ... Plaka sayılı, 2015 model ... marka, ticari adı ... 1.4 Sport 140 HP MT6, gövde tanımı heçbek, yakıt türü benzinli olan davaya konu otomobilin davalı tarafından ayıpsız misliyle değiştirilerek davacı tüketiciye teslim edilmesine karar verilmiştir. Bu karar, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, sıfır km satın aldığı araçtaki üretimden kaynaklanan gizli ayıplar olduğu iddiası ile terditli olarak ayıplı ürünün ayıpsız misli ile değişimini, bunun mümkün olmaması halinde ise sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemi ile eldeki davayı açmıştır....

      ayıplara dair bildirimde bulunulduğu, sonrasında 18/08/2020 tarihinde de "bol kırık", "küf kokan pikeler " şeklinde başkaca ayıp bildirimlerinde bulunulmuş olduğu, bu ayıp ihbarlarının tarihi itibariyle süresinde olduğu, TTK m.18/3’deki tacirler arasındaki bildirim usulleri geçerlilik şartı değil ispat şartı olması ve ayıp ihbarının TTK 18. maddesinde sayılan işlemlerden olmaması nedeniyle davalı satış sorumlusu ile davacı şirket yetkilisi arasında yapılan whatsap mesaj içeriklerine göre ayıp ihbarının usulüne uygun yapıldığı, davalı yanın, malların teslimi öncesinde oluştuğu tespit edilen ayıplara ilişkin olarak davacıya karşı sorumlu olduğu, ürünlerin kabul edilemeyecek derecede kusurlu ve ayıplı olması nedeniyle davacı/alıcının seçimlik haklarını kullanma koşullarının oluştuğu, davacı yanında sözleşmeden dönme ve bedel iadesini talep ettiği anlaşılmakla davaya konu malların davalı yana iadesi ile ödenen 100.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte...

        Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 18.09.2019 tarih ve 2018/1199- 2019/876 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davacı şirketin telefon kartı satışı yaptığını, Global İletişim Hizmetleri A.Ş.'ye ait arama kartlarının satışı için ...Ordu Donatım tarafından ihale yapıldığını, ihalenin kazanıldığını ve 14.308 adet kart için toplam 28.616.- TL ödeme yapıldığını, ancak kartların ayıplı olduğunu ileri sürerek, davacının sözleşmeden dönme hakkını kullandığını, kartların iadesini, 28.616....

          Bu bakımdan taraflar arasında satış sözleşmesi niteliğinde bir ticari ilişkinin bulunduğu ve satışa konu malın ayıplı olduğu noktasında duraksama bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf ... A.Ş.'nin ayıplı mal nedeniyle zarara uğrayıp uğramadığı ile mal bedelinin tamamının ... Şti.'ye ödenip ödenmediği hususlarından ibarettir. Asıl dava 6098 sayılı TBK'nın 227/2. Maddesi uyarınca genel hükümlere göre açılan tazminat davasından ibarettir. Bu davada ispat yükü ... A.Ş. Üzerinde olup, zararını ve karşı tarafın kusurunu ispat etmek zorundadır. ... A.Ş. vekili 10/04/2018 tarihli tavzih dilekçesi ile ayıplı mal nedeniyle bir takım firmalar tarafından iade faturaları tanzim edildiğini ve bu firmalar ile sorun yaşandığını belirterek uğranılan zararın tazminini istemiştir. 6100 sayılı HMK'nın 222....

            zararın meydana geldiğinin değerlendirildiği, Davacının ayıplı ürün nedeniyle 27.03.2020 tarihli iade gönderisi gözetildiğinde, süresinde ayıp ihbarında bulunduğunun değerlendirildiği, ayıplı mal nedeniyle davacının ayıplı ürünün misli ile değiştirilmesi, bunun mümkün olmaması halinde ürün bedelinin iadesi taleplerinin yerinde olduğu, esas itibarı ile bilgisayar emtiasının dava dışı Lise Müdürlüğü için tedarik edildiği gözetildiğinde, davacının bilgisayar kullanımı olmamasına dayanan 1.000 zarar iddiasının somut olaya uymadığı, davacı ancak kendisine zarar tazmin ettirilecek olursa, bunu davalı tarafa yansıtmasından söz edilebileceği, bu aşamada böyle bir kullarım yoksunluğu zararınırı sabit olmadığının tespit edildiği anlaşılmıştır....

              Mahkemece dava konusu olayın niteliğine uygun, konusunda uzman bilirkişiden alınan, hüküm kurmaya, taraf ve istinaf denetimine elverişli bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulü ile ayıplı olan dava konusu mobilyaların iadesine ve kullanım hatasından kaynaklanan bedelin iade edilecek bedelden düşülmesine karar verilmesi gerekirken, dava konusu mobilyaların bir kısım parçalarının ayıplı olduğu, 6502 Sayılı Kanun'un 10/1 maddesi gereğince, varlığı bilirkişi raporuyla da subut bulan ayıp, malın teslim tarihinden itibaren altı ay içerisinde ortaya çıkmış olmakla, teslim tarihinde de varlığının, dolayısıyla malın imalattan kaynaklı ayıplı olduğunun kabulünün gerektiği, aksinin de davalı tarafından ispat edilemediği, mobilya takımlarının takım bütünlüğü oluşturduğu ve yalnızca ayıplı parçaların iadesi halinde takım bütünlüğünün bozulacağı, davacının 6502 Sayılı Kanun'un 11. maddesi gereğince sözleşmeden dönme ve bedel iadesi seçimlik hakkını kullanabileceği göz ardı edilerek ayıplı olmadığı...

              Davalı-karşı davacı vekili cevap ve karşı davasında, davalının aydınlatma armatürleri yaptığını, armatürlerin içerisine monte edilen komponentleri davacıdan satın aldığını, alınan komponentlerin arızalı olması sebebiyle müşterilerinden iade aldıklarını, durumu 09/10/2013 tarihinde davacı tarafa da bildirdiklerini, davacı tarafın ürünlerdeki ayıbı kabul ettiğini ve misli ile değiştirmeyi teklif ettiğini, davalının misli ile değiştirme teklifini reddederek sözleşmeden dönme hakkını kullandığını, konponentlerin tamamının ayıplı çıkması nedeniyle armatürlerin tamiri yoluna gidildiğini, bu nedenle davalının zararı oluştuğunu belirterek sözleşmeden dönme hakkını kullandıklarını ve ayıplı ürün bedeli olan 32.834,50-TL nin iadesi ve cari hesapta takas ve mahsubunu talep ettiklerini, ayıplı çıkan mallar nedeniyle oluşan zararları için de 15.000,00-TL maddi, 15.000 TL manevi tazminatın karşı dava olarak davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

                'a iade edildiği,ayrıca tüketici hakem heyeti dosyasının yargılama gideri olarak belirlenen 135,20 TL'nin davacı tarafından vergi dairesine ödendiği,Mahkememizce dava konusu koltuk takımı üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesinde, koltuk takımında meydana gelen renk solmasının koltuk kumaşından kaynaklı olup ürünün gizli ayıplı olduğunun belirtildiği, davacının ayıplı koltuk takımı nedeniyle ürünün bedel iadesi ve dava dışı ...'a koltuk takımının satışından elde edeceği kar kaybı zararı (müspet zararı olan 3.831,50 TL) ile tüketici hakem heyeti dosyasına ödenen yargılama giderinin davalıdan rücusunu talep edebileceği kanaatine varıldığından açılan davanın kabulüne karar verilmiştir....

                  Mahkemece,yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde ürünlerde gizli ayıp olduğu kanaatine varılmış, sözleşmeden dönülmesi taraflar arasındaki hak ve menfaatler dengesini aşırı ölçüde bozacak olması sebebiyle davaya konu ürünlerin ayıpsız misli ile değiştirilmesi yönünde karar verilmiştir. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4. maddesine göre ayıplı mal satın aldığı anlaşılan tüketici bedel iadesi, ücretsiz onarım, bedel indirimi veya ayıpsız misli ile değişim yönündeki seçimlik haklarını kullanmakta serbesttir. Kaldı ki 6100 sayılı HMK.’nın “taleple bağlılık ilkesi” başlıklı 26/1 maddesinde hâkimin tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu ve talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği hüküm altına alınmıştır. Sözü edilen yasa maddesi uyarınca, mahkemenin talepten başka bir şeye karar vermesi, mümkün bulunmamaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu