Davacı vekili istinaf ve istinafa cevap dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının yasal faiz taleplerinin reddine ilişkin hükmün kaldırılmasını talep ettiklerini, ayrıca davalı tarafın istinaf sebepleri hukuk temeli olmayan soyut ve davayı uzatmaya yönelik iddialar olup, istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıplı mal satışı nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu ürünlerin ayıplı olduğuna ilişkin bir tespit yapılmaksızın ve aynı zamanda herhangi bir ayıptan bahsedilmeyen ürünlerin de dahil edilmesi suretiyle sözleşmeye konu ürünlerin tamamının bedel iadesi talebinin ve hatta ayıp söz konusu olsa dahi basit bir onarımla giderilebilecek işbu hususun bu şekilde davaya konu edilmesinin de kötü niyetten doğmuş olması sebebiyle davanın müvekkil şirket reddini ve mahkeme masrafları ile ücreti vekaletin davacıya tahmilini talep etmiştir....
Değerlendirme : Dava, ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir. Davacı tarafından davalıdan satın alınan koltuklardaki ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talep edilmiş olup, davalı vekili ise ayıp iddialarını kabul etmeyerek davanın reddini istemiştir. Dosya kapsamı incelendiğinde, alım satıma konu olan koltuk takımının fatura örneği ve teslim tesellüm tutanakları dosya içerisinde mevcut değildir. Mahkemece yargılama sırasında bilirkişi incelemesi yaptırılmaksızın, davacının ayıp yönündeki beyanlarına itibar edilerek, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava sebeplerine göre teknik bilgi gerektiren uyuşmazlık nedeniyle bilirkişi raporu aldırılmaksızın yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır....
Sözleşme ve dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı yasanın 8.maddesinde ayıplı mal şu şekilde tanımlanmıştır: "(1) Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır. (2) Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda, internet portalında ya da reklam ve ilanlarında yer alan özelliklerinden bir veya birden fazlasını taşımayan; satıcı tarafından bildirilen veya teknik düzenlemesinde tespit edilen niteliğe aykırı olan; muadili olan malların kullanım amacını karşılamayan, tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar da ayıplı olarak kabul edilir."...
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; dava konusu aracın üretimden kaynaklı ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise davacı tüketici tarafından ayıpsız misli ile değişim seçimlik hakkın kullanılmasının ayıbın niteliğine göre iyi niyet kurallarına aykırı olup olmadığı, tarafların hak ve menfaatlerine göre aşırı bir dengesizliğe yol açıp açmayacağı, diğer seçimlik hakların tüketiciye kullandırılmasının gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır. Sözleşme ve dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı Yasanın 8. Maddesinde ayıplı mal tanımlanmış olup, yasanın 11. Maddesinde, malın ayıplı olması durumunda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir....
Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile 2013/1810-16034 birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm ve/veya yaralanmaya yol açan ve/veya kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde imalatçı-üreticiden tazminat isteme hakkına da sahiptir.” şeklinde düzenleme mevcuttur. 4077 sayılı kanunun 4.maddesinin 3.bendinde ise (Değişik fıkra: 21/02/2007-5582 S.K./22.mad) İmalatçı-üreticinin, satıcının, bayinin, acentenin, ithalatçını ve 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına veya 10/B maddesinin dokuzuncu fıkrasına göre kredi verenin, ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumlu olacakları belirtilmiştir....
D A V A / Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili davalı şirketten satın almış olduğu 12 adet ... bileziği 17.03.2021 tarihinde ürünlerin montajı yapıldığını, ürünün test ve kontrolleri yapıldığı sırada servis raporunda da görüleceği üzere ürünün talep edilen nitelik ve özelliklere sahip olmaması neticesinde üründen istenilen verim alınamadığını, dolayısıyla ürünün ayıplı olduğu tespit edildiğini, ürünlerin ayıplı olmasının tespit edilmesinin akabinde müvekkili sözleşmeden dönme hakkını kullanarak davalı şirkete süresi içinde bildirimde bulunduğunu, 24.03.2021 tarihinde ... numaralı iade e-faturası düzenlendiğini ve satın alınan ürünlerin iade edileceği bildirildiğini, müvekkili iade irsaliyesi ile ayıplı ürünleri gönderdiğini ancak davalı şirket kabulden imtina etmesi nedeniyle ürünler müvekkili depolarına geri geldiğini, kendisine ihtarname gönderildiğini, sözleşmeden dönülmesi halinde sözleşme geçmişe etkili olarak oratadan kalkacağı için, daha önceden ifa edilmiş karşılıklı...
D A V A / Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili davalı şirketten satın almış olduğu 12 adet ... bileziği 17.03.2021 tarihinde ürünlerin montajı yapıldığını, ürünün test ve kontrolleri yapıldığı sırada servis raporunda da görüleceği üzere ürünün talep edilen nitelik ve özelliklere sahip olmaması neticesinde üründen istenilen verim alınamadığını, dolayısıyla ürünün ayıplı olduğu tespit edildiğini, ürünlerin ayıplı olmasının tespit edilmesinin akabinde müvekkili sözleşmeden dönme hakkını kullanarak davalı şirkete süresi içinde bildirimde bulunduğunu, 24.03.2021 tarihinde ... numaralı iade e-faturası düzenlendiğini ve satın alınan ürünlerin iade edileceği bildirildiğini, müvekkili iade irsaliyesi ile ayıplı ürünleri gönderdiğini ancak davalı şirket kabulden imtina etmesi nedeniyle ürünler müvekkili depolarına geri geldiğini, kendisine ihtarname gönderildiğini, sözleşmeden dönülmesi halinde sözleşme geçmişe etkili olarak oratadan kalkacağı için, daha önceden ifa edilmiş karşılıklı...
Yasal düzenlemeler ile birlikte olarak davacı talebinin değerlendirilmesinde davacının davadaki talebinin 11.maddedeki ayıplı mal nedeniyle sözleşmeden dönerek bedelin iadesine ilişkin olduğunun anlaşılması karşısında; davalı T1 Hizmetleri Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi'nin bu taleple ilgili sübjektif hakkın tarafı olmadığı ve dava yönüyle pasif husumetinin bulunmadığı ve bu yönüyle bu davalı hakkında husumet yokluğu nedeniyle usulden redde yönelik hüküm kurulması gerektiği halde hükmün 3.paragrafındaki esasa dair ret hatalı bulunmuş ve yine usulden ret durumunda Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 7/2 maddesindeki düzenlemeye göre karar tarihinde yürürlükte bulunan miktar olan 2.040 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı T1 Hizmetleri Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi'ne verilmesine, şeklinde hüküm kurulması gerektiği halde nispi hesaplamaya göre vekalet ücretine hükmedilmesi ile ilgili hükmün 7.fıkrası hatalı olarak değerlendirilmiş, diğer istinaf sebepleri açıklandığı gibi...
dönme ise de aracın emniyet müdürlüğünden gelen 01.04.2021 tarihli cevap yazısından anlaşıldığı üzere dava dışı üçüncü kişiye satıldığı, bu haliyle sözleşmeden dönme ve araç iadesinin mümkün olmadığı, ancak terditli ikinci talebi yönünden ayıplı satış nedeniyle davacının maddi zararı olan 12.800,00 TL nin davalıdan tahsilinin gerektiği, davalı tarafından yemin deliline dayanıldığı anlaşılmakla davacıya yemin teklif ettiği ve davacının da sözleşmede yazan bedel üzerinden aracı satın aldığı, araçtaki ayıpları bilmediği hususunda usulüne uygun yemin ettiği, yeminin de kesin delil niteliğinde olması karşısında davacının davasının kabulüne karar verilerek hüküm kurulmuştur....