Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

in sözleşmeden dönme seçimlilik hakkını kullanarak ödemiş olduğu bedelin iadesini gerçekleştirdiği, tüketicinin üretici ve ithalatçıya herhangi bir ödeme yapmadığı ve satın aldığı ürünün bedelini satıcıya ödediği, dolayısı ile bu bedelin üretici veya ithalatçıdan talep edilmesinin hukukun genel ilkeleri ve hayatın olağan akışı ile bağdaşmadığı, müteselsil sorumluluk hükümleri gereğince rücu imkanının kullanılabilmesi için öncelikle davanın tarafları arasında müteselsil sorumluluk olması gerektiği, ancak TKHK hükümleri gereğince sözleşmeden dönme seçimlilik hakkının kullanıldığı durumda satıcı, üretici ve ithalatçının müteselsil sorumluluğunun olmadığı, buna göre davacı satıcının bedel iadesi yapmış olmasından dolayı uğradığı zararı, davalıdan ayrıca taahhüdü olmaması durumunda rücu edemeyeceği kanaati belirtilmiş ise de; tüketicinin sözleşmeden dönüp bedel iadesini aldığı, tüketici kanuna göre onarım ve bedel iadesi halinde müteselsil sorumluluk düzenlenmiş ise de, bu sorumluluğun tüketiciye...

    Davacı davalıdan satın aldığı aracın bir süre sonra ön kaputunda boya soyulmalarının meydana geldiğini ileri sürerek, ayıplı aracın yenisi ile değiştirilmesi isteği ile eldeki davayı açmıştır. 4077 sayılı yasanın 4. maddesi gereğince ayıplı bir malın teslimi halinde tüketici bedel iadesi de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme hakkına sahiptir....

      Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı araç satışı iddiasına dayalı onarım bedeli istemlidir. Davacı vekili; davacının, davalı galericiden satın aldığı aracın sonradan gizli ayıplı olduğunu öğrendiğini, ayıbın giderilmesi için 22.495,00 TL bedel ödediğini ileri sürerek 22.395,00 TL araç onarım bedelinin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı; aracın gizli ayıplı olarak satılmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....

      Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, aracın ayıplı olup onarımın ekonomik olmayacağı, davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin yerinde olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, aracın davalıya iadesi ile araç bedeli olan 30.546,90 TL nin davalıdan iade tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu araç üzerinde dava dışı ...lehine tesis edilen rehin bulunduğu ve eldeki davanın dain ve mürtehin konumundaki bankadan koşulsuz muvafakat alınmadan açıldığı anlaşılmakla, bu durumda mahkemece, davacı vekiline kesin süre verilerek sonucuna göre işlem yapılması gerekirken bu yönler gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

        Bir taşıt aracı arızalarında alıcısına hemen sözleşmeden dönme hakkı verilmesi işin tabiatına aykırıdır. En fazla ücretsiz onarım talep edilebilir. Ancak onarımların istenen sonucu vermemesi, aracın sürekli aynı arızayı tekrarlaması ve bu arıza-tamir sürecinin maldan yararlanmayı önemli ölçüde ortadan kaldırması halinde alıcının kullanacağı başka haklar devreye girer. Bunların başında malı iade ederek sözleşmeden dönme, yani bedel iadesi gelir. Alıcı malın misliyle değiştirilmesini veya ayıp oranında bedel indirimi yapılmasını da isteyebilir. Burada asıl olan hakların makul ölçüde ve dürüstlük kuralına uygun biçimde kullanılmasıdır. Somut olayda davacı taraf öncelikle aracın onarılmasını talep etmiş, araç bir kaç kez onarılmasına rağmen arıza tekrarlamıştır....

          Dava ayıplı mal satışı nedeniyle sözleşmeden dönülerek bedel iadesi ve sair zarar kalemlerinin tazmini istemine ilişkindir. Dava dilekçesinde belirtilen İstanbul 10. ATM 2020/433 esas sayılı dava dosyası celp edilip incelendiğinde; her iki davadaki uyuşmazlık konuları aynı sözleşmesel ilişkiden kaynaklanması nedeniyle tahkikatın ve bilirkişi incelemesinin ortak dosya üzerinden yapılmasının gerek yargılama ekonomisi gerekse de çelişkili kararların önüne geçilmesi adına zaruri olduğundan ilk davanın açıldığı mahkemede dosyanın birleştirilmesi gerekmiştir. HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle; 1-Mahkememiz dosyasının İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/433 Esas sayılı dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE, 2-Esasın bu şekilde kapatılmasına, yargılamaya İstanbul 10....

            için satılmış D'andreaTRM 50 ve TaegutecTT9030 markalı ürünlerde, ürünlerin hatalı ve/veya ayıplı olması nedeniyle istenen 0.002 mm....

              Sayılı kararı) Buna göre 6502 sayılı TKHK'nın yukarıya alınan maddeleri kapsamında; denetime ve hüküm kurmaya elverişli uzman bilirkişi raporları ile dava konusu aracın üretimden kaynaklı ayıplı mal niteliğinde olduğu ve gizli ayıbın imalattan kaynaklandığı, değişim talebi yerine getirilmeyen davacının ayıplı malı kabul etmeye ve kullanmaya zorlanamayacağı ve üründen beklenen faydayı sağlamasının da mümkün olmadığı, bu nedenle, davacı tüketicinin seçimlik haklarını kullanabileceği ve ayıplı aracın ayıpsız misli ile değişimini davalıdan isteyebileceği anlaşılmış olduğundan ilk derece mahkemesince davanın kabulüne dair verilen kararda usul ve yasaya aykırı yan bulunmamaktadır. Mahkemenin dosyada toplanan delillere göre istinaf talebinde davalının istinaf başvurusunun HMK.'nun 353/1- b-1 maddeleri uyarınca reddine dair aşağıdaki kararın verilmesi gerekmiştir....

              Dava, satıma konu ayıplı mal nedeniyle açılan ayıplı malın iadesi ile satış bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece satıma konu malın ayıplı olduğu kabul edilmiş olup,bu husus da kararın davalı tarafından temyiz edilmemesi sebebiyle kesinleşmiştir. 6098 sayılı TBK'nın 227. maddesi hükmü uyarınca, satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hallerde alıcı sözkonusu maddede belirtilen seçimlik haklarını kullanabilir. Aynı maddenin 227/1 cümlesinde de alıcı satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme hakkına sahiptir.Satıcı tarafından yapılan onarımlara rağmen ayıbın tamamen giderilememesi nedeniyle davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanması haklı olup,mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....

                İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK'nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, ayıplı araç satışı nedeniyle sözleşmeden dönme, araç bedeli ile sigorta primi, vergi bedellerinin tahsili ve araç değer farkı, ikame araç bedeli zararlarının tazmini istemlerine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda açıklanan gerekçelerle yargılama sırasında ödenmiş olup konusuz kalan araç bedeli ve sigorta primi, vergi bedelleri talepleri yönünden karar verilmesine yer olmadığına, diğer taleplerin reddine karar verilmiştir. Davacı 25/08/2017 tarihinde teslim edilen aracın 14/11/2017 ve 24/11/2017 tarihlerinde arızalandığını ve davalı ......

                  UYAP Entegrasyonu