Tüketici ve Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, davacının işyerinde kullanmak üzere satın alınan koltuk takımının hatalı ve ayıplı olarak yapılması nedeniyle ayıplı koltuk takımının değiştirilmesi veya ödenen bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesince, davacının satın almış olduğu koltuk takımını işyerinde kullanmak amacıyla aldığı, mesleki ve ticari amaçlarla mal satın alan davacının 4077 sayılı Kanun uyarınca tüketici kapsamına girmediği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
Tüketici ve Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, davacının işyerinde kullanmak üzere satın alınan koltuk takımının hatalı ve ayıplı olarak yapılması nedeniyle ayıplı koltuk takımının değiştirilmesi veya ödenen bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesince, davacının satın almış olduğu koltuk takımını işyerinde kullanmak amacıyla aldığı, mesleki ve ticari amaçlarla mal satın alan davacının 4077 sayılı Kanun uyarınca tüketici kapsamına girmediği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
Bu yasal düzenlemeyle tüketiciye ayıplı mal nedeniyle tanınan seçimlik haklarından birisi de ayıplı malın iadesi ve ödenen bedelin tahsilidir. Tüketici, yasayla kendisine tanınan dört seçimlik hakkından birini tercih etmekte özgürdür. Öte yandan, 14/6/2003 tarihli ve 25138 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan ......
Asliye Ticaret Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satın alınan ürünün ayıplı çıktığı iddiası ile yenisi ile değiştirilmesi veya ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesince, davacının telefonu kendi şahsi kullanımı için almadığı faturada mal alıcısının davacı şirket olarak belirtildiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz eden davalılara iadesine, 15.06.2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi. KARŞI OY 1- Dava, ayıp nedeniyle ayıplı mal bedelinin iadesi istemine ilişkindir. 2- Daire heyeti üyeleri arasında, satıma konu malın ayıplı olması nedeniyle, satılanın iadesi karşılığında, mal bedelinden davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu konusunda bir görüş ayrılığı bulunmamaktadır. 3- Davacı taraf, satılan malın ayıplı olması nedeniyle 6502 sayılı TKHK’nın 15.maddesi uyarınca aracın misli ile değiştirilmesi, bunun mümkün olmaması halinde bedelinin iadesi talebinde bulunmuştur....
Dava, davalılar tarafından üretilen ve satışı yapılan aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak; malın misli ile değişimi ya da bedelin davalılardan tahsili istemine ilişkin olup,4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 4. maddesi hükmü gereğince; tüketici, satın aldığı malın ayıplı olduğunu anlaması halinde satıcıdan, ayıpsız misliyle değişim ya da verilen bedelin iadesini, ayıp nispetinde bedelin tenzilini, ayıbın giderilmesi için gerekli onarımın yapılmasını isteyebilir. Bu açıklamalar doğrultusunda somut olaya bakılacak olursa; davacının aracının ayıplı olduğuna ilişkin iddiası kapsamında mahkemece araç üzerinde konusunda uzman bilirkişi ile keşif yapılıp rapor tanzimi sağlanmıştır....
Dava açılırken sözleşme nedeni ile ödenen bedelin iadesi ve gecikme cezası istenilmediğine göre dava konusu edilmeyen bir şeyin ıslah yoluyla davaya ithaline ve dava konusu haline getirilmesine yasal açıdan olanak bulunmamaktadır. Ancak davada yer alan bir talep, ıslah konusu edilebilir. Bu husus yasa koyucunun amacına da uygun düşer. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun uygulaması da bu yöndedir (HGK 15.06.2016 gün ve 2014/4-1193 Esas, 2016/800 Karar sayılı ilâmı). Somut olayda; Dairemizin yerleşik içtihatları ve HGK 15.06.2016 gün ve 2014/4-1193 Esas, 2016/800 Karar sayılı kararı uyarınca dava açılırken istenmeyen ve ıslah ile talep edilen sözleşme nedeni ile davalıya ödenen bedelin iadesi ve gecikme cezasına da hükmedilmesi doğru olmamıştır....
kalmak kaydı ile şimdilik sözleşmeden dönülmesi nedeni ile malların iadesi ve ödenen bedelin istirdatı olduğunu, Bu nedenler ile ilk derece mahkemesinin malların davalıya iadesi ve ödenen bedelin müvekkili firmaya iadesi kararı temelde doğru olmakla birlikte , müvekkilinin elde ettiği kazanç nedeni ile afaki bir değerlendirme ile % 50 oranında indirim yapılması ve davanın kısmen kabulü doğru olmadığını, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, davanın kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. Davacı, 9.5.2012 tarihinde satın aldığı cep telefonunun ekranında sorun çıkması sebebi ile ürün değişimi ya da bedel iadesi talepli olarak servise başvurduğunu; ancak telefonun tamir edilerek gönderilmesine rağmen arızanın devam ettiğini ileri sürerek ayıplı malın iadesi ile bedelin yasal faizi ile birlikte tahsilini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere, asıl ve ek bilirkişi raporuna göre dava konusu arızanın onarım tarihinin iki yıllık garanti süresi içinde olduğu, direksiyon kutusu lastik körüklerinin işlevsiz kalması sonucu direksiyon kutusu ekserel dişli milin yoğun paslanmaya maruz kalmasında hatalı araç kullanımının etkisi ve ilgisi olmayacağı, işlevsizlik ve arızanın tamamen lastik körüklerin yenilenmesinin servis tarafından zamanında yenine getirilmemiş olmasından kaynaklandığı, direksiyonda boşluğa sebebiyet veren arızanın seyir kontrolünü olumsuz etkilemesi sebebiyle önemli olduğu, arızanın kullanıma bağlı olmayıp, ayıplı hizmete dayalı olarak ortaya çıktığı, ödenen bedelin 3.984,47 TL’lik kısmının söz konusu arızaya ilişkin olduğu, bu ücretin davacıdan alınmasının yersiz olup ödenen bedelin iadesi gerektiği, davalıların 12/07/2013 tarihinde ihtarla temerrüde düşürüldükleri alacağın likit bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekilince temyiz...