Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARŞI OY 1- Dava, ayıp nedeniyle ayıplı mal bedelinin iadesi istemine ilişkindir. 2- Daire heyeti üyeleri arasında, satıma konu malın ayıplı olması nedeniyle, satılanın iadesi karşılığında, mal bedelinden davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu konusunda bir görüş ayrılığı bulunmamaktadır. 3- Davacı taraf, satılan malın ayıplı olması nedeniyle 6502 sayılı TKHK’nın 15.maddesi uyarınca aracın misli ile değiştirilmesi, bunun mümkün olmaması halinde bedelinin iadesi talebinde bulunmuştur. Şayet satıma konu araç halen üretiliyor olsaydı, yargılama sonucunda tercihine uygun olarak davacı taraf güncellenmiş değeri ile yeni bir araç sahibi olacaktı. Ancak aracın halen üretiliyor olmaması nedeniyle Mahkemece sadece aracın dava tarihindeki yeni değerine hüküm olunmuştur. Aracın ayıplı olması nedeniyle kendisinden beklenen faydayı vermediği sık sık arıza yaptığı dosya içeriği ile sabittir....

    DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava: ayıp nedeniyle mobilya satış sözlemesinden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir. Taraflar arasında, davacının, davalıdan, 26/06/2019 tarihinde, dava konusu koltuk takımını satın aldığına, satış bedelinin 10.580,00 TL olduğuna ilişkin ihtilaf bulunmamaktadır. Dava konusu ürünün satış tarihi itibariyle dava konusu olayda uygulanması gereken 6502 Sayılı Kanun'un 8. maddesine göre; "Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır."...

    Dava, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun (TKHK) kapsamında ayıplı olduğu ileri sürülen ürünle ilgili olarak seçimlik hakların kullanılmasına ilişkin olup anılan Kanun'un üçüncü kısmının ayıplı mallara ilişkin bölümünün: 8. maddesinde; "Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır....

    Alışveriş Merkezi olarak yazılması doğru değil ise de bu hususun HMK 301. maddesi gereğince talep üzerine veya her zaman mahallinde düzeltilebilmesi mümkün olduğundan bozma sebebi yapılmamıştır. 2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 3-Davacı tarafından ayıplı mal satışı sebebiyle sözleşmenin feshi, sözleşmeye konu malların iadesi ve sözleşmeye istinaden davalı şirkete vermiş olduğu senetten dolayı borçlu olmadığının tespiti istemli davada, satışa konu malların ayıplı olması nedeniyle davacının sözleşmeden dönmesi yerinde olmakla birlikte, mahkemece ödemeler hususunda yapılan incelemenin yeterli olmadığı açıktır....

      olmasından ötürü dava açma zarureti doğduğunu, keza aracın değerinin piyasa değerinden çok aşağıda olup davacıyı zarara uğrattığını, şuan da aracın bedelinin piyasa da yer edinmiş olan ve güvenilirliği ile nam salmış firma olan Temsa Otomotiv'in belirlediği bedelin 60.000,00 TL olduğunu, ayıplı olarak satılan mal için ödenen bedelin iadesi talebiyle önce satıcı olan davalıya başvurulduğunu, ancak davalının ayıbını kabul etmemekle birlikte bu talebe olumsuz cevap verildiğini, satın alınan mal daha sonra ayıplı çıktığından alınan maldan umulan faydanın elde edilmediğini, ayıplı çıkan malın bedeli olan 78.703,10 TL'nin satıcıya başvurulan tarih olan 01/01/2017 tarihinden itibaren işlemiş olan ve işleyecek yasal faiziyle birlikte taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Mahkemece, Davacının bedel iadesi ve manevi tazminat taleplerinin reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalılardan .... tarafından temyiz edilmiştir. 1-İlk derece yargılama makamınca, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu ile ileri sürülen mütalaa ve tespitler ışığında; dava konusu araçtaki titreme şeklindeki arızanın kullanım hatasından olmadığı, araçta teknik bir sorunun olduğu, sağ-sol aks sorununun yetkili bayi veya firma tarafından orjinal parçalı değiştirilip çözülmesi gerektiği, davacının araçtaki değişmesi gerekli parçanın ücretsiz olarak orjinali ile değiştirilmesini talep edebileceği, bu durumda aracın tamirinin mümkün olduğu, ancak davacının ayıplı mal nedeniyle aracın değiştirilmesi ve ödediği paranın iadesini talep etme hakkını tercih ettiği anlaşılmış olmakla ve taleple bağlılık ilkesi gereğince davacının bedel iadesi talebinin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın reddi cihetine gidilmişse de, ilk derece yargılama makamınca hükme esas alınan bilirkişi...

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalı şirketten satın aldığı cep telefonunun kısa süre sonra hoporlör fonksiyonun çalışmadığını, karşı tarafa ses gitmediğini ekranda ve tuş takımında kilitlenmeler olduğunu, davalıya başvurmasına karşın netice alamadığını ileri sürerek, ürünün davalıya iadesi ile ürün için ödediği 2.506,30 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ayıplı olduğu iddia olunan cep telefonunun satıcı davalıya iadesi ile ödenen bedelin davalıdan tahsili istemine ilişkindir....

          DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıplı mal satışı nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davalı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....

          Hukuk Dairesinin 25.02.2020 tarihli ve 2019/2086 E., 2020/2696 K. sayılı kararı ile; “…Dosyanın incelenmesinde; Bölge Adliye Mahkemesince dava konusu otomobilin iadesi yönünde Türk Borçlar Kanunu’nun 97. maddesi uyarınca karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerekeceği ve bu hükmün ayıplı malın bedelinin iadesi sırasında uygulanmasının zorunlu olduğu, ayıp nedeniyle tüketici sözleşmeye konu malı geri verirken satıcının da aynı zamanda satış bedelini iade etmesi gerektiği, aksi halde TBK'nın 97. maddesi uyarınca ödemezlik def'inde bulunulabileceği, bu nedenle sözleşmeden dönme halinde birlikte ifa kuralı geçerli olduğundan birlikte ifa kuralı gereği mal bedelinin davacıya iadesine karar verilirken aynı zamanda ayıplı malın davalı-satıcıya iadesi yönünde de hüküm kurulması gerektiği gerekçesiyle hüküm kurulmuş ise de,...

            Dava ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve ödenen bedelin iadesi amacıyla üretici ve satıcıya karşı açılmış alacak davasıdır. Mahkemece yapılan yargılama sonucu davanın kabülüne karar verildiği görülmüştür. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (TKHK), “ayıplı mal" kavramlarını şu şekilde açıklamıştır: Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır. Ayıplı mal, esasen sözleşmeye aykırı teslim edilen maldır ....

            UYAP Entegrasyonu