Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Noterliği'nin 06 Eylül 2017 Tarihli ve 15282 Yevmiye Sayılı İhtarnamesi ile "aracın tüm parçaları imalatta öngörülen standartlara sahiptir ve araçta gizli veya açık herhangi bir ayıp olmadığı gibi imalat hatası da yoktur" gerekçesiyle sözleşmeden dönmeye ilişkin talebi kabul edilmediği tarafına bildirildiği, tüm bu sebeplerle müvekkil araçtan beklediği yararı hiçbir şekilde sağlamayacağı açık olduğu, ayıplı mala ilişkin bedel iadesi ile sözleşmeden dönme hakkının kullanılması için davalıya yapılan müracaat kabul görmemiş olmakla işbu davayı açma zorunluluğu doğduğu, ayıplı malın satım bedeli olan 412.816,75 TL nin satım tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte olmak üzere davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk Derece Mahkemesince davanın esastan reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

Maddesi kapsamına göre gizli ayıplı mal niteliğinde olduğu, 6502 sy. 11....

Ayrıca kabule göre; iş sahibinin seçimlik hakkını düzenleyen 6098 sayılı TBK'nın 475/1. maddesinde eser kabule icbar edilemeyecek şekilde ayıplı olur ise sözleşmeden dönme ve bedel iadesi, 2. fıkrada ise eseri alıkoyup ayıp oranında bedelde indirim isteme hakkı mevcut olup son fıkrasında aşırı zarar doğuracaksa iş sahibinin sözleşmeden dönme hakkını kullanamayacağına dair düzenlemeler mevcuttur. Mahkemece bu madde ve anılan fıkraları uyarınca değerlendirme yapılmamıştır. Bu haliyle alınan rapor ve ek raporlar hükme esas alınamaz. Bu nedenle mahkemece yapılacak iş teknik bilirkişiden ek rapor almak suretiyle TBK 475/1. madde uyarınca eserin kabule icbar edilemeyecek şekilde ayıplı olup olmadığı hususunda değerlendirilme yapılmalı, sökülüp kaldırılması aşırı zarar doğuracaksa dönme hakkını kullanamayacağı nazara alınmalı ve bu halde TBK 475/2. maddesi uyarınca ayıp oranında bedelden indirim konusunda inceleme yapılmalıdır....

UYUŞMAZLIĞIN TESPİTİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, satışı yapılan araçtaki ayıp nedeniyle misli ile değişim bu talebin mümkün olmaması halinde sözleşmeden dönülerek bedel iadesi istemidir. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır. Taraflar arasında aracın satışı, bedeli, hususlarında ihtilaf bulunmamaktadır. İhtilaf, aracın ayıplı olup olmadığı, onarımının olanaklı olup olmadığı, misli ile değişim veya bedel iadesi koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarındadır. 6502 sayılı Yasanın 11/1. maddesinde, malın ayıplı olması durumunda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür....

Mahkemece toplanan delillere göre, asıl davada, ayıplı olduğu gerekçesiyle çiftçiler tarafından iadesi yapılıp davacının deposunda bulunan mal bedeli toplamının 1.376,40 TL olduğu, davacının, dava açılmasından önce davacı tarafça davalıya iade edilen mallar nedeniyle toplam 2.355,75 TL, yine davacının deposunda bulunan ve iadesi gereken ayıplı mallar nedeniyle 538,00 TL kar kaybına uğradığı, davacının manevi tazminat talebinin ise haklı görülmediği, davacının dava dilekçesinin sonuç ve istem bölümünün 3 nolu bendinde, davacıya gönderilen ve henüz satışı yapılmayan ayıplı ürünlerin davalı tarafından geri alınarak bedelinin davacıya iadesinin talep edildiği, ancak dava dilekçesinde bu talep yönünden belirtilmiş bir rakam olmadığı gibi usulüne uygun harcı yatırılarak açılmış bir dava da bulunmadığı, birleşen itirazın iptali davası yönünden ise, mal satışları ve ödemeler dikkate alındığında, davacı şirketin 5.231,36 TL alacaklı olduğu, işlemiş faiz talebinin ise yerinde olmadığı gerekçesiyle...

    Bu durumda davalı şirkete husumet yöneltilemeyeceği ve davacı ... yönünden davanın husumetten reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, davanın esastan kabulü usul ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir. 3-Dava, davacılar tarafından satın alınan dairelerde mevcut ayıplar nedeniyle bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme talebine ilişkindir. 4077 sayılı Kanunun 4. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre; tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde açık ayıpları satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’da gizli ayıpların ne kadar sürede satıcıya ihbar edileceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır....

      nden 07.07.2010 tarihinde dava konusu otomobili satın aldığını, aracın ön camından ve kapılarından içeriye su aldığını, arka kapısının bir defasında seyir halinde iken kendiliğinden açıldığını, vitesinde zorlama olduğunu, rampalarda çekiş kuvvetinin anormal şekilde düştüğünü, bu sorunlar nedeniyle değişik zamanlarda servisçe yapılan müdahaleler nedeniyle bir takım arızaların giderildiğini ancak tüm problemlerin çözülemediğini ve aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek; sözleşmeden dönmek suretiyle aracın davalılara iadesine ve araç için ödenen 38.000.00 TL, kasko sigortası için ödenen 950.00 TL, aracın finansmanı için davacı tüketici tarafından kullanılan kredinin dava tarihine kadar ödenen faiz, vergi ve masraf gideri olarak 1.596.42 TL, dört kez servise gitme masrafı 400.00 TL, aracın ilk kez serviste kaldığı 16.10.2010 ile 23.10.2010 tarihleri arasında kiralanan araç için ödenen bedel 300.00 TL, navigasyon cihazı ücreti 2.750.00 TL, dört adet çelik jant bedeli 2.400.00 TL, ve motorlu...

        Araç satış tarihinin 21/12/2012 olması nedeniyle taraflar arasındaki uyuşmazlığın 4077 sayılı yasanın ve bu yasada hüküm bulunmadığı takdirde genel hükümlerin uygulanması gerektiği anlaşılmaktadır. 4077 sayılı kanunun 4.maddesinde " Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda ya da reklam ve ilânlarında yer alan veya satıcı tarafından bildirilen veya standardında veya teknik düzenlemesinde tespit edilen nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar, ayıplı mal olarak kabul edilir. Tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde ayıbı satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir....

        DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE: Dava, ticari satımdan kaynaklanan ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....

        Somut olayda, davacı, 27.12.2010 tarihinde satın aldığı aracının kilometresi ile oynanmış ve hasarlı olması nedeniyle ayıplı olduğunu iddia ederek satış bedelinin iadesi ya da ayıplı araç satılması nedeniyle 4.000,00 TL. nin davalıdan tahsili için eldeki davayı açmıştır. Davalı bedel iadesi şartlarının oluşmadığını savunmuştur. Mahkemece, dava konusu ayıbın sadece aracın km'sinin indirilmesinden kaynaklandığı, sözleşmeden dönme yerine semenin indirilmesinin hakkaniyete daha uygun olduğu ve buna göre davacının zararının 1.500,00 TL olduğu, davacının diğer taleplerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle sözleşmeden dönerek bedelin iadesi talebininin reddine karar verilmiştir. Alınan bilirkişi raporunda dava konusu aracın kilometresinin indirilmiş olması nedeniyle gizli ayıplı olarak satıldığı tespit edilmiştir. Satıcı ayıpların varlığını bilmese bile bundan davacıya karşı sorumludur. Davalı satıcının ayıba karşı tekeffül borcu bulunmaktadır....

        UYAP Entegrasyonu