Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, ayıplı maldan kaynaklanan hasar ve zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davacı vekili her ne kadar dava dilekçesinde davalı firmadan aldığı ürünlerin ayıplı olması nedeniyle ürünlerin kullanıldığı depoların özelliğini kaybedip kullanılamaz hale geldiğini ve bu nedenle maddi manevi zararının oluştuğunu iddia etmiş ise de; davalı firmanın mallara ilişkin faturalara dayalı olarak davacı aleyhine yaptığı icra takibine davacının itirazı üzerine Gaziantep 2....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı müteahitten satın aldığı taşınmazın geç teslim edildiğini, taşınmazda ayıplı imalatlarında olduğunu belirterek geç teslim ve ayıplı imalatlar nedeniyle uğradığı zararlara karşılık toplam 79.578,00 TL 'nin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

      mal satımı nedeniyle oluşan zararın müvekkilin iç huzurunu etkilediğini, müvekkilinin psikolojik olarak bu içeceklerden artık uzak kaldığını, ailesine dahi bu içeceklerden aldırmadığını, evin içinde bu içeceklerden içilmesini yasakladığını, müvekkilinin ruhsal ve psikolojik olarak bu olaydan etkilenerek ailesine de bu durumu hissettirdiğini, satışa sunulan bir ürünün ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda ürünle ilgili reklam ve ilanlarda, satıcı tarafından belirtilen hususların ve özelliklerin üründe bulunmaması veya tahsis ya da kullanım amacı bakımından malın değerinin veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksikliklerin ayıp sayılacağını, bu eksiklikleri taşıyan mal ve ürünlerin ise ayıplı mal olduğunu dolayısıyla davaya konu olayda ortada bir ayıplı malın olduğu açık olduğundan dolayı 75.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan alınarak davacıya verilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı...

      İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı avukatı tarafından verilen 09.09.2019 tarihli istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinde özetle; tanık beyanları ve delil tespiti raporu dikkate alındığında teknenin ayıplı olduğunun sabit olduğunu, bilirkişi raporlarının yetersiz olduğunu, hükme esas alınamayacağını, davacının ayıplı mal nedeniyle maddi yönden büyük zarar görüldüğünü, mahkemece hükmedilen maddi tazminattan çok daha fazla zararının oluştuğunu, psikolojisinin bozulduğunu, deprasyon tedavisi gördüğünü, manevi tazminat talebinin kabul edilmesi gerekirken red edildiğini, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olup ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      - K A R A R - Dava, ayıplı mal nedeni ile uğranılan zararın tazmini ile lastik satımına ilişkin çeklerin iptali istemine ilişkindir. Davalı vekili, İzmir Mahkemelerinin yetkili olduğunu belirterek yetki ilk itirazında bulunmuş, esas savunmasında satılan lastiklerde ayıp olmadığını ve süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığını belirterek davanın reddi ile alacağın tahsilini engelleyen ihtiyati tedbir nedeniyle %40 tazminatın davacıdan tahsilini talep etmiştir....

        San.Tic.A.Ş.’den satın aldığını, satın alınan malzemelerden 3 adet gerilim trafosunun ayıplı olup eksik ölçüm yapması nedeniyle zarara uğradığını ileri sürerek uğradığı zararın satıcı firma ile bu firmanın malzemeleri temin ettiği üretici firmadan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık ayıplı mal satışından kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi bulunmamaktadır. Bu nedenle karara yönelik temyiz itirazlarını inceleme görevi Daire’mize ait olmayıp Yargıtay Yüksek 19.Hukuk Dairesine aittir. Nevar ki anılan Dairenin 31.12.2008 tarih ve 2008/12740 Esas-2008/12665 Karar sayılı ilâmı ile de görevsizlik kararı verilmiş olduğundan temyiz itirazlarını incelemekle görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Yüksek Başkanlar Kuruluna gönderilmesi gerekmiştir....

          Somut olayda; davalının 4077 Sayılı Yasanın 3/f maddesi anlamında satıcı olmadığı gibi,uyuşmazlık 2004 model opel corsa marka H.Otomobilin ayıplı olduğu iddiası ile 2.135,00.- YTL. Tazminat istemi ile 2. El otomobil satışından kaynaklanmakta olduğu anlaşılmakla, 4077 Sayılı Yasa kapsamında bulunmayan uyuşmazlığın genel hükümlere göre görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Ankara 10.Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 24.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Mahkemece, taraflar arasındaki ticari satım ilişkisi çerçevesinde TTK 25/4 maddesi uyarınca satım tarihinden itibaren altı aylık dava zamanaşımı süresinin dolduğu, davacı yanın ayıplı mal satımı nedeniyle igfal olunduğuna dair delil de sunamadığı ve dava zamanaşımının oluştuğu gerekçesiyle davanın ve koşulları gerçekleşmediğinden tarafların tazminat istemlerinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 19.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Dava sözleşme tarihine göre uygulanması gereken 818 sayılı mülgâ BK'nın 355 ve devamı maddelerde düzenlenen ve konusu bina tadilatı işi olan eser sözleşmesine dayalı olarak eksik ve ayıplı ifa nedeniyle fazla ödenen iş bedeli nedeniyle alacak ve BK'nın 49. (TBK 58) madde gereğince kişilik hakkına saldırı nedeniyle manevi tazminat davasıdır. İş bedeliyle ilgili olarak; sözleşmedeki bedelin BK'nın 365. (TBK 480.) maddesinde belirtilen götürü bedel olarak kararlaştırıldığı işlerde, yüklenicinin hak ettiği iş bedelinin saptanması ya da iş sahibinin ödemesinin fazla olup olmadığının belirlenmesi için gerçekleştirilen imalâtın eksik ve kusurlar da dikkate alınarak tüm işe oranının tespiti, bulunacak bu oranın toplam iş bedeline uygulanarak hak edilen bedelin saptanması ve bulunacak bu rakamdan kanıtlanan ödemeler düşülerek hesaplama yapılıp fazla ödeme bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi fazla ödeme varsa iadesi yoksa davanın reddine karar verilmelidir....

                Davalı tarafça zaman aşımı iddiasında bulunulmuş olup, davalı tarafından davacıya satıldığı iddia edilen lastiklerin ayıplı olması nedeniyle uğranılan zararın tazmini talep edilmekte olduğundan davanın genel hükümlere dayanan bir tazminat talebi niteliğinde olduğu ve BK.md.227/f.2 hükmüne göre, satım sözleşmelerinde satıcı tarafından alıcıya teslim edilen malın ayıplı olması halinde, alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır. TBK.md.112 ve devamında (eski BK.md.96 ve devamında) Bu hükümlere dayanan tazminat davaları, yeni TBK.md.146 (eski BK.md.125) hükmü uyarınca 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olup, zamanaşımı süresi, zararın doğmasıyla işlemeye başlar. Dava konusu tazminat davasının tabi olduğu 10 yıllık zamanaşımı süresi, davalı/satıcının ayıplı mal teslim ettiği ve de davacının bu yüzden zarara uğradığı tarihten itibaren işlemeye başlamıştır. Dava konusu olayda davalının ayıplı mal teslimi nedeniyle davacının uğradığı zarar, ......

                  UYAP Entegrasyonu