e yaptırdığı ve aldığı hizmetle ilgili faturalar da dikkate alınarak, davacı tarafından eksik bırakılan ya da ayıplı iş olup olmadığının, üçüncü kişi faturalarının ve belgelerinin eksik ya da ayıplı işle uyumlu olup olmadığının, eksik ya da ayıplı iş bedelinin ne kadar olması gerektiğinin, sözleşme yorumcusu, mali müşavir ve makine mühendisi bilirkişiler vasıtasıyla tespitini talep ettiklerini, sunulan belgeler ve fotoğraflar ve Mahkemeden talep ettikleri yapılacak bir keşif ile de açığa çıkacağı üzere, davacı asansör bakım ve onarım işini birçok eksik ve ayıp ile ifa ettiğini, müvekkili şirketin, yukarıda bahsedilen ayıplı ve eksik işler nedeniyle ...'ten hizmet alımı yaparak eksik ve ayıplı işleri tamamlamak zorunda kaldığını ve zarara uğradığını, davacının eksik ve ayıplı hizmeti nedeniyle davacının müvekkili aleyhine .... İcra Müdürlüğünün ......
Somut uyuşmazlıkta; davacı, davalı gerçek kişiden satın aldığı aracın davacı tarafından satın alınan 2005 model Peugeot 307 marka aracın üzerinde bulunan birden fazla şase numarasında farklılık bulunması nedeni ile ayıplı çıktığını ancak ayıbın üretimden kaynaklı olduğunu tespit ettiğini, bu nedenle zarara uğradığını belirterek, ayıplı olan aracın davacı tarafından davalıdan rayiç bedelinin ve uğranılan zararın tahsilini veya ayıpsız misli ile değiştirilmesini talep ettiği anlaşılmaktadır. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 1 ve 2, maddelerinde açıklanan kanunun amacı ve kapsamı ile 3. maddesinde tanımlanan satıcı ve tüketici kavramları birlikte değerlendirildiğinde, bir uyuşmazlığın bu Kanun kapsamında sayılabilmesi ancak taraflar arasında mal veya hizmet satışına ilişkin bir hukukî işlemin bulunmasına bağlıdır. Dava konusu somut olayda ise davacı ile davalı şirketler arasında bir satış sözleşmesi bulunmamaktadır....
Bir hukukî işlemin 4077 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için Kanunun amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Dosya kapsamından, davacının, davalıdan aldığı konutun ayıplı çıktığı iddiasıyla, konutun iadesi, bedelinin ve uğranılan müspet ve manevi zararın tahsili istemiyle dava açtığı, bedelin iadesini taşınmaz malikinden zararların tazminini ise müteselsilen davalılardan talep ettiği, anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, konut alım - satımından kaynaklandığı, konutun ayıplı olduğunun iddia edildiği, davalılardan satıcı ...'ın satıcı tanımına uymadığı ancak davacının 4077 sayılı Kanunda belirtilen “Tüketici” kavramına, diğer davalı ...nin kanunda tanımlanan “sağlayıcı” tanımına uyduğu anlaşılmakla, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamındaki uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....
Sulh Hukuk Mahkemesince,uyuşmazlığın kanepelerin, istenilen biçiminde yapılmamasından kaynaklandığı belirtilerek, bu konulardaki davanın Tüketici Mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde hizmet, bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti, sağlayıcı, kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye hizmet sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, yapılan ihale sonucu davalıdan satın alınan aracın ayıplı olması nedeniyle motorunun arızalandığını belirterek;aracın misli ile değiştirilmesini ve aracın kullanılamamasından dolayı 08.07.2011 tarihinden kararın icrası tarihine kadar günlüğü 85 TL üzerinden hesaplanacak zararın yasal faizi ile tahsilini talep etmiştir. Davalılar,aracın ayıplı olmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir....
Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ayıplı araç satışı nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. ...1. Sulh Hukuk Mahkemesince, davanın ayıplı mal satışından kaynaklandığı, davacının tüketici olduğu ve ihtilafın tüketici mahkemelerinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ... 3. Tüketici Mahkemesi tarafından ise davacının aracı davalıdan ikinci el olarak satın almış olduğu anlaşılmıştır. Bir uyuşmazlığın 4077 sayılı Kanun kapsamında sayılabilmesi ancak taraflar arasında mal veya hizmet satımına ilişkin hukuki bir işlemin bulunmasına bağlıdır. Dava konusu somut olayda ise davacı ile davalı arasında sözleşme bulunmamaktadır. Bu nedenle taraflar arasında bir mal ve hizmet alımı söz konusu değildir....
Davacının işyerinde kurulu bulunan güvenlik sisteminin ayıplı veya gizli ayıplı olduğu hususlarının doğruluğunu kanıtlayacak somut bir bilgi ve belgeye rastlanılmadığı, ayıplı veya gizli ayıplı iddiasıyla sözleşmenin feshi ile sözleşmeden dönme hususlarının mahkemenin takdirlerinde olduğu, mali açıdan davacı defterlerinde davaya konu faturaların kayıtlı olmamakla birlikte; faturalarının ödemelerinin düzenli yapıldığı, Sözleşmenin feshine ilişkin davalıya Bornova ......
Eldeki davada; davalı şirketin, araç bakım hizmetini ayıplı ifa etmesi neticesinde aracın motoruna zarar verdiği bilirkişi raporları ile sabittir. 6502 sayılı yasanın 15/1 maddesi uyarınca tüketici,hizmetin yeniden görülmesi veya hizmet sonucu ortaya çıkan eserin ücretsiz onarımı veya hizmet bedelinden ayıp oranında indirim veya sözleşmeden dönerek hizmet bedelinin iadesine ilişkin seçimlik haklarını kullanmanın yanında Türk Borçlar Kanunu hükümlerine göre oluşan zararının giderilmesini de isteyebilir.Dolayısıyla davacı tüketici,TBK.hükümleri çerçevesinde ayıplı bakım hizmeti ifası neticesinde aracında oluşan zararının giderilmesini istemekte haklıdır.Her ne kadar ayıplı hizmet ifası neticesinde aracın motorunda oluşan arızanın davanın açılmasından evvel davalı şirket tarafından giderildiği hüküm kurmaya elverişli yeterlilikteki bilirkişi heyeti raporu ile sabit ise de, bu onarım neticesinde araçta oluşan değer kaybına ilişkin davacının zararı giderilmemiştir....
Maddesi kapsamında ayıplı hizmet niteliğinde olduğunun belirlendiğini, bakım onarım ücreti olarak17.808,27 TLlık faturanın davalıya ödediği, aracın yapılan bakım sonrasında yeniden arızalanması sonucundan davalı şirketin servisine götürüldüğü, araçta oluşan hasarın onarımı yapıldığı,bu kez davalı tarafa 66.331,02 TL bedel ödendiği, alınan bilirkişi raporu ile aracın ilk defa servis aldığı hizmetin ayıplı olduğu, aracın triger seti değiştirme işleminin olması gerektiği gibi yapılmadığı, ayrıca ilgili montaj gergi işlemlerinin uygun gerginlikte yapılmadığı, bilahare meydana gelen hasarın bu ayıplı hizmetten kaynaklandığı, ayıplı hizmet için ödenen bedel ile araçta meydana getirdiği hasar sonucunda ödenen toplam 84.139,29 TL'nin davalıdan tahsili gerektiği gerekçesiyle "Davanın kabulü ile 84.139,29 TL nin dava tarihi olan 14/9/2017 tarihinden itibaren işleycek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine " karar verilmiştir....
Faturaları teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden davalının, bu fatura nedeniyle mal veya hizmet aldığının kabulü gerekeceğinden, davalının hizmet almadıkları yönündeki istinaf nedeni yerinde değildir.2-Diğer taraftan davalı hizmetin şantiye şartlarına uygun yapılmadığını savunmuştur. 6102 Sayılı TTK'nın 23/1-c maddesi tacirler arasındaki hizmetin ayıplı olması halinde yapılması gereken işlemleri düzenlemektedir. Anılan maddeye göre hizmet alan tacir, malın ayıplı olduğu açıkça belli değilse, malı teslim aldıktan sonra malı incelemek veya incelettirmek, malın ayıplı olması halinde 8 gün içinde bu durumu hizmet verene iletmek durumundadır (Yargıtay 23. HD'nin 2016/991 Esas, 2018/5119 Karar sayılı kararı)....