Denkleştirici adaleti ilkesi, haklı bir sebebe dayanmadan, başkasının mal varlığından istifade ederek, kendi mal varlığını artıran kişinin, elde ettiği kazanımı geri vermek zorunda olduğunu ve gerçek bir eski hale getirme yükümlülüğünü ifade etmekte olup, taraflar arasında akdedilen sözleşme kapsamında davacı tarafça davalıya 50.000-TL ödeme yapıldığı, davacı tarafça sözleşmenin 8.1 ve 8.2 maddeleri kapsamında dönme hakkının kullanılarak bedel iadesi hususunun davalıya ihtar edildiği, usulüne uygun sözleşmeden dönme beyanı ve ihtara rağmen davalı tarafça bedel iadesinin yapılmadığı, tarafların iddia, savunma, delilleri kapsamında alınan bilirkişi heyet raporu ile dava dilekçesindeki ödenen tutarın denkleştirici adalet ilkesi gereği dava tarihi itibariyle ulaştığı değerin tespit edildiği, davacı tarafça satış vaadi sözleşmesi kapsamında sözleşmeden dönülmesi nedeniyle bilirkişi heyeti tarafından tespit edilen tutarın davalıdan talep edilebileceği anlaşılmakla, denetime ve kanaat edinmeye...
O halde, mahkemece dosyaya talimat mahkemesi aracılığıyla rapor ibraz eden bilirkişinin görüşüne başvurularak araçta tespiti yapılan ayıbın satış tarihine göre araç üzerindeki değer kaybının belirlettirilmesi (belirlenen ayıba göre ayıplı haldeki değeriyle, ayıpsız haldeki değerinin ne olduğu) Yargıtay'ın ve dairemizin kararlılık kazanan nispi metod yöntemine göre ( (Ödenecek indirilmiş ücret =(Kararlaştırılan ücret x Ayıplı ücret) /Ayıpsız değer) de hesaplama yapılması istenilerek ek rapor alınmalı, araç bedeli ile ayıp nedeniyle doğan değer kaybı da dikkate alınarak mahkemece, davacının seçimlik haklarından ayıpsız misliyle değişimi içeren hakkını kullanmasının TMK’nin 2 ve TBK’nin 227/4 maddeleri gözetilerek hakkaniyete ve taraflar arasındaki hak ve menfaatler dengesine aykırı olup olmayacağı tartışılması gerektiğinden araçtaki ayıp nedeniyle seçimlik haklarından olan belirlenecek bedel indirimi seçeneğini değerlendirmemesi usul ve yasaya aykırı olup (Yargıtay 3.H.D. 03...
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, tüketicinin yükleniciye karşı açmış olduğu sözleşmeden dönerek bedel iadesi, taşınmazın satın alınması için kullanılan kredi faiz ve giderleri ve taşınmazın satış tarihinden dava tarihine kadar işleyecek kanuni faiz istemine ilişkindir....
Merkez Bankası'nın 1 yıllık vadeli EURO'ya uyguladığı en yüksek faiz oranı uygulanmak sureti ile davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, davacının satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebine ilişkindir. Somut olayda aracın gizli ayıplı olduğu, tüketicinin seçimlik haklarından dilediğini kullanma yetkisi olduğu, seçimini araç ve bedel iadesi yönünden kullandığı açıktır. Mahkemece de bu ilkeler dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiş ise de; satım tarihinde aracın euro olan fiyatı faturada Türk lirası üzerinden belirlenip buna göre düzenlenmiştir....
ayıplı malın bedelinin müvekkiline iadesi ile hükmedilecek satış bedeline satış tarihinden itibaren satış bedeline yasal faiz yürütülmesine, bedel iadesinin mümkün olmaması halinde traktörün yenisi ile değiştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dava, satım konusu malın ayıplı olması nedeniyle sözleşmeden dönme ve satış bedelinin iadesine ilişkindir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2018/692 ESAS - 2020/280 KARAR DAVA KONUSU : Ayıplı Mal Satışı Nedeniyle Sözleşmeden Dönme ve Bedel İadesi KARAR : Kocaeli 1....
------- bedel farkı talep ettiğini, malın aynıyla değişiminin davalılar tarafından derhal yapılmaması sebebiyle sözleşmeden dönme ve edaların iadesi haklarının doğduğunu, aracın,----- tarihinde iade kapsamında davalı ------ teslim edildiğini, açıklanan nedenlerle, davacı tarafından satın alınan aracın ayıplı olması ve davalıların malın misliyle değişim imkanının bulunmadığını bildirmesi ve fark ücreti talep edilmesi sebebiyle sözleşmeden dönülerek malın davalılara iadesine, davacının ödediği --- dava tarihi --- üzerinden denkleştirici adalet ilkesine göre hesaplanacak değer kayıpları ve işleyecek ticari faiziyle şimdilik ------ iadesine, aracın şu anki değerinin artmış olması ve davacının bu değerden mahrum kalmış olması ve aynı aracı dava tarihi itibariyle satın almak istese daha fazla bedel ödemek zorunda olacağı nedeniyle şimdilik ---- menfi zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacı tarafından satın alınan aracın 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 4. maddesinde belirtildiği şekilde ayıplı mal olduğu, onarım hakkının kullanılmasına rağmen aynı arızanın ikiden fazla ve sık tekrarlaması nedeniyle tüketicinin yasada belirtilen seçimlik haklarından sözleşmeden cayma hakkını kullandığı dosya kapsamı ile anlaşılmakta olup, davacının araç bedelini isteyebileceğinden mahkemece bu yöne ilişkin verilen kararda bir isabetsizlik yoktur. Ancak anılan yasanın 4/2 maddesinde "bedel İadesi" nden söz edilmiş olup, bundan maksat araç alınırken kararlaştırılan ve ödenen toplam satış bedelidir. Somut olayda olduğu gibi, şayet araç tüketici kredisi kullanılarak alınmış ve tüketici bu nedenle kredi kullandığı bankaya bir faiz ödemiş ise, ödenen tüketici kredisi faizinin satış bedeli içinde değerlendirilmesi olanaksızdır....
Buna göre davacının cihazın başlık kısmı yönünden ayıplı mal taleplerinin yerinde olduğu, ancak başlık kısmındaki arıza nedeniyle cihazın tamamının değiştirilmesinin hakkaniyete uygun olmadığı, cihazın başlık kısmının arızalandığı, bu arızanın cihazın işlevini yerine getirmesini engellediği, cihazın (ana makinenin) normal işlevini yerine getirdiği, bu nedenle sözleşmenin iptalini gerektiren bir husus olmadığı, ancak arızanın başlıktan kaynaklandığı ve ana makinenin düzgün çalışabilmesi için başlık kısmının ayıpsız bedeli kadar olan 22.500,00 TL+KDV bedelin satış bedelinden indirilmesinin hakkaniyete uygun olduğu değerlendirilerek 22.500,00 TL+ KDV ödemenin iadesi gerektiği kanaatine varılmıştır."Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir." hükmü de dikkate alınarak satış bedelinin indirilmesine ilişkin aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur....