Dava dilekçesi ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;Davanın, eser sözleşmesi niteliğinde davalı tarafından üretilen ve montajı yapılan mobilyaların ayıplı olduğu iddiası nedeni ile sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebine ilişkin olduğu ve dolayısıyla istinafa konu edilen kararın bu nitelikteki uyuşmazlık ve dava nedeniyle verilmiş nihai bir karar olduğu anlaşılmıştır. HMK'nın 352/1- a bendine göre (ön inceleme); "incelemenin başka bir dairece veya Bölge Adliye Mahkemesince yapılmasının gerekli olması ... halinde öncelikle karar verilir." 5235 sayılı yasanın 35.maddesi gereğince Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairelerinin numaraları ile aralarındaki iş bölümünün belirlenmesine dair HSK'nın 21/06/2019 tarih ve 678 sayılı kararının dairemizin bakacağı işlerle ilgili işbölümü kısımlarında işbu istinaf talebine konu edilen dava ve işlerle ilgili verilmiş kararların istinaf incelemesinin bulunmadığı, Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4....
Başka bir ifade ile, her iki düzenlemede de esas olarak, kullanılan seçimlik hakkın ortaya çıkaracağı sonucun karşı taraf için orantısızlık yaratması ve durumun bunu haklı göstermemesi gibi özünde Türk Hukuk sisteminin temelini oluşturan hakkaniyet ilkesine dayanmakta olup; somut olayın yapısı ve bu ilkenin uygulanırlığı noktasında takdir hakkını da hakime yüklemiştir. Somut olayda da iadesine hükmedilen araç bedeli ile ayıp nedeniyle doğan değer kaybı dikkate alındığında Mahkemece,davacının seçimlik haklarından bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme hakkını kullanmasının TMK’nin 2 ve TBK’nin 227/4 maddeleri gözetilerek hakkaniyete ve taraflar arasındaki hak ve menfaatler dengesine aykırı olacağından araçtaki ayıp nedeniyle seçimlik hakkından bedel indirimi seçeneğini değerlendirmemesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulmasını gerektirir....
onay verilmediği için cihaz işlemsiz olarak geri iade edildiğinin, yazdığını, daha sonra işbu uyuşmazlığın çözümü için dava şartı arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, burada da anlaşma sağlanamadığını, müvekkil şirket tüm bu nedenlerle çok mağdur olduğunu, müvekkilin ödediği bedelden her iki davalıda müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, tüm bu nedenlerle, ayıplı mal (cep telefonu) satışından kaynaklı sözleşmeden dönme seçimlik hakkının kullanılması ile satılanı iade ederek; 13.395,01 TL ödenen bedelin iadesi istemi ile başvuru zorunluluğu hasıl olduğunu, ayıplı mal (cep telefonu) satışından kaynaklı sözleşmeden dönme seçimlik hakkının kullanılması ile satılanı iade ederek; şimdilik 100,00 -TL ödenen bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi Tarihi :30.10.2014 Numarası :2013/519-2014/555 Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup ayıplı imalât sebebiyle sözleşmeden dönme hakkı kullanılarak sözleşme nedeniyle ödenen 18.125 euro + KDV bedelin ödeme günündeki rayiç üzerinden iadesi, imalâtın sökülmesi masrafları ve uğranılan zararların tespitiyle bunların giderim bedelinin tahsili istemine ilişkindir....
sağlamak olarak tanımlandığı, davalıların TBK'nin 229/2. maddesi uyarınca davacının oluşan zararları nedeniyle kendilerine kusur yüklenemeyeceği hususunu ispat eder nitelikte dosya kapsamına belge ve bilgi sunamadıkları, davaya ve satışa konu makinenin üreticisi ve satıcısı olmaları nedeniyle fabrikasyon hatalı olarak gizli ayıplı olmasından dolayı TBK'nin 219. maddesi uyarınca sorumluluklarının bulunduğu, sözleşmeden dönme halinde alıcının TBK'nin 229/1.1 maddesi hükmü uyarınca faizi ile birlikte satış bedelini ve 229/1.3 maddesi uyarınca ayıplı maldan doğan doğrudan zararın giderilmesini isteyebileceği (Trabzon BAM ......
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde 17/12/2019 tarihli kararla; "(...) dava konusu aracın davacı tarafından dava açıldıktan sonra üçüncü kişilere satıldığı, davacının dava konusu araç üzerinde tasarruf yetkisinin sona erdiği, davacının iş bu davada talep ettiği sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin kabulü halinde dahi, sözleşmenin tasfiyesi gereği aracı satıcıya iade etme edimini yerine getirmesine imkan bulunmadığı, dolayısıyla iş bu dava ve talep açısından davacının aktif husumet ehliyetini haiz olmadığı anlaşılmakla (...)" gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; aracın ayıplı olarak satıldığını, davalıların sorumlulukları bulunduğunu, Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette de bulunduklarını, davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu beyanla istinaf talebinde bulunmuştur....
Uyulan bozma ilamı gereğince, dava konusu araç bedeli ile ayıp nedeniyle doğan değer kaybı dikkate alındığında, davacının seçimlik haklarından ayıpsız misli ile değişim ya da bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme hakkını kullanmasının TMK'nın 2 ve TBK'nın 227/4 maddeleri gözetilerek hakkaniyete ve taraflar arasındaki hak ve menfaatler dengesine aykırı olmadığı değerlendirilerek ve davacının temyiz dilekçesi ile Dairemiz oturumundaki istemi nazara alınarak, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacının misli ile değişim talebinin kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
Noterliğinin 10.08.2017 tarih ve ... yevmiye nolu ihtarnamesinin gönderilerek davalı firmanın tedarik ettiği makinelerde gizli ayıbın söz konusu olduğunu, müvekkili firmanın bu bozuklukları satış anında bilmesinin mümkün olmadığı bildirilerek TBK m.219 daki seçimlik haklardan sözleşmeden dönme ve ödenen bedelin iadesi hakkını kullandığını bildirerek, davalı firmanın ihtarın tebliğinden itibaren 3 iş günü içerisinde makinaları teslim alması, aksi halde yasal yollara başvuracağını ihtar ettiğini, bir malın ayıplı olması durumunda satın alanın kanunda sayılan 4 seçimlik haktan birisini kullanabileceğini, davalı yanın bu durumda gizli ayıptan sorumlu olan taraf olup müvekkili hangi hakkını seçmişse onu yerine getirmek zorunda olduğunu, bu haklar seçimlik haklar olduğundan müvekkilinin bir tercih yapıp bu haklardan birisini kullandığında diğer seçimlik hakların tekenmiş olacağını, müvekkilinin bu seçimlik haklardan " bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme" hakkını kullanmak istediğini davalı...
Nitekim bilirkişiler motor değişimi yapılarak dolaylı olarak ayıbın giderilebileceğini, imalatçı firmanın da çift motor numaralı araç üretiminin mümkün olduğunu kabul etmeleri karşısında davacının ayıp iddiası nedeniyle TKHK da tanınan bedel iadesi isteminin yasaya uygun meşru bir talep olduğu kabul edilmelidir. Öte yandan davalının ağır kusuru olduğu için zamanaşımı süresinin işlemeyeceğinde duraksama olmamalıdır. Ayıp ihbarının süresinde yapılmadığına ilişkin davalıların açık bir savunması da yoktur. Ne var ki yerel mahkemenin süresinde ayıp ihbarı yapılmadığı bu nedenle davacının ayıbı kabullenmiş sayılacağına ilişkin gerekçesi usul ve yasaya aykırıdır. Hal böyle olunca tüketicinin seçimlik haklarından sözleşmeden dönme ile bedel iadesi isteğinde bulunması haklıdır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : KARAR NO : T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I BAŞKAN : ÜYE : ÜYE : KATİP : İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : TARİHİ : NUMARASI : İSTİNAF EDEN DAVACI : VEKİLİ : DAVALI : VEKİLİ : DAVA :Ayıplı Mala İlişkin Sözleşmeden Dönme Nedeniyle Bedel İadesi ve Alacak İSTİNAF KARARININ KARAR TARİHİ : 21/06/2021 YAZIM TARİHİ : 29/06/2021 Davacı tarafından davalı aleyhine Konya Asliye ... Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dosyası ile açılan ayıplı mala ilişkin sözleşmeden dönme nedeniyle iadesi ve alacak davasında 28/01/2021 tarihinde tesis edilen davanın usulden reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde; DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket adına davalıdan Konya ......