Maddesinde tanımı yapılan gizli ayıp kapsamında olduğu, ayrıca davacının bedel iadesi şeklindeki seçimlik talebi yanında 6502 Sayılı Kanunun 11/son fıkrası gereğince TBK 'dan kaynaklanan tazminat hakkı da bulunduğu dikkate alındığında davalının tüm istinaf itirazlarının reddi gerektiği kanaatine varılmıştır. Satış tarihi itibari ile uygulanması gereken 6502 sayılı Kanun'un 8. maddesinin ilgili bölümü şöyledir; "Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır....
Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/409 E. sayılı dosyasıyla açılan davanın feshin iptali olmayıp feshin haksız olduğunun tespiti ile tazminat isteğine ilişkin olduğu, neticede mahkemece 29.05.2013 tarihinde feshin haklı olduğundan bahisle davanın reddine karar verildiği, dolayısıyla gerek sözleşmenin ifasının imkansız hale gelmesi ve gerekse de davacının fesih talep etmekle menfi zararını isteyebileceği, yukarıda ifade edildiği üzere menfi zararın, alacaklının sözleşme yapılmasaydı uğramayacağı fiili zararlar ile yoksun kaldığı kârı kapsadığı, bunun da sözleşme kapsamında ödenen bedel ile taşınmazın dava tarihindeki rayiç bedeli ile ödenen bedel arasındaki fark olduğu, Belediyenin sorumluluğunun güven sorumluluğu olduğu, TBK.m.51 uyarınca somut olayın özelliği ve hakkaniyet gereği belediyenin kusuru daha hafif olduğundan belediyenin sadece sözleşme kapsamında ödenen bedel yönünden sorumlu tutulması gerektiği, zarar yönünden yüklenici firmanın kusurlu olduğu dikkate alınarak zarardan sadece...
Dava; taraflar arasındaki 2 ayrı sözleşme uyarınca hem borçlu temerrütü nedeniyle hem de sözleşmeye aykırılık iddiasıyla davacı alıcı tarafından satıcı aleyhine eksik ve ayıplı ifa, ayrıca alliut teslim nedeniyle fazla ödemenin iadesi, cezai şart ve zarar nedeniyle tazminat istemiyle açılan dava niteliğindedir. Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının ... tarihli yazılı sözleşme ve ayrıca davalının ... tarihli e-posta yoluyla yapmış olduğu teklifin kabulü yoluyla aralarında yapmış oldukları iki ayrı sözleşme uyarınca sözleşme ile üstlendiği edimi gereği gibi ifa etmediğini, siparişi verilen bir kısım ürünlerin eksik ve ayıp ifa edildiğini, bir kısmının ise gerçek markalı olmayan ürünler gönderilmek suretiyle kötü ifa edildiğini ileri sürerek borçlu temerrütü hükümleri uyarınca davalıya yapmış olduğu ödeme tutarından, bu eksik ayıplı ve kötü ifa nedeniyle yaptığı fazla ödeme tutarı ...-Euro ile birlikte ayrıca ...-Euro cezai şart ve ......
Yargıtay'ın yerleşik uygulamaları uyarınca malın ayıplı olması durumunda tüketicinin ayıp oranında bedelde indirim talep etmesi halinde hesaplamada kullanılacak yöntem nispi metottur. Nispi metotta malın ayıpsız değeri ile ayıplı değerinin satış değerine oranlanması suretiyle çıkacak bedel, indirilecek bedel olarak tüketiciye ödenecektir. Mahkememizce bu hususta bilirkişiden ek rapor alınmış olup alınan raporda ayıplı maldeki değer kayıbının 3.000,00- TL olduğu belirtilmiş olup 3.000- TL alacağın ayıplı mal nedeni ile bedelden indirim hakkı olarak değerlendirildiği " gerekçesiyle davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile; 3.000- TL alacağın ayıplı mal nedeni ile bedelden indirim hakkı olarak değerlendirilerek dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
Uyuşmazlık; davacının davalıdan araç satış sözleşmesiyle satın aldığı aracın 6502 Sayılı Yasa kapsamında ayıplı mal niteliğinde olup olmadığı, ayıbın giderilebilme niteliğini taşıyıp taşımadığı, davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin dinlenip dinlenemeyeceği noktalarında toplanmaktadır....
Somut olayda davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 2012 yılında aile konutunun iç tavanlarının yapılması konusunda anlaştıklarını, Kasım ayı içinde anlaşma sağlanan hizmetin gerçekleştiğini, hizmetin kabul edilerek davalı tarafa hizmet bedelinin eksiksiz şekilde ödendiğini, yapılan işin gizli ayıplı olması sebebiyle 03/10/2013 tarihinde salonun asma tavanlarının çöktüğünü çökme sonucu dilekçede belirtilen eşyaların zarar gördüğünü kullanılamaz hale geldiğini, davalı taraf ile görüşülerek bedel iadesi ve zararın giderilmesi hususunda şifaen anlaşma sağlandığını, davalının sürekli oyalama yolu ile bedel iadesi ve zararın tazminine ilişkin anlaşmaya uymadığını, yapılan işin ayıplı olması sebebiyle 18.000,00.-TL iş ve hizmet bedelinin 1.000,00.-TL maddi hasarın ve meydana gelen olayın davalılar üzerinde yarattığı manevi zarara istinaden toplam 15.000,00.-TL manevi zararın davalıdan tahsilini talep etmiştir....
Mal bedeli tahsil edildiğine göre malın fatura satış bedeli üzerinden hüküm kurulması gerekirken, satıma konu malın güncel rayiç değerine göre hüküm oluşturulması doğru görülmemiştir. Zira bir taraf malı kullandığı ve bundan yarar sağladığı gibi,diğer tarafta satıma konu malın bedeli olan parayı kullandığından mal bedelsiz para faizsiz ilkesinin gözetilmesi gerekir. Davalı mal bedelini tahsil ettiğine göre, birlikte ifa kuralı gereğince malın davacıya iadesine ve faizin malın iadesi tarihinden itibaren yürütülmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru görülmemiştir. Söz konusu malın satış bedeli 4.999,50 TL' dir. Malın gizli ayıplı olduğu sabit olup, bu durumda ayıplı malın ve fatura konusu malın bedelinin mal faizsiz olarak iadesi istenebilir. Ancak mal iade edildiği tarihten itibaren malın bedeli ödenmediği takdirde faiz isteminde bulunulabilir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı şirketten 11.12.2002 tarihinde bilgisayar ve yazıcı satın alıp bedelini ödediğini, ... süresinin üç yıl olup bu süre içerisinde bilgisayarın iki kez arızalandığını, tamir süresinin aşıldığını, malın ayıplı olduğunu,bedel iade isteminin davalı tarafça kabul edilmediğini, iddia ederek ayıplı ürünün davalı tarafa verilerek bedelinin iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı davacıya satılan malın ayıplı olmadığını, iyiniyetli olarak malı tamir ettirip davacıya teslim etmek istediklerini, davacının malı üç yıl kullandığını, davacının kötüniyetli olduğunu iddia ederek davanın reddini dilemiştir....
II-)Davalı vekili; süresi içinde ayıp ihbarı bulunmadığını, dolayısıyla da bu davacının elinde kalan seramiğin bedeli tespit edilerek bu kısma isabet edecek yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı şirkete yüklenmesi gerektiğini, kararın infazının mümkün olmadığını hiç değilse aynen iadesi mümkün değilse bedeline karar verilmesi gerektiğini bildirerek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR Uyuşmazlık; davaya konu ayıplı mal teslimi nedeniyle mal bedeli olarak keşide edilen çeklerin bedelsiz kalıp kalmadığı, ve ayıp olgusunun kabulü halinde satıma konu malların aynen iadesine karar verilip verilemeyeceği hususuna ilişkindir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava; ayıplı mal teslimi nedeniyle mal bedeli olarak keşide edilerek verilen çeklerin malların ayıplı olması nedeniyle bedelsizliği ve çekler nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : 6100 Sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, tüketici tarafından açılan ayıplı mal nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi ile manevi tazminat istemine ilişkindir....