Dava ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve ödenen bedelin iadesi amacıyla üretici ve satıcıya karşı açılmış alacak davasıdır. Mahkemece yapılan yargılama sonucu davanın kabülüne karar verildiği görülmüştür. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (TKHK), “ayıplı mal" kavramlarını şu şekilde açıklamıştır: Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır. Ayıplı mal, esasen sözleşmeye aykırı teslim edilen maldır ....
Hukuk Dairesinin 25.02.2020 tarihli ve 2019/2086 E., 2020/2696 K. sayılı kararı ile; “…Dosyanın incelenmesinde; Bölge Adliye Mahkemesince dava konusu otomobilin iadesi yönünde Türk Borçlar Kanunu’nun 97. maddesi uyarınca karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerekeceği ve bu hükmün ayıplı malın bedelinin iadesi sırasında uygulanmasının zorunlu olduğu, ayıp nedeniyle tüketici sözleşmeye konu malı geri verirken satıcının da aynı zamanda satış bedelini iade etmesi gerektiği, aksi halde TBK'nın 97. maddesi uyarınca ödemezlik def'inde bulunulabileceği, bu nedenle sözleşmeden dönme halinde birlikte ifa kuralı geçerli olduğundan birlikte ifa kuralı gereği mal bedelinin davacıya iadesine karar verilirken aynı zamanda ayıplı malın davalı-satıcıya iadesi yönünde de hüküm kurulması gerektiği gerekçesiyle hüküm kurulmuş ise de,...
tüketicinin davalı inşaat şirketine karşı sözleşmeden dönme hakkı ve bedel iadesi talebinde de bulunduğu hususunun nazara alınmadığını, halbuki davacı ile davalı Emay arasında edimler sona ermemiş olup, tapunun üzerindeki haciz ve ipoteklerin kaldırılamaması halinde sözleşmeden dönerek bedel iadesi talebi de bulunduğundan ticaret mahkemelerinin görevli olmadığını, nitekim dava bakımından davanın temelinin genel kredi sözleşmesinden kaynaklanmadığını, aksine dava konusunun 6502 sayılı kanun kapsamında ayıplı mal olduğunu bir kez daha belirtmekte fayda gördüğünü, satıcı ya da sağlayıcının tüketici sözleşmesinde ki borcunu gereği gibi ifa etmemesi halinde, örneğin satılanın ayıplı olmasından doğan uyuşmazlıkların tüketici mahkemelerinde görüleceğini, açıklanan nedenlerle Anadolu 5.Tüketici Mahkemesinin 2019/397 E , 2021/40 K sayılı kararının kaldırılmasına, görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olarak belirlenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalı şirketten satın aldığı cep telefonunun kısa süre sonra hoporlör fonksiyonun çalışmadığını, karşı tarafa ses gitmediğini ekranda ve tuş takımında kilitlenmeler olduğunu, davalıya başvurmasına karşın netice alamadığını ileri sürerek, ürünün davalıya iadesi ile ürün için ödediği 2.506,30 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ayıplı olduğu iddia olunan cep telefonunun satıcı davalıya iadesi ile ödenen bedelin davalıdan tahsili istemine ilişkindir....
Davalı vekili, müvekkilinin davaya konu malların üreticisi olmadığını, üreticisinin davadışı .... olduğunu, davacının müvekkiline müracaatı üzerine tespit yaptırdıklarını ve ürünlerde üretimden kaynaklanan hata olduğunun belirlendiğini, davacının ürünleri iade etmeyip kullanmaya devam ettiğini, bu nedenle bedel iadesini isteme hakkının olmadığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davalı vekilinin satıma konu malzemelerdeki üretim ve işçilik hatasına dair tespit dosyasındaki raporu kabul ettiği, davacının ayıplı mal karşısında seçimlik hakkını satılanı geri vermeye hazır olduğunu beyanla bedel iadesi yönünde kullanmış olduğu belirtilerek, davacının ayıplı masa ve sandalyeleri davalıya iade etmesi koşulu ile fatura bedeli olan 17.656,20-TL' nin dava tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm her iki tarafça temyiz edilmiştir. 1-Davacının davalı taraftan 23.8.2007 tarihinde satın aldığı aracın, 18.5.2009 -11.6.2009 – 30.06.2009 tarihlerinde şikayeti ile yetkili servise götürüldüğü, dosyadaki delillerden anlaşılmış olup, davacı bedel iadesi talepli bu davayı açmıştır. Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda üç kez tekrarlayan depo kapağı ile ilgili arızanın nefaset farkı yaratacağı belirtilmiştir. Araçta meydana gelen arızanın imalat hatasından kaynaklandığı anlaşılmış ise de; keşif tarihinde giderilmiş olan bu arıza için sözleşmenin feshi ve bedel iadesine hükmedilmesinin hakkaniyet ilkesine aykırı olacağı muhakkaktır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece yapılan yargılama sonunda; "Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava ayıplı mal nedeniyle tüketici hukukundan kaynaklı seçimlik haklardan sözleşmeden dönme ve bedelin iadesi hakkının kullanımı talebine ilişkindir. Davacının davalı taraftan Tunceli Merkez Atatürk Mah. 1722 ada ada 2 nolu parsel A Blok bodrum kat bağımsız bölüm:2 de bulunan taşınmazı 27.02.2014 tarihinde 89.000TL ye satın aldığı, meskende zemin ve duvarlarda deformasyon olduğu, ağır bir nem kokusu olduğu, sözleşmeden dönülerek bedelini iadesini talep ettiği, davalı ayıplı mal satışı olmadığını, bedeli kabul etmediklerini davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır....
Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan satın aldığı aracın ağır hasar kayıtlı olduğunu, bu durumun müvekkilinden gizlendiğini belirterek sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde bulunmuş, davalı vekili ise davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. 6502 s.TKHK.nun 8.m.sinde ayıplı mal;" (1) Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır. (2) Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda, internet portalında ya da reklam ve ilanlarında yer alan özelliklerinden bir veya birden fazlasını taşımayan; satıcı tarafından bildirilen veya teknik düzenlemesinde tespit edilen niteliğe aykırı olan; muadili olan malların kullanım amacını karşılamayan, tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar da ayıplı olarak kabul edilir. (3) Sözleşmeye...
TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen ayıplı mal-bedel iadesi davasında verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan bölge adliye mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 09/06/2021 tarihinde oybirliği ile...
TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen ayıplı mal-bedel iadesi davasında verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan bölge adliye mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 09/06/2021 tarihinde oybirliği ile...